| Konu: | DEM PARTİ Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 14 |
| Tarih: | 06.11.2025 |
CHP GRUBU ADINA FETHİ AÇIKEL (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, bizleri ekranları başında izleyen sevgili yurttaşlarımız; YÖK'ün üniversiteler üzerindeki etkilerinin araştırılması hakkında verilen araştırma önergesi üzerine Cumhuriyet Halk Partisi Grubumuz adına söz almış bulunmaktayım. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Atatürk cumhuriyetimizin en önemli başarılarından biri modern bilim ve teknoloji üretmeye odaklı bir üniversite reformunu gerçekleştirmiş olmasıdır. Cumhuriyet hikâyemiz ve kalkınma süreçlerimiz özerk ve nitelikli bilimin yapıldığı, aydınlanma felsefesiyle koşut, kadın-erkek eşitliğinin gözetildiği bir üniversite sistemiyle birlikte kurgulanmıştır. Ancak bu konuşmaya konu olduğu şekliyle 12 Eylül darbesi, 6 Kasım 1981'de yani bundan kırk dört yıl önce bugün YÖK'ü kurmuştur. O zamanın askerî darbeci zihniyeti 1402 sayılı Kanun'la yüzlerce akademisyeni üniversite sisteminden uzaklaştırmış, akademik kadroları ve üniversite gençliğini zapturapt altına almaya çalışmıştır.
Değerli milletvekilleri, 12 Eylül askerî darbesinden kırk beş yıl sonra bugün, YÖK ve kayyum rektörlerin elinde şekillenen artık bir sivil darbe sisteminden, bir sivil cunta sisteminden bahsetmek zorundayız maalesef. AKP'nin sivil darbeci zihniyetinin bir baskı aracına dönüşmüş olan YÖK; üniversiteleri, hocaları kayyum rektörler aracılığıyla yönetmeye çalışmaktadır ancak milletin çoğunluğundan destek bulamayan bir azınlık diktası, başta Boğaziçi Üniversitesi olmak üzere üniversite sistemi üzerinde bir karabasan olarak gezmektedir. KHK'lerle üniversite dışına atılan barış akademisyenleri başta olmak üzere binlerce akademisyen her şeye rağmen dünya standartlarında bilimsel üretim gayretini devam ettirmektedir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; AKP'nin vesayetçi yönetiminin gölgesinde 18 Mart 2025 günü Cumhuriyet Halk Partisinin ve milletin Cumhurbaşkanı adayı Sayın Ekrem İmamoğlu'nun diplomasını geçersiz kılarak YÖK ve İstanbul Üniversitesi âdeta cuntanın sivil taşeronluğunu üstlenmiştir. AKP rejimi, maalesef, Cumhurbaşkanlığı seçimine müdahalenin bir aracı hâline gelmiştir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Lütfen tamamlayın.
FETHİ AÇIKEL (Devamla) - Sayın İmamoğlu'nun diplomasının iptaliyle AKP, Türkiye'yi ve gençlerimizi bir azınlık diktasıyla yönetmeye çalıştığını göstermiştir. Ekrem İmamoğlu'nun diplomasını iptal eden YÖK ve İstanbul Üniversitesi zihniyeti aslında Türkiye gençliğinin diplomasının da bir değeri olmadığını göstermiştir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bizler bugün inanıyoruz ki Türkiye'nin, 1930 ve 1960'lardakine benzer, bilimsel özerkliği ve liyakati önceleyen, çağın bilimsel ve endüstriyel ihtiyaçlarına dönük, yeni sektörleri ve yeni teknolojileri yakalayan yeni bir üniversite reformuna ihtiyacı vardır, bu üniversite reformunda ise YÖK'ün yeri yoktur.
Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak DEM PARTİ Grubunun bu önergesini destekliyoruz.
Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)