GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu:
Yasama Yılı:4
Birleşim:31
Tarih:13.12.2025

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Değerli milletvekilleri, Sayın Bakanlar; Enerji ve Tabii Kaynaklar ile Sağlık Bakanlıklarının bütçe görüşmelerini tamamladık. Enerji sadece sanayiyi döndüren, evleri aydınlatan bir yakıt değil, millî güvenliğimizin ve ekonomik bağımsızlığımızın temel unsurudur. Karadeniz'in derinliklerinden Sakarya Gaz Sahalarıyla, Gabar'ın zirvelerinden petrol keşifleriyle yükselen ses, enerjide tam bağımsız Türkiye iradesinin ve Türkiye Yüzyılı'nın sesidir. Dün "Yapılamaz." denilen Akkuyu Nükleer Güç Santrali bugün siyasi kararlılığın bir abidesi olarak yükselmektedir. Rüzgâr ve güneşte Avrupa'da ilk 5'e, dünyada ilk 11'e giren ülkemiz yeşil vatanda da iddiasını ortaya koymuştur. Türkiye, artık, enerjinin sadece transit geçtiği bir köprü değil, küresel bir merkezdir. Özellikle Türk Devletleri Teşkilatıyla kurulan enerji köprüleri Türkistan coğrafyasının stratejik aklını sahaya yansıtmaktadır.

Altyapı, onarım ve güç artırımı taleplerinde dağıtım şirketlerinin ilave maliyet dayatmalarına da dikkat çekmek istiyorum. Devlet Gabar'da dağı delip petrol çıkarırken şehir merkezindeki bir dağıtım şirketi "Direk dikecek bütçem yok." diyemez, dememelidir. Devletin arz güvenliğini sağladığı yerde özel sektörün de hizmet kalitesini ve gerekenleri sağlaması şarttır. Bakanlığımızdan bu konuda bir sıkı denetim bekliyoruz.

Ayrıca Eskişehir Beylikova'daki nadir toprak elementleri rezervi bizim için âdeta bir Kızılelma'dır. Madencilikte hedefimiz artık tonla cevher ham maddesi satmak değil, gramla teknoloji satmak yani cevherden mücevhere giden yolu inşa etmektir. Enerji politikamız kaynakta yerli, teknolojide millî, dağıtımda adil, çevrede duyarlı olmak zorundadır.

Bu vesileyle, enerjiyi milletimizin hizmetine sunmak için gece gündüz çalışan Enerji Bakanlığımıza, Sayın Bakana, bürokratlara, madenlerde ve santrallerde çalışan emekçi işçi kardeşlerimize ve görüşleriyle, öneri ve eleştirileriyle bütçeye katkı sunan tüm milletvekili arkadaşlarımıza teşekkür ediyor, bütçenin hayırlı olmasını diliyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Milliyetçi Hareket Partisi olarak sağlığı anayasal bir hak, sağlıklı bir toplum, millî bir ödev ve nesillerin sağlıklı devamı meselesi olarak görüyoruz. 1,5 milyona yaklaşan sağlık çalışanımızla iftihar ediyoruz. Şehir hastanelerimiz ve sağlık turizmindeki atılımlarla Türkiye küresel bir şifa merkezidir. Ülkemiz, kendi aşısını geliştirme aşamasına gelen TÜSEB vizyonuyla, 2026'da envantere girecek yerli ambulans helikopterimiz GEKBÖY'le ve şehir hastanelerindeki teknolojik altyapısıyla tüketen değil, üreten sağlık modeline geçişin heyecanını yaşamaktadır. Bu, devlet aklının bir başarısıdır ve takdire şayandır. Şunu özellikle belirtmek istiyorum ki Türkiye sağlıkta kurumsal kapasitesiyle, organizasyon yeteneğiyle bütün dünyada bir yıldız gibi parlamaktadır ancak istatistikler bir uyarı yapıyor: 2050 yılında nüfusumuzun dörtte 1'i yaşlı olacak. Türkiye'ye yaklaşan bu gri dalgaya karşı hazırlıksız yakalanmamalıdır; uzun dönemli bakım sigortasını devreye almalı, koruyucu hekimliği güçlendirmeli ve düşen doğurganlık hızını artıracak tedbirleri hayata geçirmeliyiz.

Ayrıca, toplumumuzun huzuru için ruh sağlığı kanununun yasalaşmasını ve madde bağımlılığıyla mücadelede rehabilitasyon merkezlerinin sayısının artırılmasını bekliyoruz ve talep ediyoruz. Özel hastanelerdeki, ticari kaygı odaklı işleyişe karşı Bakanlığın devreye aldığı REDES denetim sistemini önemsiyoruz. Milletin sağlığı üzerinden haksız kazanç sağlayan, gereksiz tetkik ve ameliyatlarla devleti zarara uğratan yapılara karşı sıkı denetimler gerekmektedir. Sistemin başarısı, hasta memnuniyeti kadar bilhassa çalışan personelin huzuruyla ölçülür. Sağlık çalışanlarımızın taban, teşvik, ek ödeme gibi karmaşık ücret modelleri yerine emekliliğe yansıyan tek kalem maaş talebi haklıdır ve karşılanmalıdır.

Konuşmama son verirken, geçtiğimiz gün Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı bütçe görüşmelerinde dile getirdiğim önemli bir hususu burada da tekrar vurgulamak istiyorum çünkü bu alanda Sağlık ve Teknoloji Bakanlıklarımızın ve diğer bakanlıkların, kuruluşların ve paydaşların koordinasyonu büyük önem arz etmektedir.

Türkiye, sağlık hizmetleri ve sağlık sistemiyle tüm dünyaya örnek olurken maalesef ilaç, medikal malzeme ve cihazlarda büyük ölçüde dışa bağımlıdır. 2024 yılında ilaç ihracatımız 2,3 milyar dolar, ithalatımız 6,2 milyar dolardır. Biyoteknolojik ilaç ve aşılarda da benzer durum vardır. 2023 yılında tıbbi cihaz ihracatımız 1,5 milyar dolar, ithalatımız 2,64 milyar dolardır. Sağlık endüstrisinde dışa bağımlılık büyük bir meseledir. Bunun için yeni bir kurumsal yapılanmaya mutlaka ihtiyaç vardır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Türkiye'nin millî sağlık endüstrisini güçlendirmek, ilaç ve tıbbi cihaz üretiminde faaliyet yürüten özel kurum ve kuruluşlarla kamu kurumlarının bir çatı altında organize edilerek ilgili bakanlık ve kuruluşlarla entegre bir şekilde tümleşik hâlde çalışmasını sağlamak amacıyla sağlık endüstrisi başkanlığı mutlaka kurulmalıdır. Bu kapsamda üretilen yerli ve millî ilaç, tıbbi cihaz ürünlerine kamu alımlarında öncelik verilmelidir.

Bu vesileyle, fedakâr sağlık çalışanlarımıza şükranlarımı sunuyor; Sayın Bakana, bütün Bakanlık çalışanlarına başarılar diliyor, bütçenin milletimize şifa olmasını temenni ediyorum.

Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.