GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu:
Yasama Yılı:4
Birleşim:21
Tarih:25.11.2025

İYİ PARTİ GRUBU ADINA ŞENOL SUNAT (Manisa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü. Değerli milletvekilleri, daha bugün Elâzığ ve Gaziantep'te sabah saatlerinde iki kadın eşleri tarafından silahla öldürüldü. Her gün 1 veya 2 kadın katlediliyor ülkemizde. "Ben ölmek istemiyorum." diyen kadınların sesleri artık bizim omuzlarımızda birer yük, sadece kadınların değil erkeklerin de omuzlarında yük olması gerekir.

Yine, güvenlikten söz edebilir miyiz değerli arkadaşlar? Her gün kadınların feryatlarını duymayan kulaklar vicdanlarının sesini duyabilir mi? İşte, 25 Kasım tam da bu soruların cevabını aradığımız bir gündür. Bu ülkede her gün yeniden yaşanan acının, bir isyanın, bir çığlığın günü. Arkadaşlar, kadın cinayetleri, kadına yönelik şiddet azalmıyor, katlanarak artıyor, "Artık yeter!" dedirtecek rakamlara ulaştı ülkemizde. Evet, kadın platformlarına baktığımızda 2025 yılında -TÜİK falan vermiyor bu sonuçları ama- 482 kadın öldürüldü. Bugün 2 kadın daha öldürüldü. Bakın, hiç durmadan artıyor. 300'den fazla kadın şüpheli ölüm adı altında dosyalara gömüldü. Kadınların yüzde 65'i evlerinde öldürüldü yani devletin "Koruyacağız." dediği yerde. 9 kadın koruma kararı olmasına rağmen katledildi. Kadına şiddette Türkiye 46 ülke arasında en üst sıralarda. Birleşmiş Milletler verilerine göre Türkiye'de kadın cinayetleri son on yılda yüzde 140 arttı ama iktidar hâlâ çıkmış "Biz kadınları koruyoruz." diyor, biraz önceki hatibin söylediği gibi. Bu nasıl bir koruma, bu nasıl bir devlet ciddiyeti, iktidar ciddiyeti? Bu iktidar kadına yönelik şiddeti ve cinayeti bir sorun olarak görmüyor değerli milletvekilleri. Korumaya yönelmiş mekanizmalar kâğıt üzerinde var ama uygulamada yok. Kadına yönelik şiddet kadının sorunu, özel alanın meselesi gibi gösteriliyor, mesele kamu sorumluluğu hâline gelmiyor. Bu, bir politika tercihi değil sayın milletvekilleri, bir tercih edilmezlik politikasıdır. Sorumlular görevlerini yerine getirmeyi değil, bu konuyu geçiştirmeyi uygun görüyor.

Ey iktidar, sayın milletvekilleri, başka şeyle meşgul olan sayın milletvekilleri; hiç olmazsa yani bugün kadınların şiddetle mücadele günü olarak değerlendirdiğinizde dinlemenizde fayda var diye düşünüyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, devam edin.

ŞENOL SUNAT (Devamla) - Madem her şeyi yapıyorsunuz da neden kadınlar hâlâ öldürülüyor? Neden koruma kararları kâğıttan ibaret? Neden bir kadın "Beni eşim öldürecek." diye polisi defalarca arayıp yine de öldürülüyor. Neden haksız tahrik indirimleri hâlâ kaldırılmıyor? Neden "Kravat taktı." "Pişman oldu." diye katillere iyi hâl indirimi veriliyor? Neden şiddet vakalarının yüzde 65'inde kadınlar yıllarca şikâyet etmişken devlet harekete geçmiyor?

Evet, şiddetin kaynağı belli sayın milletvekilleri. Kadını birey olarak görmeyen bir zihniyet hâkim, siyasetin diliyle beslenen nefret hâkim. Cezasızlığı teşvik eden bir yargı düzeniyle karşı karşıyayız. Etkisiz kolluk, güçsüzleştirilmiş sosyal hizmet mekanizmaları...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Süre vermiştim.

ŞENOL SUNAT (Devamla) - Vermiştiniz ama... Birkaç cümleyle bitireyim.

BAŞKAN - Buyurun.

ŞENOL SUNAT (Devamla) - Evet, biz İYİ Parti olarak kadın cinayetlerinde hâlâ iyi hâl ve haksız tahrik indirimi uygulanıyorsa derhâl bu indirimin tamamıyla kaldırılmasını istiyoruz. Koruma kararlarının etkin işletilmesini sağlayacak elektronik kelepçe, hızlı müdahale ekipleri ve uzman kolluk birimleri derhâl hayata geçmeli, kadınların ekonomik ve sosyal güçlenmesi için adımlar atılmazsa şiddet döngüsü kırılmayacaktır Sayın milletvekilleri. Kadının temsil gücü artmalı, siyasetten hukuka eşitlik sağlanmalıdır. Şiddet davaları için ihtisas mahkemelerinin sayısı artırılmalıdır diyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)