| Konu: | Vakıflar Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 19 |
| Tarih: | 19.11.2025 |
YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Muhterem milletvekilleri, görüşmekte olduğumuz teklifin 11'inci maddesiyle yerel yönetimlerin mülkiyet hakkına, mali özerkliğine ve anayasal güvencelerine çok ciddi müdahale geliyor. Söz konusu düzenlemeyle hazineye, belediyelere, il özel idarelerine, hatta köylere ait taşınmazların "vakıf kültür varlığı" sayılarak bedelsiz biçimde vakıflara devredilmesi öngörülüyor. Yani belediyelerin elindeki mallar, halkın malı olan taşınmazlar, Ankara'daki bir dairenin kararıyla el değiştirebilecek. Bu ne demek biliyor musunuz? Bu, yerel iradeye "Senin malın da senin kararın da yok, artık o kararlar benim." demektir. Bu konuda doğabilecek büyük mağduriyetlerin en canlı örneklerini İstanbul'da, Bursa'da defaaten gördük. Bursa Büyükşehir Belediyesi Binası, tarihî Mahfel, Şehir Kütüphanesi, Mahkeme Hamamı, Tahsilat Binası ve Eski Lojman, Hakkı Paşa Konağı, Hüsnü Züber Evi, İncirli Hamamı, Bayezid Paşa Medresesi'ne -saymakla bitmez- Vakıflar tarafından el konuldu. Oysaki tamamı Belediye yatırımıyla ihya edilen bu taşınmazların halkın ortak değeri olmasına karşın âdeta gasbedilmesi bu teklifin ne tür mahzurlar ortaya çıkaracağını göstermek için yetmiyor mu? Bu kanun teklifi, bütün bu nedenlerle, Anayasa’nın 127'nci maddesinde güvence altına alınmış "yerinden yönetim" ilkesine açık bir darbedir; dolayısıyla bu madde Anayasa'ya aykırıdır, hukuk devletine aykırıdır, demokrasiye aykırıdır.
Muhterem milletvekilleri, gündemin yoğunluğundan unuttuk sanılmasın, bilinmelidir ki bu ülkenin şehit anneleri, babaları, eşleri, evlatları bu milletin kırmızı çizgisidir efendim ama ne yazık ki devletin en tepesinde oturan birileri için bu çizginin artık bir anlamı kalmadı. Ankara'da geçtiğimiz günlerde şehidimizin cenaze töreninde İstanbul Şehit Anaları Derneği Başkanı ve şehit anası Pakize Akbaba'ya parmağını sallayan Savunma Bakanı "Hadsizlik yapma! Sen şehit anasısın, o kadar!" diye bağırma cüretini gösterdi.
Sayın Bakan, aslında hadsizlik yapan sensin! Eğer parmak sallamaya çok meraklıysan, örneğin, şehit annesine değil de o parmağı 2 Türk askerini zincirle bağlayıp diri diri yakan IŞİD'li teröristlere ve ağababalarına sallayacaksın! Eğer çok meraklıysan parmak sallamaya otobüsü durdurup 33 silahsız askerimizi katleden bölücü hainlere ve sözcülerine sallayacaksın. Sen o parmağı kozmik odaya girip Türk Silahlı Kuvvetlerinin namusuna musallat olan FETÖ'cü alçaklara ve onlara çanak tutanlara sallayacaksın. Sen o parmağı Türk askerinin başına çuval geçirenlere sallayacaksın, harp okullarını kapatanlara, askerî liseleri yok edenlere, pırıl pırıl teğmenlerimizi derdest edenlere sallayacaksın. Senin gücün sadece yüreği yaralı bir şehit anasına mı yetiyor? Sen o parmağı bağrı yanık şehit anası değil, daha dün 20 şehidimizle alay eden o küstah Yunan'a sallayacaksın. Kıbrıslı Rum'a silah ambargosunu kaldıran Norveç'e sallayacaksın.
FAHRETTİN TUĞRUL (Uşak) - Şehit yakınına küfredenle orada yan yana oturuyorsun, ona niye bir şey söylemiyorsun? Şehit yakınına küfredenle yan yana oturuyorsun, ona da söylesene!
YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Devamla) - 10 Kasımda Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e "Askerî zekâsı vasat, fikirleri kimseyi etkilemedi." diye yazan yandaş medyaya sallayacaksın. Sen o parmağı şehit annesine değil, bu milletin acısıyla alay edenlere, bu devlete meydan okuyanlara sallayacaksın. Efendim, sen o parmağı İmralı'daki bebek katiline övgüler dizenlere, teröristleri meşrulaştırmak isteyenlere, Türk askerine kurşun sıkanlara...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın.
YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Devamla) - ...Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e hakaret edenlere sallayacaksın. Pakize Akbaba yalnız değildir, hiçbir şehit annesi yalnız değildir. Pakize anaya sallanan o parmağın hesabını bu milletin vicdanına vermek zorundasınız.
Sayın Bakan, sen sen ol, bir daha o parmağı yanlış yerlere sallama!
Heyeti saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti ve YENİ YOL sıralarından alkışlar)