GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu:
Yasama Yılı:4
Birleşim:21
Tarih:25.11.2025

AK PARTİ GRUBU ADINA ŞENGÜL KARSLI (İstanbul) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Bazı meseleler vardır ki siyasi gömleği çıkarıp sadece insani olarak, sadece vicdani olarak yaklaşmak gerekir. Kadına şiddet gibi özünde insani bir meselenin siyasi kavgalara malzeme yapılmaması gerekir. Şiddet mağduru her bir kadın aynı zamanda bir annedir, bir kız kardeştir, bir evlattır. Rojin'lerin, Başak Cengiz'lerin, hayattan koparılan fidanların acısı istisnasız herkesin yüreğinde aynı ağırlıkta hissedilmektedir, biz bu acıları yarıştıramayız ancak öneri gerekçesinde çizilen devletin şiddeti derinleştirdiği, kadının aileye hapsedildiği tablosunu da asla kabul etmeyiz, edemeyiz.

Değerli arkadaşlar, biz kadını sadece eş veya anne olarak değil, hakları ve onuru olan bağımsız bir birey olarak ele alırız; Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bünyesindeki Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü de bu duruşun en somut kanıtlarından biridir. Ailenin güçlendirilmesi kadının ikinci plana atılması demek değildir. Kadın ve aile birbirine rakip de değildir, kadın ve aile birbirini tamamlayan ve güçlendiren unsurlardır. Biz kadını ailenin temeli, aileyi de kadının güvenli limanı olarak görüyoruz. Aileyi güçlendirmek kadını zayıflatmaz, aksine, şiddete karşı toplumsal dokumuzu sağlamlaştırır.

Önergede cezasızlıktan bahsediliyor. Bir hukukçu olarak soruyorum: Hangi cezasızlık? 2002 öncesi Türkiye'sinde şiddet, aile içi mesele olarak görülür, halı altına süpürülürdü. "Kol kırılır yen içinde kalır. Bu, aile meselesidir, karışamayız." denilirdi. Bu anlayışı yıkan, şiddeti tartışmasız bir insanlık suçu olarak tanımlayan irade bizzat AK PARTİ iradesidir. Türk Ceza Kanunu'nda yaptığımız düzenlemelerle kadına karşı işlenen suçlarda cezaları artırdık mı? Artırdık. O kravat taktı diye alınan iyi hâl indirimi devrini kapattık mı? Kapattık.

NEVROZ UYSAL ASLAN (Şırnak) - Kapanmadı.

ŞENGÜL KARSLI (Devamla) - Israrlı takip suçunu ayrı bir suç saydık mı? Saydık. Töre cinayetlerinde faillere verilen cezaları kim ağırlaştırdı? Biz ağırlaştırdık. 6284 sayılı Kanun gibi dünyada eşi benzeri az bulunan bir hukuki düzenleme sahibiyiz. Bu düzenlemenin şiddeti arttırdığını iddia etmek iyi niyetli bir yorum değildir.

Önergede "Devlet korumuyor." deniliyor. Elinizi vicdanınıza koyun; devlet polisiyle, jandarmasıyla, savcısıyla, ŞÖNİM'leriyle, KADES'iyle, elektronik kelepçe uygulamasıyla, Alo 183 hattıyla kadınların 7/24 yanında.

Elbette daha iyisini yapmak mümkün. Elbette tek bir kayıp bile fazla. Peki, çözümü nerede arayacağız?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın.

ŞENGÜL KARSLI (Devamla) - Bir zihniyet dönüşümünü de arayacağız. Sorun kapıyı çalmadan riski tespit eden bir anlayışı toplumun tüm taraflarıyla desteklemek hepimizin görevi değil mi? Peki, "Kadını eve hapseden politikalar" demek kadının istihdamını teşvik eden, hibe destekleri veren, finansal okuryazarlık eğitimleriyle kadının ekonomik özgürlüğünü güvence altına alan bir sistemde doğru kabul edilebilir mi? Biz kadını ne eve hapsettik ne de sokağın insafına terk ettik; biz kadını hayatın tam merkezine koyduk diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)