GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: DEM PARTİ Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:14
Tarih:06.11.2025

İYİ PARTİ GRUBU ADINA LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; "üniversite" derken biraz durmanız lazım çünkü artık üniversiteler özerkliğin olmadığı, fikirlerin örselendiği, rektörlerin hiçbir liyakate sahip olmadığı birer kurum hâline geldi. Eğer siz hakikaten üniversite kurmak istiyorsanız bu YÖK'ü kaldırmanız lazım. YÖK 1980 ihtilaliyle beraber geldi, İhsan Doğramacı'yı koydular, ondan sonra Anavatan Partisi dâhil olmak üzere bütün partilerin vaadi oldu "YÖK'ü kaldıracağız." diye ama öyle bir, nasıl bir tat aldılarsa hiçbirisi de kaldırmadı ve hepsi de kendine uygun olarak onu kullanmaya devam etti. "Niye ilk 500'de üniversitemiz yok?" Ya, üniversitede ders verecek asistan bırakmadınız, yüksek lisans yapacak öğrenciye rehberlik edecek hoca yok. Üniversite rektörleri arasında akademik dergilerde yazısı olan hiç yok, bir tane yok. Yabancı dil bilmeyen üniversite rektörü var bu ülkede ya, ne akademik dilden yayın yapacak; lisede öğrendiği Gatenby kitabından, "..."(*)tan başka İngilizce bilmiyor, o adamı siz götürdünüz rektör yaptınız oraya.

Bir de vakıf üniversiteleri meselesi var Türkiye'de. Her ile bir üniversite, yapamadıklarınıza, büyük şehirlere bir de vakıf üniversiteleri koydunuz. İsmi "vakıf" bunların; bakın, bu vakıf üniversitelerinin tamamına yakını -belki arasından 2-3 tane ayırabilirsiniz- Türkiye'de vergi kaçırmak üzere kurulan özel kuruluşlardır. (CHP sıralarından alkışlar) Bunlar üniversite falan değildir, bunlar vergi vermemek üzere "vakıf üniversiteleri" adı altında okul kurmuşlar. "Burs veriyoruz..." Nereye burs veriyorlar biliyor musunuz? At Yetiştiriciliği Yüksekokulu, iki yıllık. Adet tutturacaklar ya... Gemi temizleyici yani gemi adamı... "Gemi adamı" dediği, gemide temizlik yapan, yatta temizlik yapan çocuğa iki senelik üniversite koymuşlar, onlara da burs diye veriyorlar. İşin bir başka tarafından daha bahsedeceğim: Bakın, bunlar bu memlekette bir kuruş vermedikleri gibi, bu paraları alıp yurt dışına kaçırıyorlar. Hepsinin yurt dışında paraları var. Nasıl yapıyorlar biliyor musunuz? Gidiyorlar bir off-shore şirketi kuruyorlar yurt dışında, bir müşavirlik faturası kestiriyorlar oradan, "müşavirlik faturası" adı altında, "danışmanlık faturası" adı altında milyon dolarları yurt dışına kaçırıyorlar. İsmine gelince "üniversite". Ne üniversitesi? "Vakıf üniversitesi." Nereye vakfetmiş, kime ne vermiş? Hiçbir şey yok.

HASAN ÖZTÜRKMEN (Gaziantep) - Ticarethane!

LÜTFÜ TÜRKKAN (Devamla) - Her şeyin dibine dinamit koydunuz, öğretim hayatının da dibine dinamit koydunuz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Lütfen tamamlayın.

LÜTFÜ TÜRKKAN (Devamla) - Türkiye'nin övündüğü, Türkiye'nin gerçekten mezun olmakla övündüğü Boğaziçi Üniversitesini bile rezil rüsva ettiniz. Kaç senedir oraya, kapısından içeri giremeyen öğretim üyeleri var. Bu kadar ayıp da size yeter!

Hepinize saygılar sunuyorum. (İYİ Parti, CHP ve YENİ YOL sıralarından alkışlar)