GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu:
Yasama Yılı:4
Birleşim:24
Tarih:03.12.2025

İYİ PARTİ GRUBU ADINA MEHMET SATUK BUĞRA KAVUNCU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Ben de sözlerime 3 Aralık Dünya Engelliler Günü'yle ilgili konuşarak başlayacağım. Bugün 3 Aralık Dünya Engelliler Günü ve hepimizin bugün konuşacağı mesajlar, paylaşacağımız... Anmalar yapacağımız bir gün ama ne olacak? Ertesi gün yine kaldığımız yerden devam edeceğiz. Hatırlayın, bakın, geçen dönem, sağ olsun, YENİ YOL Grubu iktidarı çok hazırlıksız yakaladı ve engellilerin yaşadığı sorunlara engelli bakanlığı kurulmasına dair bir araştırma önergesi verdi ve yeterli çoğunluk yoktu, bu araştırma önergesinin akabinde de o önergenin devamında da bu kurul oluşturuldu. Eğer o gün iktidar sıralarında yeterli milletvekili olsaydı engellilerle ilgili bu araştırma önergesi de çıkmayacaktı, bir kere bunu bütün Türkiye bilsin, o gün verilen bu araştırma önergesi yeterli çoğunlukları olmadığı için çıktı -bunu kastediyorum- bugün konuşacağız, değineceğiz ama ertesi gün hayat gene aynı şekilde devam edecek. Umarım bu araştırma önergesiyle kurulan Komisyondan sonra birtakım somut tedbirler alınır. Mesela, bakanlığın kurulması gibi, özellikle entegre bir yönetim modelinin oluşturulması gibi. Zira, engelli vatandaşlarımız gerçekten çok zor, müşkül ve sıkıntılı durumdalar. Yarısı işsiz ve neredeyse yarıdan fazlası tamamen sosyal yardıma bağlı, eğitim oranları da maalesef ama maalesef çok düşük. Bugün yine konuşalım, hep konuşalım ama yarın unutup hayatımıza devam etmeyelim. Verilmiş olan önerge sonucunda kurulmuş olan Komisyon umarım somut adımlar atar ve bu yaraya da hep beraber merhem oluruz, el birliğiyle de ne gerekiyorsa yaparız.

Bakın, enflasyon verileri açıklandı. Resmî verilere göre yıllık enflasyon yüzde 31,07; aylık enflasyon da yüzde 0,87 çıktı. Bu oranların anlamı şu: Memurun, emeklinin, çalışanların hakkına göz dikiliyor, başka bir açıklaması yok. Zira, dışarıya çıkıp bakın, oranlar gerçekten bu şekilde mi, değil mi, hissediliyor mu? Mümkün değil...

Buradan devamla şöyle bir konumuz var bizim. Bir karar alındı, kamuda görev yapan bir grup uzman ve üst düzey yöneticinin -ki toplamda bunlar 30 bine varıyor- bunların bir kısmı işte 30 bine kadar, kademeli şekilde ücretlendiriliyor ek ödeme alacaklarına dair bir durum var. Bu ciddi şekilde tartışma yarattı. Bakın arkadaşlar, az önce enflasyon oranlarını sizlerle paylaştım. Enflasyon bu ülkede herkesi etkiliyor ve kamuda çalışanların neredeyse yüzde 90'ı açlık sınırının altında ücret alıyor. Bu verilen imkân bütün kamuda çalışanlara verilmeli, gerekirse kademeli bir şekilde verilmeli yani bu tepki üzerine şunu yapmak doğru değil: "Hadi şu gruba da verelim, hadi bu gruba da verelim." Bu makası açıyorsunuz. Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında çalışan personel arasında bile çok ciddi bir makas oluşturuyorsunuz; danışman arkadaşlar var, stenograflar var, çaycı arkadaşlar var, burada yüzlerce, binlerce kişi çalışıyor. Bu alınan karar ciddi bir tartışmaya yol açmıştır ve bu makas çok ciddi şekilde açılacak hâle gelmiştir. Dolayısıyla, söylediğimiz net olarak anlaşılsın, enflasyondan mağdur olan, kamuda çalışan herkesin bu imkânlardan faydalandırılacak şekilde, gerekirse kademeli şekilde bu konunun tekrar gündeme alınması ve kamuda çalışanlar arasındaki bu makasın açılmasına müsaade etmeyecek adımların atılması gerekiyor.

Şimdi, az önce Bülent Bey de değindi, bir ziyarette bulunuldu. İnsanların saygı duyduğu, sevgi duyduğu, kimseyle ilgili bizim söyleyecek herhangi bir cümlemiz yok ama burası Türkiye Cumhuriyeti, bir muz cumhuriyeti değil. Zira, İçişleri Bakanlığı bir soruşturma başlattı ve bu tartışmalar büyürken biz bir taraftan ne gördük? Ki bu olmaması gereken bir şey, mesela, bizim Genel Başkanımıza birisi böyle bir ifadede bulunsa ben, Türkiye Büyük Millet Meclisindeki herkesin bu konuya sahip çıkmasını isterim. Çok ağır ifadelerde bulunuldu. Zira, yapılan ziyaret eleştirildi çünkü...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, devam edin.

MEHMET SATUK BUĞRA KAVUNCU (İstanbul) - ...işte, korumalarla, uzun namlulu tüfeklerle âdeta bir gövde gösterisine dönüştü bu. Bakın, bununla beraber başka biz ne gördük? Bir -adını anmayacağım burada- terör örgütü üyesinin vermiş olduğu bir beyan var. Bakın, diyor ki: "PKK kadroları, bu hareketin kadroları af maf istemiyor, eve dönüş yasası falan istemiyor, bir grup için yasa istemiyor, bilmem şu suç, bu suça göre bir şey istemiyor. Hiç kimse suç işlememiş, suç işlemediği için de af istemiyor. Af, suç işleyenler için yapılır, biz suç işlememişiz ki af isteyelim." Şimdi, böyle bir süreç var. Az önce değindiğiniz konu var. Bu süreç başlarken hep şu cümleler kuruldu yani ne kadar özünde kuruldu, laf olsun diye mi kuruldu; işte "Türk'ün gururu, Kürt'ün onuru." denildi ya da "Kürt'ün gururu, Türk'ün onuru." denildi. Bakın, nerelere gitti iş.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MEHMET SATUK BUĞRA KAVUNCU (İstanbul) - Bitiriyorum Başkan.

BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın.

MEHMET SATUK BUĞRA KAVUNCU (İstanbul) - Avrupa Parlamentosunda verilen soru önergesi. Bütün bu tartışmaların sonucunda da Avrupa Birliği diyor ki: "Türkiye'de böyle bir süreç başladı. Artık İmralı'ya ziyarete gidiliyor. Biz, gelin, konuşalım ve PKK'yı terör örgütü listesinden çıkaralım." Bunu zaten dört yıl, beş yıl önce yaptık. Daha bütün silahların teslim edilip edilmediği tartışılırken, daha bu konuyla ilgili yüzlerce net olmayan konu varken, bakın, şu anda... Yarın ne yapacaksınız yabancı bir misyon geldiğinde? "Ben gitmek istiyorum, ziyaret etmek istiyorum." dediğinde? Ki önceden oldu bunlar ama ne denildi o zaman? "Bizim iç meselemiz kardeşim." denildi. Şimdi onu diyecek noktadan bile uzaklaşacak hâle gelindi. Dolayısıyla bu önemli bir konudur, herkes dikkat etmelidir ama bu dikkati sadece bir şekilde bir tarafın kullanacağı dilde özen göstermesi şeklinde değil, topyekûn özen gösterilmelidir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MEHMET SATUK BUĞRA KAVUNCU (Devamla) - Bitiriyorum.

BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın.

MEHMET SATUK BUĞRA KAVUNCU (Devamla) - Biz zaten bununla ilgili tereddütlerimizi, endişelerimizi sürecin ilk başında paylaşmıştık ama maalesef, adım adım anlattığımız, öngördüğümüz her şey aynen çıkıyor. Bundan dolayı da ciddi endişe duyuyoruz.

Teşekkür ediyorum.