GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu:
Yasama Yılı:4
Birleşim:23
Tarih:02.12.2025

DEM PARTİ GRUBU ADINA DİLAN KUNT AYAN (Şanlıurfa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Evet, değerli arkadaşlar, Anayasa çok açık. Ne der Anayasa'da? "TRT özerk olacak." der "Tarafsız olacak." der ve "Halkın olacak." der ama bugün geldiğimiz noktada TRT âdeta iktidarın frekansı olmuş durumda.

Hatırlayanlar mutlaka bilir, rahmetli Mehmet Ali Birand o dönem için TRT'de ilk programını yapıyordu, 32. Gün'ü ve 32. Gün'ü yaptığı zaman karşısında kim vardı? Devlet yetkilileri. Yanında kim vardı peki? Muhalif partinin temsilcileri ve bu şekilde tartışma programları yürütülüyordu. Fakat gelinen aşamada şu an TRT'de ne var peki? Tek bir koltuk var orada; o koltukta da maalesef bırakın devlet yetkililerini, bırakın muhalif partileri, iktidardan başka oturan kimse yok. Elbette o dönemde de temsil edilmeyen, gösterilmeyen kesimler vardı ama şu an o koltuk tek, sesi tek, sahibinin sesine dönüşmüş bir TRT var karşımızda ve biz, kısacası, şuradan Türkiye Radyo Televizyon Kurumunun ismini söyleyelim; artık onun ismi, talimatlı radyo televizyonudur. Basın özgürlüğü, demokratik ifade özgürlüğü, siyasi rekabette fırsat eşitliği, hepsi kâğıt üzerinde.

Daha geçen sene seçim dönemini hatırlayalım. TRT Haber yayın yapıyor; DEM PARTİ sıfır dakika -günahlarını almayalım, yirmi yedi dakika vermişler, onda da aleyhimize propaganda yapmışlar- CHP yirmi beş dakika. Peki, AK PARTİ kaç dakika? Tam bin dokuz yüz kırk beş dakika propagandalarını yapmışlar. Bu nasıl bir fırsat eşitliği, bu nasıl bir demokrasi diye soruyorum buradan.

Yine, partilerin grup toplantıları. Her gün TRT'de AK PARTİ'nin grup toplantıları canlı yayında veriliyor, bakanların konuşması veriliyor, üzerine vazife olmamasına rağmen bunu yapıyor ama iş muhalefete gelince ekranı kapatmaktan başka yaptığı hiçbir şey yok.

Yine, partili Cumhurbaşkanınca bu TRT'nin başına kişi atandığı sürece partili yayın organı olmaktan başka hiçbir şeye hizmet etmez ve biz buradan soruyoruz: Bu bütçe, aslında TRT'nin bütçesi nasıl peki? Kamu İhale Kanunu'nun dışına bile çıkardılar ve bu bütçeyi sorduğumuz zaman da halkın cebinden çıkmış olmasına rağmen maalesef ki TRT yayının tamamını iktidara veriyor.

Yine yirmi iki yıllık ya bir montaj emekçisi bile kişisel hesabında bir Kızılderili paylaşımı yapmış, hop işine son vermişler. Yine AKP'ye yakın yayın organlarıyla ilgili kapısından dahi giremiyor muhalifler ancak ve ancak AKP'ye yakın yayın organları giriyor.

Yine bakın, bu kadar para, bu kadar yetki ama sıfır denetim. Halk TV'ye ceza, TELE1'e ceza, vaktizamanında İMC'yi kapatma ama TRT söz konusu olunca ne yapıyor RTÜK? Tık yok. RTÜK TRT'ye ceza veriyor mu? Asla çünkü niye? "Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı." diyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, devam edin.

DİLAN KUNT AYAN (Devamla) - Ama RTÜK TRT'ye ceza veriyor mu? Asla. Gerekçesinde diyor ki: "Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı." Peki, Bakanlık ne yapıyor? Uyarı. Bir daha yaparsa ne yapıyor? Yine uyarı. Bir daha yaparsa ne yapıyor? Yine uyarı yani sonsuz uyarı ama sıfır denetimle maalesef ki TRT işliyor. Böyle bir zihniyet, böyle bir koruma zırhı dünyanın hiçbir yerinde yok arkadaşlar.

Ezcümle, TRT bir kamu kurumuysa eğer bir partinin yayın organı gibi hareket edemez. TRT bir kamu kurumuysa, halkın parasıyla bütçe finanse ediyorsa o zaman diğer muhaliflerin de sesini yansıtmak zorundadır; aksi hâlde bu çağda böyle bir kurumun varlık gerekçesi ortadan kalkmalıdır diyorum.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (DEM PARTİ ve YENİ YOL sıralarından alkışlar)