GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu:
Yasama Yılı:4
Birleşim:27
Tarih:09.12.2025

YENİ YOL GRUBU ADINA MESUT DOĞAN (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Hepinizin malumu, bir ülkenin dış politikadaki durumu o ülkenin gerçekten gücünü gösteren en net fotoğrafıdır. Ben de bu fotoğrafın hem hızlı hem de doğru okunmasına katkı sunmak isterim.

İnanın, bir milletvekili olarak siyasi bir dilek hakkım olsa idi herhâlde bu dilek hakkımı şimdi söyleyeceğim sözün veya yapacağım tespitin bütün insanlarımız tarafından duyulması, duyulması da yeterli olmaz, doğru anlaşılması için kullanmak isterdim. Nedir bu sözüm? Dünyanın herhangi bir noktasında zulüm var ise Türkiye işgal altındadır demektir. Tekrar ediyorum: Dünyanın herhangi bir noktasında zulüm var ise Türkiye işgal altındadır demektir. Bu işgal ama psikolojiktir, ama ekonomiktir, ama siyasaldır ama üçünün bir arada olduğu bir işgaldir. Bunu niye söylüyorum? Türkiye gerçekten güçlü ve bağımsız olsa idi dünyanın en büyük terör örgütü İsrail, Filistin'de 100 binlerce insanı katledemezdi; Türkiye gerçekten güçlü ve bağımsız olsa idi İsrail coğrafyamızda bu kadar rahat at koşturamazdı; Türkiye gerçekten güçlü ve bağımsız olsa idi atacağı her adımda Amerika'nın ağzına bakacak kadar bağımlı olmaz idi. Arkadaşlar, dünya bir karar aldı, tek devlet hâline geldi, seçim yaptı, Trump'ı da Cumhurbaşkanı olarak seçti, Trump da dünyadaki bütün ülkelere birer tane vali atadı da bizim haberimiz mi yok? Dünyada ne olacak, o karar veriyor; bölgemizde ne olacak, o karar veriyor; Gazze'de ne olacak, o karar veriyor ve bütün dünya da bunu normalmiş gibi izliyor. Bakın, iki ay önce herkesi Mısır'da topladı, Gazze'de "ateşkes" diye bir tiyatro oynattı, bütün İslam ülkeleri de bu tiyatroda rol almak için âdeta çırpındılar. Sonuç, ateşkes oldu mu? Hayır. Zulüm durdu mu? Hayır. Soykırım durdu mu? Hayır. Gazze nefes aldı mı? Hayır. Nefes alan İsrail oldu, Filistin için ayağa kalkmış olan milyonlarca insanın teri soğutuldu sadece ve bugün hiçbir şey olmamış gibi herkes sessizliği oynuyor. Bu süreçte en üzüldüğüm durum şu: Yirmi üç yıl önce Amerika'ya rağmen iktidara geldiğinizi tabanınıza ikna ettikten sonra bugün, Amerika'ya rağmen hiçbir adım atılamayacağına tabanınızı ikna etme çabası içerisindesiniz. Trump'la görüşüyoruz diye seviniyorsunuz, Amerika'yla aramız iyi diye övünüyorsunuz. Ha, bu arada şunu da söyleyeyim, Amerika'yla ilişkiniz şuna benziyor: Genç evli demiş ki "Ben şu kadar kısacık bir evlilik hayatımda karı koca arasında kavga olmadan evliliğin devam ettirilemeyeceğini gördüm." Bunu duyan yaşlı evli "Bu yaklaşımın doğru değil, ben kırk yıldır evliyim, bugüne kadar hanımımla hiç kavga etmedim." demiş. Genç şaşkın bir şekilde demiş ki "Bu nasıl olur, bunu nasıl başardın?" Yaşlı ihtiyar tebessüm ederek "Çok kolay, kırk yıldır hanım ne derse onu yapıyorum." demiş. Eğer siz Amerika'nın her dediğini yaparsanız elbette ki sorun olmaz. (YENİ YOL, CHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar) Amerika'nın her dediğini yaparsanız elbette ki sizinle yol almaktan o keyif alır ama unutmayın, bu yolun sonu bu ülke açısından büyük bir felaket olur çünkü Amerika dediğiniz, Trump dediğiniz İsrail'in ve siyonizmin bodyguardıdır.

Bugün itibarıyla AK PARTİ iktidarının dış politikada iki tane tercihi var.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MESUT DOĞAN (Devamla) - Ya, şahsiyetli bir dış politika için gerekli olan, lider Türkiye için gerekli olan sloganı ve sembolü bana ne Amerika yolunu tercih edip tarihin altın sayfalarında yer alacak veya yenilmişliğin ve ezilmişliğin sembolü olan dostum Trump yolunu tercih edip tarihin kara sayfalarında yer alacak diyor Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (YENİ YOL ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)