| Konu: | |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 20 |
| Tarih: | 20.11.2025 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Muhterem milletvekilleri, Cumhuriyet Halk Partisinin maden faaliyetlerinin doğaya ve bölge halkına verdiği zararların tespiti Konulu önergesiyle ilgili söz almış bulunuyorum. Bu konuda buradan hem önergeyi desteklediğimizi hem de Murgul halkının direnişinin yanında olduğumuzu İYİ Parti olarak ifade etmek isterim. (İYİ Parti, CHP, YENİ YOL sıralarından alkışlar)
Mesele yalnızca Murgul değil, Murgul İliç demek, İliç aslında Kaz dağları demek, Kaz dağları da Soma demek. Topyekûn Anadolu coğrafyasının hepsindeki doğa katliamlarının bir örneğidir Murgul'da yaşanan. Buradan atıfla ilim Bursa'da yaşanan bir doğal faciasını da paylaşmak istiyorum. Evet şehrim Bursa da buna benzer duyarsızlıkların ne yazık ki kurbanı olmuştur. Bursa'nın yaşam kaynağı Nilüfer Çayı'nın âdeta ölüm fermanının verilmesi de bununla aynı bir örnektir. Biliyor musunuz ki Marmara Denizi'nin her yıl müsilaj kabusuyla karşı karşıya kalmasının sebebi Nilüfer Çayı'dır. Bilim insanlarının raporlarına göre Nilüfer Çayı'nda çözünmüş oksijen seviyesi 0,14 miligram, bu seviyeye sudaki canlıların yaşaması için gerekli asgari eşiğin tam 10 kat altındadır yani bugün Nilüfer Çayı bir nehir değil, tabiri caizse zehir olarak akmaktadır.
Peki, kim döküyor bu atığı? Sanayi tesisleri, kaçak deşarjlar, denetimsiz OSB'ler. Yıllardır söylüyorum, bu çay normal bir kirlilik yaşamıyor, sistematik ve kronik bir zehirlenme yaşıyor. Peki, bu çayın akıttığı su nereye gidiyor? Marmara Denizi'ne azot ve fosfor taşıyor. Nilüfer Çayı bugün Marmara'ya âdeta bir azot ve fosfor bombası taşımaktadır ve biz müsilajı daha unutmamışken bu tabloyla karşı karşıya kalıyor.
Bu çayda ağır metal ölçülüyor mu? Mikroplastik izleniyor mu? Toksik bileşenlerin raporu nerede? Son üç yılın sonuçları neden kamuoyuna açıklanmıyor? Gizlemeyle su temizlenmez, rapor saklayarak da çevre korunmaz. Nilüfer Çayı'nın temizlenmesi için hangi projeyi başlattınız? Daha vahimi, bu kirli suyla tarlalarımız sulanıyor.
Organize sanayi bölgelerinde denetim sıklığı yeterli mi? Hayır. Yaptırımlar caydırıcı mı? Tabii ki hayır. Bir tesis yakalanıyor, üç gün sonra yeniden kaçak deşarj yapıyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın.
YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Devamla) - Çünkü biliyor ki cezalar göstermelik.
Bu mesele sadece çevre değil, bir halk sağlığı sorunudur. Tıpkı Murgul gibi, İliç gibi, Kaz Dağları gibi Bursa Nilüfer Çayı da aynı şekilde bir halk sağlığı, çevre sorunu ve tabiri caizse halk düşmanlığıdır.
Nilüfer Çayı'nı kurtarmak istiyorsanız önce denetimi güçlendirecek sonra da kirletenin öder prensibini ortadan kaldırıp, kirletenin bir daha kirletmemesini Murgul'da da doğa katliamı yapacak olan, Murgul'u zehirleyecek olan bu tesise müsaade etmeyeceksiniz.
Heyeti saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti ve CHP sıralarından alkışlar)