| Konu: | İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 12 |
| Tarih: | 04.11.2025 |
DEM PARTİ GRUBU ADINA BERİTAN GÜNEŞ ALTIN (Mardin) - Sayın Başkan, geçmiş olsun öncelikle.
Değerli milletvekillerini ve başının üstünde bir çatı olsun diye bir ömür boyunca emek veren bütün halkları ve emekçileri saygıyla selamlıyorum.
Bugün özünde konut hakkından bahsediyoruz, barınma hakkından yani evden. Ev, fenomenolojik olarak da pek çok çağrışımı olan yoğun bir imge ve aynı zamanda en temel ihtiyaç, en temel haklardan biri ve sosyal devlet ilkesinin de gereğidir.
Neden en temel haktır, biraz bundan bahsetmek istiyorum, tarihte de iz düşümleri var. Gaston Bachelard'ın "Ev, insanın ilk evrenidir." ve "Ev, beton bir yapıdan çok duygusal bir koordinattır." ifadeleri var. Evin önemini dile de yansıttığımızı söyleyebilirim, sayısızca söz vardır, atasözü vardır içinde "ev" geçen. Hatta "..."(*) deriz biz Kürtçe teşekkür etmek için yani "Evin olsun, evin kurulsun." demek isteriz. Yani ev, kimlik ile benlik gelişiminin olmazsa olmazıdır. Ancak ne yazık ki milyonlarca insan bu duygusal koordinattan, ilk evrenden, korunaklı bir mekândan ve binlerce kadın da kendine ait bir odadan ne yazık ki mahrum yaşıyor. Barınma krizinin çocukların, gençlerin ve toplumun üzerindeki travmatik sonuçlarının bu kadar çarpıcı olmasının sebebi de budur.
Saatlerce konuşulabilir fakat bugünün asıl konusu, insan için bu kadar temel olan bir gereksinimin, evin, konut projelerinin nasıl hibe edildiği, onunla nasıl umut tacirliği yapıldığıyla ilgilidir. Şimdi, İlk Evim Arsa Projesi'yle ilgili pek çok soru var aklımızda, iktidara yöneltmek istiyorum. 2022'de duyurusunu yaptınız, "50 bin sosyal konut" "100 bin sosyal konut" gibi projeler sundunuz. Bu projelerin ne kadarını tamamladınız, ne kadarının inşa süreci devam ediyor? Aynı zamanda hak sahiplerine -inşaatlar biterse tabii- nerede yaşayacaklarını bile söylemediğiniz; âdeta bilinmezlik ve öngörülemezlikle dolu olan bu çalışmaların halkın katılımına, denetimine açık bir hâle getirilmesi gerektiğinin farkında mısınız? Yapılan evlerin konumları itibarıyla yoksulların kentin çeperlerine itildiği yani bir tür yeni gettolaşma çabasındaki nüfus mühendisliği çabalarının farkında mısınız? Bu çalışmaların hangi sermaye gruplarıyla hangi ticari anlaşmalarla yapıldığını, rantı besleyen yönlerini araştırdınız mı ve en önemlisi, insan ve doğa dengesini gözettiniz mi? Ne yazık ki bizler bu sorulara cevap verince bu projelerin aslında halk için değil sermaye için yapılmış projeler olduğunu görüyoruz çünkü bu hâliyle yüzyılın projesi değil ne yazık ki bu proje çünkü ortada ev de yok, arsa da yok ne yazık ki. Eğer hedef halk ise halkın katılımı ve ihtiyacı temelinde yürütülmelidir ama bu proje daha çok sermayedarların yönetiminde yaptırılıyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Güneş Altın, lütfen tamamlayın.
BERİTAN GÜNEŞ ALTIN (Devamla) - Bitiriyorum.
Eşitsizliklerle dolu dünyanın temel kodu niteliğindeki mülksüzleştirme tarihin başlangıç noktasından itibaren değişmeksizin devam ediyor ve tüm canlıların yuvası olan dünyada insanın ilk evreni olan yuvasını elinden alıyorsunuz ne yazık ki.
Yıllardır devam eden barınma krizi neticesinde, bu yıl da kira artışları, asgari ücretle çalışmak zorunda bırakılan yurttaşlar başta olmak üzere tüm halkın üzerinde bir buldozer etkisi yaratıyor. Son dört yılda kiralardaki artış yüzde 900'ü buldu. Biz diyoruz ki barınma en temel haklardan biri ve bu en temel hakkın şansa bırakılan kuralarla değil demokratik katılıma açık, sermayeye değil halka odaklı olması gerekir. Bu ihtiyaç popülist, içi boş söylemlerle, muhayyel bir zamanda tamamlanacağı belirtilen, yoksulların kentin çeperine itildiği projelerle mümkün olmaz diyerek bütün Meclisi gençlerin, çocukların, kadınların başta olmak üzere bütün toplumun barınma hakkının güvence altına alınmasının yasalarını yapmaya davet ediyorum. (DEM PARTİ ve CHP sıralarından alkışlar)