| Konu: | |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 27 |
| Tarih: | 09.12.2025 |
CHP GRUBU ADINA SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Konfüçyüs bundan tam iki bin beş yüz yıl önce "Devletlerin refahı parayla değil, adaletle ölçülür." demiş. Adaleti bütçe cetvellerinden okuyacak zamanı Türkiye'de artık çoktan geçtik. Bugün burada sadece konuşmak, AKP'nin hukuksuzluk zulmü altında ezilen vatandaşa açıkça para konuşmak saygısızlıktır.
Değerli milletvekilleri, Kasım ayında Avrupa Birliği Komisyonu Raporu, 2025 Türkiye Raporu yayımlandı. Bu raporda yer alan tespitler çok önemli. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi 2025'te Türkiye hakkında 69 ihlal kararı verdi. İncelenmeyi bekleyen 205 dava dosyası var. 2018'den beri askıda olan AB'ye katılım sürecini aşmaya yetecek hiçbir demokratik ilerleme sağlanmamış. Siyasetçiler, gazeteciler ve muhaliflere yönelik tutuklamalar yargı bağımsızlığını ortadan kaldırdı. Yargıya güven tarihsel olarak en düşük seviyeye indi. Yargı organları yürütmenin kontrolü altında, yargı muhalefeti hedef alırken iktidar temsilcilerine karşı sessiz kalındı. AİHM kararları uygulanmıyor. AYM kararlarına uymayı reddeden mahkemeler hukuki güvenliği altüst etti. Sansür yasası, ifade özgürlüğünü tehdit ediyor. AİHM kararlarına rağmen Demirtaş ve Yüksekdağ hâlâ tutuklu. Can Atalay'a dair AYM kararının uygulanmaması hukuka açık bir meydan okuma. Türkiye'de demokrasi, hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı ve temel haklar sürekli geriledi. Açıkça Türkiye raporunda bunlar var. Üzülerek söylüyorum: Cumhurbaşkanı adayımız Ekrem İmamoğlu'nu saf dışı edebilmek için, sırf bir seçim daha kazanmak için kurduğunuz yargı oyunları Türkiye'yi buraya getirdi. Raporun özeti şu: Adaletten muhalefetin payına düşen ne yazık ki düşman ceza hukuku oldu. Biz bunu reddediyoruz, açıkça reddediyoruz. (CHP sıralarından alkışlar)
Bugün AİHM tarafından hakkında ihlal kararı verilen onlarca siyasetçi var. Zamanında Cumhurbaşkanı Erdoğan da 1999-2002 yılları arasında AİHM'e 3 kez başvuruda bulunmuş. Sayın Bakan, dün kapısında adalet aradığınız AİHM bugün nasıl oldu da kararlarını buruşturup çöpe attığınız bir mahkemeye dönüştü? Bunu sormak istiyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
VELİ AĞBABA (Malatya) - Bravo!
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Devamla) - AİHM Demirtaş'ın tutuklanmasının siyasi olduğunu defalarca kez tescilledi, Bakanlık buna itirazda bulundu ama süreç de devam etti. Tıpkı Demirtaş gibi Yüksekdağ ve Kavala'nın tutukluluğu da uluslararası hukuka göre açıkça gayrimeşrudur. Bu durum Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 5'inci maddesi, özgürlük ve güvenlik hakkı, 6'ncı maddesi adil yargılanma hakkı, 18'inci maddesi iktidarın yargıya müdahale yasağıyla ilgili, Anayasa’nın 19'uncu maddesinde yer alan kişi hürriyeti ve güvenliğinin açık ihlalidir. Ve ilginçtir, 3 defa 18'inci maddenin ihlalini AİHM karar altına aldı.
Gelelim Anayasa Mahkemesiyle restleşen mahkemelere. Seçilmiş milletvekili Can Atalay Anayasa Mahkemesinin 2 kez verdiği "Seçilme hakkı ve kişi hürriyeti ihlal edildi." kararına rağmen hâlâ cezaevinde tutsak. Türkiye Büyük Millet Meclisi bu utanca Can Atalay'ın milletvekilliğini düşürerek ortak oldu ne yazık ki. AYM Tayfun Kahraman hakkında hak ihlali ve tahliye kararı verdi. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde cübbe giymiş 3 darbeci hâkim "AYM kararını tanımıyoruz." dediler. (CHP sıralarından alkışlar) Anayasa 153 ve 11'i açıkça çiğneyip anayasal düzene yönelik bir darbe gerçekleştirdiler. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi 32 sayfalık itirazı iki satırlık bir gerekçeyle reddederek bu darbeye çanak tuttu.
Değerli arkadaşlar, iki gün önce bir "tweet" attı Tayfun Kahraman'ın kızı Vera, 6 yaşında, 2 yaşından beri babası hapiste; Vera babasını sadece görüş kabinlerinde görebiliyor. Bu elimde gördüğünüz mektup da Vera'nın birkaç gün önce babasına yazdığı mektup. Diyor ki: "Seni çok seviyorum babacığım. Derenler bize geldi, o da Emrah'ı çok özlemiş. Senin artık eve gelmeni istiyorum. Umarım Emrah amca da gelir. Her akşam Allah'a eve dönmen için dileyerek dua ediyorum." diyor Vera, düşünebiliyor musunuz? (CHP sıralarından alkışlar) Sayın Bakan, soruyorum size: Babasını görebilmek için her hafta Silivri'nin yolunu tutan 6 yaşındaki...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Devamla) - ...bu çocuk bu yaşananları hak ediyor mu? İstanbul 13. ve 14. Ağır Ceza Mahkemesi hâkimlerinde vicdan yok, onu anladık da sizin de mi hiç vicdanınız yok? (CHP sıralarından alkışlar)
VELİ AĞBABA (Malatya) - Bravo!
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Devamla) - Bu kürsüden bir kez daha hatırlatıyorum. 19 Mart siyasallaşan yargı darbesiyle haksız, hukuksuz biçimde tutuklanan başta cumhurbaşkanı adayımız Ekrem İmamoğlu olmak üzere belediye başkanlarımız ve bürokratlar derhâl tahliye edilmelidir. Can Atalay, Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, Osman Kavala, Tayfun Kahraman, Selçuk Kozağaçlı ve tüm siyasi tutuklular derhâl tahliye edilmelidir.
Sağ olun. (CHP sıralarından alkışlar)