GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu:
Yasama Yılı:4
Birleşim:31
Tarih:13.12.2025

MHP GRUBU ADINA MUSTAFA BAKİ ERSOY (Kayseri) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2024 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi kapsamında, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarının bütçeleri üzerine, Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle, yüce heyetinizi ve ekranları başında bizleri izleyen aziz milletimizin tüm fertlerini saygılarımla selamlıyorum.

Enerji, bugün yalnızca bir sektör değil, devletlerin bağımsızlığının, kalkınma iradesinin ve uluslararası etkinliğinin en temel unsurlarından biri hâline gelmiştir. Türkiye son yıllarda Sayın Bakanımız Alparslan Bayraktar ve kıymetli bürokratlarının kararlı çalışmalarıyla yerli kaynakları önceleyen, dışa bağımlılığı azaltan ve bölgesel bir enerji aktörüne dönüşen bir vizyonu hayata geçirmektedir. Bu vizyonun en önemli ayaklarından biri hiç şüphesiz madencilik sektörüdür. MTA ve Eti Madenin doksan yılı aşan kurumsal birikimi, bor, nadir toprak elementleri ve stratejik madenler başta olmak üzere ülkemizin yer altı zenginliklerini yüksek katma değere dönüştüren güçlü bir kaldıraç oluşturmaktadır. Gazi Meclisimizde maden ruhsatlarıyla ilgili yapılan son düzenlemeler yatırım süreçlerini hızlandırmış, belirsizlikleri azaltmış ve hem yerli hem de uluslararası yatırımcı açısından sektörün önünü açmıştır. Bu düzenleme üretimden kaçan değil, üretimi yöneten bir Türkiye anlayışının açık bir yansıması olmuştur.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımızın çalışmaları sadece ülke sınırlarıyla da sınırlı değildir. Türkiye'nin enerji diplomasisi çok boyutlu bir perspektifle hem ticari hem stratejik hem de güvenlik odaklı bir yaklaşım eşliğinde yürütülmektedir. Bu kapsamda, Pakistan'la enerji alanında kurduğumuz iş birliği yeni bir dönemin kapılarını aralamıştır. Sayın Bakanımız Alparslan Bayraktar öncülüğünde Türkiye ile Pakistan arasında imzalanan anlaşmalar çerçevesinde 2025 yılı sonunda 3 deniz ve 2 kara sahasında petrol ve doğal gaz arama, üretim faaliyetleri için mutabakat sağlanmıştır. 2026 yılı itibarıyla sismik programların başlatılması, akabinde sondaj faaliyetlerine geçilmesi hedeflenmektedir. Bu iş birliği yalnızca enerji arayışı değil, teknoloji transferi, enerji güvenliği ve bölgesel kalkınma açısından da stratejik bir ortaklık niteliği taşımaktadır. Bununla birlikte ülkemiz yalnızca Pakistan'da değil, yurt dışındaki birçok sahada da arama-üretim faaliyetlerini genişletmektedir. Somali'yle imzalanan hidrokarbon iş birliği anlaşmaları kapsamında karada jeolojik çalışmalar ve sismik programlar planlanmış, ilerleyen dönemde keşif sondajının gerçekleştirilmesi hedeflenmiştir.

Orta Asya ve Kafkasya'da Azerbaycan, Özbekistan ve diğer kardeş ülkelerle yürütülen temaslar enerji projelerinin yalnızca ticari bir faaliyet olmaktan çıkıp ortak bir geleceği şekillendiren kıymetli yatırımlara dönüştüğünü göstermektedir. Tüm bu adımlar Türkiye'nin uluslararası enerji sahalarında tecrübe kazanan, risk olan, rekabet eden ve sonuç üreten bir ülke konumuna yükseldiğinin göstergesidir. Enerji şirketlerimizin yurt dışında edindiği her yeni blok, her yeni ortaklık ve her yeni sismik çalışma Türkiye'nin enerji arz güvenliği açısından uzun vadeli kazanımlar üretmektedir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sondaj filomuzun güçlendirilmesi de bu vizyonun önemli bir parçasıdır. 7'nci nesil yüksek teknolojili yeni sondaj gemimizin envantere katılmasıyla Türkiye dünyanın en güçlü deniz sondaj filolarından birine sahip olmuştur. Karadeniz'de yürütülen çalışmalar Sakarya Gaz Sahası başta olmak üzere milletimizin sofrasına doğrudan yansıyan somut bir başarıya dönüşmüştür. Bu durum mavi vatan kavramının yalnızca bir güvenlik politikası değil, aynı zamanda enerji ve kalkınma hamlesi olduğunu da açıkça ortaya koymaktadır. Bütün bu çalışmaların ortak noktası şudur: Türkiye, enerjide başkasının hesabına göre hareket eden değil, kendi hesabına göre hareket eden ve hedef koyan, sahada varlık gösteren ve sonuç alan bir ülke hâline gelmiştir.

Sayın Bakanım, şahsınızın liderliğinde sürdürülen çalışmalar, millî enerji ve maden politikasının sahadaki en somut karşılığıdır. Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olarak yerli kaynakları önceleyen, madenciliği stratejik bir kalkınma aracı olarak gören, uluslararası arenada güçlü ve itibarlı bir Türkiye hedefine desteğimizi kararlılıkla sürdüreceğimizi ifade etmek istiyorum. Çünkü biliyoruz ki enerjide güçlü Türkiye, her alanda güçlü Türkiye demektir.

Bu duygu ve düşüncelerle Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımız ve Sağlık Bakanlığımızın bütçelerinin hayırlara vesile olmasını diliyor, Genel Kurulumuzu saygılarımla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)