GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Vakıflar Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:19
Tarih:19.11.2025

YAVUZ AYDIN (Trabzon) - Değerli milletvekilleri, bugün bu ülkenin asıl meselesi kanun metinlerinde değil irade ve kararlılıkta düğümlenmiştir; ondan da öte, küresel planların yerli taşeronlarının kirli tuzaklarına çekilmek istenmektedir. Bugün, Türkiye, içine çekildiği ihanet süreciyle 9 bin teröriste ev sahibi yapılmak istenmektedir. Yani Türk milletine "Hainlerle ve katillerle bir arada yaşayın." denilmektedir. Yani adalet yine hiçe sayılacak, teröristler boy gösterecek, kahramanlar ise hapse atılacaktır. Yani bir "tweet" attı, bir slogan attı, bir pankart açtı diye gençlerimiz tutuklanacak, bu hainler serbest kalacaktır.

Bir yanda affedilmek için gün sayan katiller, öte yanda adalet beklediği için yargılanan vatan evlatları vardır. Bu, ülkeyi içine düşürdüğünüz ihanet sürecinin bir eseridir. Siz değil misiniz seçim meydanlarında "Terörle mücadele edeceğiz." deyip sandıktan çıktıktan sonra da mütarekeci olanlar? Siz değil misiniz sandığın size verdiği emaneti hançerlemeye kalkışanlar? Kapalı kapılar ardında Komisyon toplantıları, gizlenen tutanaklar, Türk milletinden saklanan gerçekler yarın işlediğiniz suçtan sizi kurtaramayacaktır.

Bu süreç Kandil'e, İmralı'ya ve onların siyasi uzantılarına meşruiyet kazandırma sürecidir. Bu sürece ortak olan herkes tarih önünde sorumlu olacaktır. Yargılanma korkusuyla bugünden güvence istemeniz beyhudedir.

Terör gölgesi siyasetçileri, size sesleniyorum, bunu bir kenara not alın: Bugünün bedelini yarın mutlaka ama mutlaka ödeyeceksiniz. Meclisin sıfatıyla bebek katilinin yanına gitme heveslileri, sevdalıları, size sesleniyorum: Maksadınız, yüce Meclisi teröristbaşına selam duran bir heyete dönüştürmeye çalışmaktır. Ancak Türk milleti kırk yıldır teröre kurban verdiği evlatlarının kanını İmralı kapısında pazarlık konusu yaptırmaz, yaptırmayacaktır. Bugünkü tercihleriniz yarın akıbetiniz olacaktır. Türk milletinin adaletinden, Türk istiklalinin mahkemelerinden kaçamayacaksınız.

Değerli milletvekilleri, bu Meclisin Başkanı Sayın Numan Kurtulmuş geçtiğimiz günlerde "Bazı çakallar kıyıda köşede bekliyor." diyerek talihsiz bir açıklama yapmıştır. Sayın Kurtulmuş'un bu ifadeleri Meclis Başkanlığından İmralı sözcülüğüne uzanan bir çizgiye dönüşmüştür. Geçtiğimiz günlerde Meclis tutanaklarında ilk kez resmî dilimiz Türkçenin dışında ifadeler yer aldı, ardından da sessizce çıkarıldı.

Deneme yanılma mı yapıyorsunuz Sayın Kurtulmuş? Meclisin sosyal medya hesabından bilinmeyen dillerde paylaşımlar yaptırıyor, sonra bu tutanak ısındırmalarıyla Türk milletinin nabzını ölçmeye mi çalışıyorsunuz? Türk milletinin sabrıyla bu kadar oynamanın bu millete ağır bedeller ödettiğini dost da bilir, düşman da bilir; siz de bilin Sayın Kurtulmuş. Türk milletinin egemenliğini temsil eden çatı altında bölücü dillerin siyasi meşruiyet kazanmasına asla müsaade etmeyeceğiz. Kıyıda köşede çakal arıyorsanız yönetmenliğini yaptığınız sahneye bakın. Bir yanda Meclis tutanaklarına Kürtçe ibareleri sokmaya çalışırken diğer yanda Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bayraklarının rozetini yasaklayan bir zihniyeti kurguluyorsunuz. Geçtiğimiz günlerde Oğuz Çepni Boyu Dernekleri Federasyonu Başkanı Sayın Harun Özdemir Meclise ziyaretimize geldi ve -şu gördüğünüz rozetin büyütülmüş hâli- bir tarafta Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bayrağının diğer tarafta Türk Bayrağı'nın olduğu bir rozeti, bu Meclisin kapısından içeri girerken yakasındaki bu bayraklı rozeti Meclis kapısında "yasak" denilerek çıkartması istenmiştir. Yavru vatanımız Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin bayrağıyla Meclise girememek ne demektir?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın.

YAVUZ AYDIN (Devamla) - Bu yaşananlar Sayın Kurtulmuş'un Gazi Meclisimizi getirdiği noktanın sembol bir icraatıdır. Kapıda vatanseverlerin yakasından Türk Bayrağı'nı çıkaranlar gariptir ki içeride bölücübaşı, bebek katili lehine sloganlara müdahale edememektedir. İşte Numan Kurtulmuş'un yönettiği Meclisin üzüntü verici hâli budur.

Değerli milletvekilleri, bugün bize federasyonu ve Sevr'in ön sözünü dayatmaktadırlar. Türk devletinin bu çukura itilmesine asla müsaade etmeyeceğimizi ifade ediyor, bütün tarihi boyunca hürriyet ve istiklale timsal olmuş aziz Türk milletini saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)