GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu:
Yasama Yılı:4
Birleşim:20
Tarih:20.11.2025

DEM PARTİ GRUBU ADINA HÜSEYİN OLAN (Bitlis) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; kamu alanında istihdam politikası, sadece bir grubun probleminden öte tüm kamusal alanda yaygın olarak kullanılan -ve maalesef- ciddi sorunların ana kaynağı hâline gelmiştir. Kamuda personel istihdam etme rejimi AKP döneminde önemli bir dönüşüme girmiş, kamusal yaşamın temelini oluşturan eşitlik, adalet, güvenceli çalışma hakkı ve iş barışını ciddi anlamda zedelenmiştir. Yurttaş ile devlet arasında kurulacak yeni ilişki olan ve eskisinden istisnai durumlarda uygulanan sözleşmeli istihdam modeli iktidar döneminde asli ve sürekli tüm işleri de kapsayan yeni bir şekle evrilmiştir.

2006 ve 2007 yıllarında yapılan değişikliklerle sözleşmeli istihdamın kapısı sonuna kadar açılmıştır. 2006 yılında 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 4'üncü maddesinin (B) fıkrasına eklenen düzenlemeyle sözleşmeli öğretmenliğe geçilmiştir. 2007 yılında ise 657'ye "bu Kanuna tâbi kamu idareleri" denilerek sözleşmeli personel istihdamının madde çerçevesindeki sınırları kaldırılmıştır. Böylelikle eğitim ve sağlık başta olmak üzere kadrolu personel eliyle verilmesi gereken tüm asli ve sürekli hizmetler sözleşmelilere verilmiştir. Kamu personel alım ilanlarının tamamı sözleşmeli personel alım ilanlarına dönüştü. Strateji ve Bütçe Başkanlığının verilerine göre bugün tam 444 binden fazla kişi kamuda sözleşmeli olarak çalıştırılmaktadır. Kadrolu, güvenceli istihdamın yerine giderek yaygınlaşan sözleşmeli çalışma, iş güvencesini zayıflatan, çalışma barışını bozan ve eşit işe eşit ücret ilkesini ihlal eden bir yapıya dönüşmüştür. Sözleşmeli istihdam çalışanı, hem hukuki hem sosyal açıdan kırılgan bir konuma itiliyor. Sendika özgürlüğü, itiraz hakkı, yer değişikliği, iş güvencesi gibi en temel haklar sözleşmeli personel için ya sınırlandırılıyor ya da fiilen kullanılamaz hâle getiriliyor. Devlet, bir kamu işvereni olarak yurttaşla kurduğu ilişkiyi bir sosyal sözleşme üzerinden değil, itaat ve bağlılık esasına dayalı bir çalışma rejimine dönüştürüyor. Bunun en somut örneklerini eğitimde ve sağlıkta görüyoruz. Aynı okulda, aynı sınıflara giren öğretmenler arasında; aynı serviste çalışan sağlık emekçileri arasında statüye dayalı özlük farkları çalışma barışını zedeliyor, kurum içi hiyerarşik baskıları ve mobbingi artırıyor. Ekmek ve adaleti ortadan kaldırarak sadakati ve itaati satın almaya, seçim dönemlerinde "kadro" sözleriyle halkın özgür iradesine el koymaya çalışıyorsunuz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun tamamlayın.

HÜSEYİN OLAN (Devamla) - Kamuda asli ve sürekli işler başta olmak üzere tüm alanlarda her türlü güvencesiz istihdama son verilmesi sadece ekonomik bir talep değil, aynı zamanda toplumsal adaletin bir gereğidir diyerek Genel Kurulu selamlıyorum. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)