Konu: | |
Yasama Yılı: | 4 |
Birleşim: | 10 |
Tarih: | 22.10.2025 |
DEM PARTİ GRUBU ADINA SÜMEYYE BOZ (Muş) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, ekranları başında bizi izleyen değerli halklarımız; Ankara Sincan'dan Elâzığ'a kadar Türkiye'nin bütün cezaevlerinde idare gözlem kurullarının keyfî kararlarıyla infazları ertelenen mahpusları ve bütün siyasi tutsakları saygıyla selamlıyorum.
Türkiye ekonomisinin en stratejik sektörlerinden biri olan tekstil ve hazır giyim bugün iktidarın uygulamış olduğu yanlış ekonomi politikalarının en ağır sonuçlarını yaşayan alanlardan biri. Bu kriz doğal piyasa koşullarında gerçekleşen bir mesele değil aslında; bilinçli olarak tercih edilen sermaye yanlısı politikaların ürünüdür. Üretimi değersizleştiren, emeği güvencesizleştiren ve ekonomiyi rant mekanizmalarına teslim eden bir anlayışın ortaya çıkardığı iflas tablosudur. Ülke yirmi yılı aşkın süredir ekonomi, büyüme söylemleriyle borç, ithalat ve inşaat sarmalına mahkûm edilmiş durumda. Devletin üretici üzerindeki yükü artarken büyük sermaye grupları ise vergilerden muaf tutuluyor, vergi aflarıyla ödüllendiriliyor ve teşviklerle korunuyor. Enflasyonun kalıcı hâle gelmesi, döviz kurundaki hareketlilik ve aynı zamanda faizlerdeki yüksek oran, üreticiyi elbette piyasadan silmeye doğru götürüyor. Peki, bunun en ağır sonucunu kimler yaşıyor? Elbette ki en büyük yükü, bunun en müthiş faturası emekçiye patlıyor; emekçi tamamen işsiz kalıyor, yoksulluğun kucağına terk ediliyor. Tekstil sektörü bir ülkenin üretim kapasitesini ve dış ticaret gücünü gösteren temel göstergelerden biri. Ancak bu alanda yaşanan gerileme sadece özel sektöre dair, bu sektöre dair bir kriz olarak değerlendirilemez, Türkiye ekonomisinin çöküşünün habercisi olarak okunmalıdır. Peki, bu tabloya ne sebep oluyor? Tabii ki devletin üretimden çekilmesi, planlamayı piyasaya terk etmesi. Baktığımız zaman KOBİ'ler krediye ulaşamıyor, kamu kaynakları üretime değil inşaata ve silahlanmaya yönlendiriliyor. Bu koşullar altında emek sömürüsü derinleşiyor ve sosyal refah ise hızla düşmeye başlıyor.
Muş özelinde ise bu tablo daha vahim bir sonucu gösteriyor; tarım, tekstil, turizm potansiyeli yüksek olan memleketimde merkeziyetçi ekonomi politikaları sebebiyle bu alanlar bilinçli olarak atıl duruma düşürülüyor. Genç işsizliği, kadın yoksulluğu ve göç bu politikanın doğrudan sonuçları. Yerinden kalkınma, adil bölüşüm ve üretim temelli bir ekonomi inşa edilmedikçe bu tablo değişmeyecektir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
SÜMEYYE BOZ ÇAKI (Devamla) - Çünkü ekonomi artık üretimden değil ranttan beslenmekte ve değer yaratan emek kesimleri değil kaynak aktarımlarıyla büyüyen sermaye grupları korunmaktadır. Bu durum, geniş halk kesimlerinin yoksullaşmasına, emeğin örgütsüzleşmesine ve üretici sınıfların tasfiyesine yol açmaktadır. Endüstriyalizmin yıkıcılığından uzak, kapitalist modernitenin şekillendirdiği toplumsal modelin dışında kalan gerçek bir ekonomik dönüşüm ancak planlı, toplumsal ihtiyaç temelli ve adil bölüşümü esas alan modelle mümkündür. Ekonomi, toplumun kolektif çıkarına göre yeniden yapılandırılmadıkça maalesef bu krizden çıkış da mümkün değildir.
Genel Kurulu selamlıyorum. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)