| Konu: | |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 10 |
| Tarih: | 22.10.2025 |
MEHMET SATUK BUĞRA KAVUNCU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.
Evet, bütçe çok önemli çünkü bütçe, bir siyasi partinin namusudur; bütçe, siyasetin temelini oluşturan kuvvetli bir dokümandır. Bizim önümüzdeki haftalarda bu Meclis görüşmelerinde aslında üzerinde en çok durmamız gereken konudur ancak Türkiye suni gündemlerle, birtakım algı oyunlarıyla meşgul edildiği için biz vatandaşın gerçekten önceliği olan bu konunun maalesef dışına çıkmak durumunda kalıyoruz.
Büyük bir kriz yaşıyor Türkiye, ekonomi âdeta kontrolü kaybetmiş durumda ve bundan da en çok etkilenen çocuklarımız ve gençlerimiz. Bakın, 15 yaşın altında 18 milyon evladımız var ve yapılan araştırmalarda 5,7 milyon evladımızın açlık çektiği, bunların içerisinde 4 milyon çocuğumuzun günde 3 öğün içerisinde bir kez dahi protein yani et, tavuk, balık tüketemediği, alamadığı, 3,3 milyon evladımızın bir çift ayakkabının dışında 2'nci bir çift ayakkabıya sahip olamadığı, bisikletler çocuğun hayalini süsleyen bir oyuncaktır, 3 milyon çocuğun bisikletinin olmadığı, 2 milyon çocuğun oyuncağının olmadığı, oyuncak nedir, oyuncakla ilgili bir sahiplenme duygusunun olmadığı, 1,4'ünün kitap ve benzeri yayınları okumadığı ve 3,2 milyon çocuğumuzun da kültürel faaliyetlere katılamadığı bir iklimden bahsediyoruz. Onun için ekonomik kriz, onun için kontrolü kaybetmiş ve mahvolmuş, ekonomisi âdeta tarumar olmuş bir ülkeden bahsediyoruz. Bakın, İPA'nın yaptığı araştırma: İstanbulluların yüzde 31,4'ü temel ihtiyaçlarını karşılamadığını söylüyor. Kredi kartının borcunun tamamını ödeyemeyenlerin oranı yüzde 40'tan yüzde 47'ye çıkmış durumda. Yunanistan'a turlar düzenleniyor biliyor musunuz, gıda fiyatları daha ucuz oldu diye. Gidin; 39-40 avro veriyorsunuz, sizi götürüyorlar süpermarkete, alışverişinizi yapıyorsunuz, sepetinizi dolduruyorsunuz, sonra geri dönüyorsunuz. 40 avroya Yunanistan'a alışveriş turları düzenleyen bir ülke hâline geldik. Yani 1.900 lira vatandaş ödeyip Yunanistan'da gidip alışveriş yapıyor.
Gençlerin durumu -birazdan o konuya da değineceğim- çok daha feci. 15 ila 29 yaş arasında 18 milyon gencimiz var. Bunların 5 milyonu yani yüzde 30'un üzerinde bir genç nüfusumuz tamamen kayıt dışı. Yani ne bir okulda ne bir eğitim kurumunda ne bir iş yerinde hiçbir şekilde kayıt altında değil ve hiçbir şeyle uğraşmıyor. Bakın, OECD'de bu oran yüzde 18-19, Avrupa Birliği'nde bu oran yüzde 17, bizde 2 katı, 3 katı. Ondan sonra "Niye bu ülkede çeteleşme var, niye bu ülkede mafyalaşma var..." Tabii ki bundan konuşursunuz, bundan bahsedersiniz. 14, 15, 16 yaşında çocukların uğraşacağı, meşgul olacağı hiçbir alanı yaratabilmiş değiliz. Şimdi, bütün bunlar oluyor, sonra göğsümüzü gere gere "Biz dünyanın en büyük 17'nci ekonomisiyiz." diyoruz; burada övünecek hiçbir şey yoktur arkadaşlar. Açlık sınırının asgari ücretin üzerinde olduğu, bu kadar gencin, çocuğun perişan olduğu bir yerde siz "17'nci büyük ekonomiyiz." derken azıcık utanırsınız, azıcık yüzünüz kızarır eğer vicdanınız varsa.
Şimdi, bir program ilan edildi. O program -sözde program tabii- uygulanmaya çalışılıyor. Bakın, program eksik bir program çünkü enflasyonla mücadelenin üç ayağı olması lazım; kamu yani maliye, para politikası ve yapısal reformlar. Para politikasıyla ilgili çok detaylı bir uygulama var ama maliye politikası ve yapısal reformlar konusunda duyabildiğimiz bir şey var mı? Yok.
Daha içler acısı bir durum; Maliye Bakanımız bize konuşamıyor arkadaşlar ama IMF'yle, Dünya Bankası uzmanlarıyla Washington'da yaptığı toplantıda Türkiye'de konuştuğundan farklı konuşuyor, diyor ki: "Program maalesef planlandığı gibi gitmiyor." Artık orada tabii repütasyonu var, yıllarca uluslararası finans piyasalarında çalıştığı için bir ismi var. O ismini hırpalatmamak, o ismini bir zafiyete düşürmemek için memlekette söyleyemediğini orada elin yabancısına söylüyor, diyor ki: "Program maalesef planladığımız gibi gitmiyor."
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın.
MEHMET SATUK BUĞRA KAVUNCU (İstanbul) - 2026 bütçe tasarısını Sayın Cevdet Yılmaz geldi, Meclise sundu. Şimdi, detaylarını da konuşacaklar, detaylarını da dinleyeceğiz. Ancak bu gelen bütçe tasarısında maalesef Mehmet Şimşek'in dediği ayan beyan ortada yani şöyle, şu rakamlarla örnek vereyim: Kamunun giderleri için 18,9 trilyon bir gider bütçesi yapılmış. 2025 yılında bu ne kadardı biliyor musunuz? 14,7 trilyon yani "4,2 trilyon daha fazla harcayacağız." diyor. Kim diyor? Kamu. Ne kadar? Yüzde 28,5. Yani devlet diyor ki: "Ben 2026'da harcamamı yüzde 29 artıracağım." Sonra da bize dönüyor, diyor ki: "Ama enflasyon yüzde 16 olacak." Gülerler ya, sen devlet olarak kamu harcama bütçeni yüzde 29 ilan ediyorsun ama enflasyonla ilgili tahmininin 2026 için yüzde 16.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun tamamlayın.
MEHMET SATUK BUĞRA KAVUNCU (İstanbul) - Yani fiyatlar yüzde 16 artarken kamu giderleriyle ilgili artış yüzde 28, yüzde 28,5. Nerede tasarruf, nerede maliyeyle ilgili yapılmış olan planlama? Ancak garibanın sırtına, emekçinin, işçinin, memurun sırtına binerek uygulanmaya çalışılan bir ekonomi politikası var.
Şimdi, neye göre asgari ücreti belirleyeceksiniz? Yüzde 30'a göre mi yoksa öngördüğünüz yüzde 16 enflasyona göre mi? Dünyanın hiçbir ülkesi yüzde 16-17 enflasyon oranı açıklayıp sonra bunu yüzde 20-21'e revize etmez ya, yüzde 0,1, 0,2 sapma olur. İşçimiz, insanımız neye göre bütçesini yapacak, hangi rakamı esas alacak? Gelecekle ilgili korkunç bir belirsizlik var.
Bir araştırma önergesi verdik. Bakın, Merkez Bankasının dâhil olduğu bir yolsuzluktan bahsediyor bu ülke, inanılır gibi değil ya, inanılır gibi değil.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Son dakikayı veriyoruz, sekizinci dakika.
Buyurun.
MEHMET SATUK BUĞRA KAVUNCU (İstanbul) - Bankalar arası otomatik kartlar, bu çipli kartlar, Bankalar Arası Kart Merkezi TROY yazılım gelişimiyle ilgili bir yolsuzluktan bahsediliyor. Bunlar ülkemizin güzide kurumları bunlarla ilgili en ufak bir şaibenin olmasına müsaade etmememiz lazım. Bununla alakalı vermiş olduğumuz araştırma önergesine de destek bekliyoruz çünkü bu kurumların üzerinde hiçbir şekilde bir gölge, bir iz olmaması lazım. Ancak maalesef geldiğimiz noktada biz bununla karşı karşıyayız. Arjantin bütçesini yüzde 230'dan 2026'da tek haneli rakamlara indiriyor. Dönün, bakın, nasıl indiriyor? Çünkü düzgün bir maliye politikası ve kamuda yaratmış olduğu tasarrufla ancak bizde bunların hiçbiri yok.
Başkanım, teşekkür ediyorum.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.