| Konu: | |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 32 |
| Tarih: | 14.12.2025 |
AK PARTİ GRUBU ADINA KURTCAN ÇELEBİ (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, Kıymetli Bakanlarımız, Millî Eğitim Bakanlığımızın 2026 yılı bütçesi üzerine söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle sizleri ve aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.
ASU KAYA (Osmaniye) - Bak, 1 tanecik bir kadın Bakanınız var, onun da kadınlarla en ufak bir alakası yok.
KURTCAN ÇELEBİ (Devamla) - Değerli milletvekilleri... (CHP sıralarından gürültüler)
ASU KAYA (Osmaniye) - Her gün en az 2 kadın katlediliyor, sadece gelip sağdan soldan size poz veriyor. Maalesef, bu da bu milletin utancı olsun, bu kadın Bakan da. 1 tane ama bu milletin kadınlarını temsil etmiyor.
JÜLİDE SARIEROĞLU (Ankara) - Biraz dinlemeyi bilin!
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri...
NEVROZ UYSAL ASLAN (Şırnak) - Dün üç dakikamız yediler, vermediniz, yine vermeyeceksiniz.
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, bakın, kürsüye milletvekili arkadaşı çağırdım, konuşmasına başladı ama müthiş bir karşılıklı laf atma ve uğultu var; lütfen, lütfen...
NEVROZ UYSAL ASLAN (Şırnak) - Dün üç dakika boyunca vekilimizi konuşturmadılar, süre vermediniz, şimdi niye bu şekilde yapıyorsunuz?
KURTCAN ÇELEBİ (Devamla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, Kıymetli Bakanlarımız; Millî Eğitim Bakanlığımızın 2026 yılı bütçesi üzerine söz almış bulunmaktayım...
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Aile Bakanlığı olsa itiraz edecektik vallahi! İyi, sorun yok o zaman!
KURTCAN ÇELEBİ (Devamla) - Bu vesileyle sizleri ve aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.
Türkiye'nin son üç yüz yıllık hikâyesi bir okul hikâyesidir. Her bereket, her bolluk, her gelişim ve her ileri atılım okulla başlar. Okulun kapısından giren bir çocuk ailesine ne kadar imkânsızlık içerisinde olursa olsun kabiliyet ve disiplin gösterdiği takdirde aramızda oturanlardan biri olabilir. Siyasi parti fark etmeksizin aramızda bu imkânsızlıklardan gelip bugün milletvekili olan arkadaşlarımız vardır. Bu sözlerim hayatınıza dokunmuş birkaç öğretmeninizin yüzünü ve sesini hatırlattığını tahmin ediyorum.
Değerli milletvekilleri, Millî Eğitim Bakanlığımızın şahsa dokunan yanından ziyade milletimizin bekasına hizmet eden yanını da burada ifade etmek isterim. Millî Eğitim ordunun polisin ve rasyonel bürokrasinin temelidir. Ortak hikâyeye inanmayan toplumlar millet olamazlar. Millet olamayanlar ordu ve bürokrasi kuramazlar. Ordu ve bürokrasi kuramayanlar ise kendi sınırlarını ve yasalarını dış müdahalelerden koruyamazlar. Böyle toplumlar aşiretlere, mezheplere, bölgelere ve sonunda sloganların gürültüsünde genç yaşta hayata veda ederler.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; AK PARTİ hükûmetleri devletimizin temel taşları olan okulları bütçesinde her zaman en ön sıraya koymuş, eline geçen her imkâna öğrenci sayısına düşen öğretmen ve derslik sayısını azaltma hedefiyle bakmıştır. 2002'den bugüne nüfusu yüzde 32 artmış ülkemizde öğretmen sayısı yüzde 130, derslik sayısı ise yüzde 105 artmıştır. Bugün öğretmen başına düşen öğrenci sayısı ilkokulda 18, ortaöğretimde ise 13'tür. Bugün memleketin en ücra köşesindeki bir ilkokulun kapısı Ankara'nın yüksek teknoloji rüzgâr tünellerine, İstanbul'un küresel şirketlerine ve dünyanın en iyi üniversitelerine açılmaktadır. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Okul kapılarında çocuklarımız mağdur. Hizmet yok, güvenlik yok, sabun yok; neyden bahsediyorsunuz?
KURTCAN ÇELEBİ (Devamla) - Değerli milletvekilleri, Millî Eğitim Bakanlığımızın Sultan III. Selim'den bu yana sürdürdüğü bir politikanın altını daha çizmek isterim: Türkiye uzun yıllar boyunca öğrencilerine yurt dışında eğitim imkânı vermeye çalışmış ancak kimi hükûmetler kaynak bulamadığından, kimi hükûmetler vizyonları yetmediğinden kimi hükûmetlerin de ilerlemenin önünde başörtüsü ve sakallı görmek gibi uğraşları olduğundan yeterli sayıya ve başarıya ulaşılamamıştır.
YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Sayın Bakan daha iyi bilir, çocuklarınızın çoğu özel okulda tabii, size ne ki?
NEVROZ UYSAL ASLAN (Şırnak) - Ya, günümüze gelin günümüze.
KURTCAN ÇELEBİ (Devamla) - 1929 ve 2001 yılları arasında sadece 72 senede sadece 9.500 öğrenciye yurt dışında okuma imkânı sağlanabilmiştir. Allah'a hamdolsun, kaynak, vizyon ve kimlik ayırımcılığı sorunlarına bahane üretmeden çözüm bulan AK PARTİ hükûmetleri, bu program kapsamında sadece yirmi üç yılda Türkiye'deki üniversite ve kurumlara 12.500 yüksek nitelikli personel kazandırmıştır. Bugün Türkiye'nin hangi üniversitesine giderseniz gidin seçkin bir üniversitede yabancı dilde doktora yapmış onlarca akademisyen bulabilirsiniz.
YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Mevcutların gidiyor, mevcutların.
KURTCAN ÇELEBİ (Devamla) - Yine, bugün, her bakanlığımızda Londra, New York, Paris, Sidney, Pekin ya da Hong Kong'da yüksek eğitim görmüş personel görmek mümkündür.
YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Dil öğrenmeye gidiyorlar. Öğretemiyorsunuz ki...
KURTCAN ÇELEBİ (Devamla) - Dünyaya yayılan bu gençlerimizin yıllarca modernleşme ve Batılılaşma anlatanların saldırılarına uğraması ise dikkat çekicidir, muhtemelen foyalarını ortaya çıkaracak nitelikte yetişen bu gençleri bir tehdit olarak gördükleri için "Hükûmet, üniversitelere müdahale ediyor." söylemine sarılmaktadırlar.
BERİTAN GÜNEŞ ALTIN (Mardin) - Etmiyor mu?
BERİTAN GÜNEŞ ALTIN (Mardin) - Hacettepe Üniversitesinde öğrencileri niye göz altına aldınız?
KURTCAN ÇELEBİ (Devamla) - Hiç kusura bakmasınlar. AK PARTİ Türkiye'sinde Doğu Anadolu'dan işçi bir babanın göz nuru kızı Londra'da doktorasını ücretsiz tamamlar, döner ve Boğaziçi, Hacettepe, İstanbul ve Hacı Bayram gibi müstesna üniversitelerimizde kürsüye çıkıp ders anlatır. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Zira, AK PARTİ kadroları fırsat eşitliğine inanır ve görüldüğü üzere sonuç alır.
YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Çok zor değil, yüzde 2'lik dilime giren çocukların bir anketini yapın.
KURTCAN ÇELEBİ (Devamla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, herkese dokunan, herkesin en kıymetlisi olan evlatlarını emanet ettiği Millî Eğitim sistemi bizim gibi dinamik bir siyaseti hareketli bir ülkede elbette ki tartışmasız bir konu olmayacaktır. Bu, kaçınılmaz ve yapısal bir durumdur, bu ağır yükü ve makamın ötesinde bir derdi olan Değerli Millî Eğitim Bakanımıza şükranlarımızı sunuyoruz ve bütün iktidarlarında Millî Eğitim bütçesini istikrarla ilk sıraya koyan sessiz devrimlerin lideri Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a şükranlarımızı sunuyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)