| Konu: | |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 25 |
| Tarih: | 04.12.2025 |
DEM PARTİ GRUBU ADINA KEZBAN KONUKÇU (İstanbul) - Değerli arkadaşlar, enflasyonu düşüremeyen bir dezenflasyon programıyla halk daha çok yoksullaştırılırken, sarayın politik operasyonlarına tampon oluşturabilmek için bütün topluma büyük bedeller ödettirilerek Merkez Bankası rezervleri şişirildi. Bunu sağlamak adına, kısa vadeli sıcak para hareketlerinin kârlılığını güvence altına almak için TL'ye yüksek faiz ve kuru baskılama politikası birlikteliği ısrarla sürdürülüyor. Böylece, sıcak paranın getirileri, küresel ve yerli finans derebeylerinin kârları toplanan vergilerle karşılanıyor. Pek bir şey anlamadınız sanırım, ben daha açıkça söyleyeyim size: Devlet, vergi toplayan ve bu vergileri sermayeye aktaran bir tulumba gibi çalışıyor sevgili arkadaşlar. Sermaye lehine vazgeçilen vergi harcamalarının toplamına bakıyoruz; bu toplam, yurt içinde toplanan tüm KDV'ye denk geliyor yani onu da telaffuz edeyim: Ödediğimiz KDV'ler doğrudan sermayenin hesabına yazılıyor. Bu sermayeyi büyütme, sermayeyi şişirme operasyonlarının bir diğer yöntemi de dolaylı vergiler. Dolaylı vergiler toplam vergi gelirleri içerisinde çok yüksek bir orana sahip, Türkiye'de bu oran yüzde 65 yine büyük başarılarla dünya rekorları kırılıyor. Dolaylı vergi demek harcanan üzerinden, harcamalar üzerinden vergilendirmenin payının büyümesi anlamına geliyor. Aslında kazanılan para üzerinden, kazanılan üzerinden bir vergilendirme sistemi olmalı. Bu anlamda çok ciddi bir rakam paylaşmak istiyorum sizinle: 2024 yılının Eylül ayına göre 2025 yılının Eylül ayında çoğunlukla emekçilerin ödediği gelir vergilerinin yüzdesi, gelirlerin yüzdesi yüzde 81 artmış yani emekçilerden bir yıl içinde yüzde 81 daha fazla vergi alınmış. Peki, kurumlar vergisi olarak tanımladığımız, bildiğimiz şirketlerden alınan vergiler ne olmuş? Yüzde 90 artmış demeyeceğim, düşmüş sevgili arkadaşlar; bir tarafta yüzde 80 artarken bir tarafta zenginlerden aldığınız kurumlar vergisini yüzde 90 oranında düşürmüşsünüz. Biz bunları böyle söylerken şaşırıyoruz ama siz bu soygun düzenini devam ettirirken utanmıyorsunuz, gerçekten hayretler içinde kalıyoruz. Dolaylı vergi dediğimiz şey vatandaşın daha fazla, özellikle yoksul vatandaşın, zorunlu harcama yapan, sadece beslenmeye, barınmaya, çok zorunlu ihtiyaçlara harcama yapan yoksulların sırtındaki vergi yükünün artırılması anlamına geliyor, yoksullar bir yönüyle buradan da çok daha fazla yoksullaştırılmış oluyor. Bir taraftan işyerlerinde artı değer sömürüsü üzerinden emekçiler sömürülürken, yoksullaştırılırken bir taraftan da bu vergi sistemiyle, bu vergilerin de patronlara, yandaşlara peşkeş çekilmesiyle katmerli bir şekilde yoksullaştırılmış oluyor sevgili arkadaşlar.
Şimdi, bu anlamda ben bazı rakamlar telaffuz etmek istiyorum size, gerçekten yine çok şaşırarak topladım bu rakamları, 2024 rakamları bunlar: Cengiz İnşaata 30 kez, Kolin İnşaata 36 kez, Makyol İnşaata 24 kez, Limak İnşaata 19 kez ve Kalyon Holdinge 19 kez vergi muafiyeti getirilmiş bu ülkede. 2010 ile 2020 arasında 128 kez vergi muafiyeti yapılmış. Şimdi, bir de şöyle oluyor: Hem vergi muafiyet yapılıyor aynı zamanda bunlar milyarlarca liralık ihaleler alıyorlar, katmerli katmerli bir şişirilme hâli sermayedarların ve bu ihaleler kapsamında yaptıkları her türlü işlemden vergi, resim ve harç istisnası sayesinde muaf tutuluyorlar yani böyle şeytanın aklına gelmeyecek yöntemlerle sürekli yandaş sermayenin şişirildiğini görüyoruz. Sadece yandaş sermaye mi? Vakıfların da sürekli desteklendiğini görüyoruz, keşke halkın yararına vakıflar olsa. Bu desteklenen vakıfların çoğu cemaat yani böyle telaffuz edebiliriz biz, cemaat. Örneğin, 2025'te Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın imzasıyla Erenköy Cemaatine bağlı Sami Efendi İlim ve Kültür Yardımlaşma Vakfı vergiden muaf tutulmuş. Bu vakfın sadece İstanbul'daki taşınmazlarından yıllık kira geliri tahminen 800 milyon lira, bu 800 milyon lira vergiden muaf, vergi sıfır. Yani toplam vergiden muaf tutulan vakıf sayısına baktık biz, 341 ve bunlar da genelde anlayacağımız anlamda cemaatler aslında. 2024'le 2025'te bu vakıfların devlete ödemesi gereken toplam vergi yaklaşık 48 milyar lirayken yine bundan da muaf tutulmuşlar. Anlat anlat bitiremiyoruz bu soygun düzenini ancak bu soygun düzeni zenginler için, yandaş için, cemaat ve tarikatlar için böyle bir sistem kurarken emekçiler için nasıl bir sistem kuruyor, emekçi çocuklarına neyi reva görüyor? Evet, en çok tartışılan konulardan, biri MESEM gerçeği. MESEM gerçeğini yaratan birkaç böyle sizi motive eden konu var. Bunlardan biri kâr oranları, gerileyen emek yoğun sektörler var. Kâr oranları geriledikçe gelip size ağlıyorlar "Şu işe bir çözüm bulun." diye. Sizin bulduğunuz çözümlerden biri de MESEM'ler "çocuk işçi" demiyoruz biz, zorla işçileştirilen çocuklar buralarda ölüme terk ediliyorlar. Bakın, asgari ücretin 22 bin lira olduğu bir ortamda, bir ülkede geçinebilmek için bir evde kim varsa çoluk çocuk, kadın, herkes çalışıyor, çalışmak zorunda kalıyor. Çocuklar da işte bu MESEM projeleriyle 6 bin lirayla, 11 bin lirayla çalışıyorlar, günde on dört on beş saat çalışıyorlar ve bunların parasını, maaşını, ücretini kim ödüyor? Devlet, yani pardon, İşsizlik Fonu'ndan ödeniyor. "Devlet" demek de çok doğru olmayacak. Bunlar yine işçilerden toplanan İşsizlik Fonu'yla ödeniyor sevgili arkadaşlar. Bunun kesinlikle kabul edilemez olduğunu söyleyen "Çocuk ölümlerine son verin." diyen öğrenciler tutuklanıyor. "Hayır, biz öğrencilerin, çocukların ölmesine izin vermeyiz." diyen, yaşam hakkına sahip çıkan öğretmenler ters kelepçeyle gözaltına alınıyor. Ancak bu soygun düzeni böyle devam etmez. En başta Yusuf Tekin'e seslenmek istiyoruz: Bir an önce affını iste, istifa etmek de onurlu bir kavram, affını iste sen en iyisi. Şimdi, böyle bir ortamda bakıyoruz sevgili arkadaşlar, çözüm yok mu? Yani bu yoksulluk bitirilemez mi, bitirilebilir. Emekçiler lehine kapsamlı ve radikal bir vergi reformu yapılabilir. Gelir dağılımında adaleti sağlayacak iktisadi ve vergileme politikaları uygulanabilir. Emekçi ve yoksul sınıf üzerindeki vergi yükü azaltılabilir; vergi harcayandan değil, kazanandan alınmalıdır, rant gelirleri vergilendirilmelidir, alt gelir gruplarının temel ihtiyaçları vergi politikaları aracılığıyla sübvanse edilmelidir. Böylece, gıda enflasyonuna ve açlığa çözüm bulunabilir, her şeyin bir çözümü var, yeter ki isteyelim.
Kurumlar vergisi yani şirketlerden alınan, holdinglerden alınan... Ben onlara şirket bile demek istemiyorum, çocukların öldürüldüğü bir ortamda, iş cinayetlerinin bu kadar arttığı bir ortamda oralar iş yeri değil cehennem, cehennem; o patronlar da cehennem zebanisi. İşte, o cehennem zebanileri bir zahmet kurumlar vergilerini versinler yani çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi alınsın.
Servet vergisi diyoruz sevgili arkadaşlar biz. Peki, siz ne yapıyorsunuz? Ne yapılıyor? Bakıyoruz ki tüm vergi gelirlerinin içinde gelirlerin dörtte 1'i faiz giderlerine harcanacak 2026 bütçesinde yani böyle çok karşı olduğunuz o faizciler, tefeciler... Halkı tefecilerin eline düşürdünüz, tefecilere ittiniz resmen. Halkın ekmeğinden artırdıklarıyla Londra'daki, Tokyo'daki, spekülatörleri besliyorsunuz, ancak bunu yapıyorsunuz siz.
Peki, sosyal yardım ve desteklere ayrılan tutar ne kadar diye bakıyoruz, 917 milyarmış ve faiz harcamalarının üçte 1'i oranında yani emekliye işte, bu sosyal yardım ve destek denilen kesimler ve işte, emeklilere ayrılan payın her geçen gün azaltıldığını görüyoruz. Emekliler gelip bize anlatıyorlar "Evimizi kapattık, öğrenciler gibi 3-5 kişi aynı evde yaşıyoruz. Başa çıkamıyoruz, buna bir çözüm bulun." diye. Bunun tek bir çözümü var sevgili arkadaşlar, bu iktidarın gitmesidir. Magna Carta'dan bu yana vergi hakkı ile yönetime katılma hakkı arasında doğrudan bir bağ kurulmuştur. Saray rejimi despotikleştikçe halktan toplanan vergiler artarken bu bütçenin halk adına nasıl biçimlendirileceği konusunda halkın söz hakkı kısıtlanmıştır. Tekliflerin tek bir maddesi değiştirilmeden yasalaşmaktadır. Ancak bu kadar halkı dinlemezseniz halk da sizin vergi musluğunuzu kesmesini bilir sevgili arkadaşlar.
Teşekkürler. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)