| Konu: | Askerî kargo uçağının düşmesi sonucu şehit olan 20 askere ve şehitlik mertebesine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 16 |
| Tarih: | 12.11.2025 |
TURHAN ÇÖMEZ (Balıkesir) - Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; dün akşam saatlerinde Azerbaycan'dan havalanan askerî kargo uçağımız Gürcistan hava sahasında henüz belirlenemeyen bir nedenle maalesef düştü. 20 kahraman askerimiz görev başında, vatan hizmetinde şehadet mertebesine ulaştı. Kederli ailelerine, yakınlarına, sevenlerine ve aziz Türk milletine başsağlığı diliyorum. O 20 yiğit, o 20 kahraman, sadece birer asker değildiler; bu aziz vatan toprağında, bayrağımızın gölgesinde yetişen, büyüyen evlatlardı; yüreğinde özgürlük ateşi, vatan sevdası, bayrak tutkusu olan ve bu ülke için gözünü kırpmadan ölüme koşan kahramanlardı. Pilot Yarbay Gökhan Korkmaz, Hava Pilot Binbaşı Serdar Uslu, Hava Pilot Binbaşı Nihat İlgen, Hava Uçak Bakım Üsteğmen Emre Ercan, Hava Pilot Üsteğmen Cüneyt Kandemir, Hava Uçak Bakım Astsubay Üstçavuş Berkay Karaca, Hava Bakım Astsubay Üstçavuş Emre Altıok, Hava Uçak Bakım Astsubay Üstçavuş İlhan Ongan, Hava Astsubay Üstçavuş Burak İbbiği, Hava Uçak Bakım Astsubay Kıdemli Başçavuş Nuri Özcan, Hava Uçak Bakım Astsubay Başçavuş Hamdi Armağan Kaplan, Hava Uçak Bakım Astsubay Başçavuş Emrah Kuran, Hava Uçak Bakım Astsubay Başçavuş İlker Aykut, Hava İkmal Astsubay Kıdemli Çavuş Ahmet Yasir Kuyucu, Hava Ulaştırma Uzman Çavuş Emre Sayın, Hava Kıdemli Başçavuş Ümit İnce, Hava Başçavuş Ramazan Yağız, Hava Uzman Çavuş Cem Dolapci, Hava Başçavuş Akın Karakuş ve Hava Başçavuş Burak Özkan; her birinin aziz hatırası önünde saygıyla eğiliyorum. Onların her biri birer Mehmetçik yani küçük Muhammed'di; her biri bu topraklara, bu aziz vatana, bu millete ve bayrağımıza sevdalıydı. Görevleri boyunca her saniye, her dakika, her gün bu aşkla, bu tutkuyla, bu inançla ve kararlılıkla çalıştılar ve dün şehadete uçtular. Onlara olan vefa borcumuzu asla ödeyemeyiz.
Değerli arkadaşlarım, bu toprakların mayasında kanla yoğrulmuş bir iman vardır. Bizim tarihimiz şehitlerin kanlarıyla yazılmıştır ve şehitlik bu milletin varoluş kudretidir. Malazgirt'te Alparslan'ın ordularından bugüne; Sakarya'da, Dumlupınar'da, Çanakkale'de hep bu irade, bu cesaret, bu kararlılık ve kahramanlık vardı. Bu milletin her ferdi gayet iyi bilir ki bizim topraklarımız yani vatanımız ancak uğruna can verenlerle bizimdir, vatanımızdır ve atalarından mirastır. Şehitlik, bir insanın ulaşabileceği en yüce mertebedir ve en şerefli makamdır. Kur'an-ı Kerim'de Yüce Rabb'imiz buyuruyor: "Allah yolunda öldürülenlere 'ölüler' demeyin. Bilakis, onlar diridir ancak siz bunları anlayamazsınız." Bu ayet şehitliğin bir ölüm değil, bir veda değil, bir yok oluş değil ebedi bir dirilişi, sonsuzluğu ve bir varoluşu anlatır çünkü şehidin bedeni toprağa düştüğünde aslında milletin kalbinde ölümsüzleşmiştir.
Aziz Türk milleti tarih boyunca hep bedeller hem de çok ağır bedeller ödemiştir ve bu milletin, bu aziz vatanın varlığı ve sonsuzluğu yine bu irade, kararlılık ve kahramanlıkla mümkün olacaktır. Türk tarihi boyunca her nesil şehitleriyle büyümüştür. Bu millet her çağda bir bedel ödemiştir; kimi Kocatepe'de, kimi Sarıkamış'ta, kimi Çanakkale'de, kimi ise bir kargo uçağında bir başka ülkenin coğrafyasında. Onların aziz hatırası bu milletin her bir ferdinin sonsuza dek yüreğinde olacaktır. Anadolu'nun her bir köyünde, her bir köşesinde bir şehit yatar ve onların her birinin mezar taşlarında, eğer taşı yoksa toprağında bu ülkenin tapusu, bu vatanın teminatı ve istikbali vardır. Şehitlerimiz göklerin en yüce katında Allah'ın rahmetiyle sarılı birer yıldızlardır. Her birini rahmet, minnet ve şükranla yâd ediyorum.
Sözlerimi tamamlarken tekraren kahraman şehitlerimize Allah'tan rahmet; ailelerine, yakınlarına, sevenlerine ve aziz Türk milletine başsağlığı diliyorum, sabırlar diliyorum. Allah bir daha bu acıyı yaşatmasın. Bizler o kadar çok şehit vermişiz ki en büyük Türk devletini cennette kurmuşuz.