| Konu: | |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 9 |
| Tarih: | 21.10.2025 |
FİLİZ KILIÇ (Nevşehir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Kıymetli milletvekilleri ve ekranları başında bizleri izleyen aziz Türk milleti; bizim gelecek tasavvurumuz Türk milletinin bin yıllık şanlı mazisinden aldığı kudretle ufku aşan bir vizyonun ifadesidir. Bu vizyon Alparslan'ın Malazgirt'te açtığı kapıdan Mustafa Kemal Atatürk'ün Sakarya'da dirilttiği ruhla liderimiz Devlet Bahçeli'nin "önce ülkem ve milletim" şiarında vücut bulmuştur.
Bizim hedefimiz, Türk milletinin dünya sahnesinde şerefli, güçlü ve hür yaşamasıdır. Federasyon teklifleri Kıbrıs Türklüğünü esarete sürükleyecek bir hezeyandır. Bizim nezdimizde bu tekliflerin tek bir satırının bile meşruiyeti yoktur çünkü Kıbrıs Türk'tür, Türk'ün öz vatanıdır. Kıbrıs Türkü yalnız değildir ve asla yalnız kalmayacaktır. Kıbrıs, 1570 yılında Osmanlı ordularının zafer sancağıyla fethedilmiş, 1571 yılında 80 bin şehit verilerek tamamen Türk yurdu olmuştur. O gün, Beşparmak dağlarında dalgalanan sancak bugün de hâlâ aynı inançla dalgalanmaktadır. 1960'ta Türkiye'nin, Yunanistan ve İngiltere'nin garantörlüğünde kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti, Rumların Enosis hayaliyle kısa sürede bozulmuştur ve 21 Aralık 1963'te insanlık tarihine kara bir leke olarak geçen kanlı Noel yaşanmıştır. Kadın, çocuk demeden, yaşlı demeden Türk köyleri yakılmış, yüzlerce soydaşımız katledilmiştir. Kıbrıs Türkleri silah yoksa taşla, taş yoksa imanla savaşmıştır; Rum çetelerine karşı Beşparmak Dağları'nda destan yazmıştır. Her kurşun bir bağımsızlık yemini, her siper bir istiklal kalesi olmuştur ve 20 Temmuz 1974 sabahı Türk ordusu tarihin en onurlu harekâtlarından birini başlatmıştır. O gün Mehmetçik adaya yalnızca asker olarak inmedi; adalet, vicdan ve hürriyet olarak indi. Şanlı ordumuz Rum-Yunan ikilisinin zulmüne "Dur!" dedi; mazlum Türk'ün alnını ak, başını dik etti. O gün Kıbrıs'ta sadece toprak değil, Türk onuru kurtarıldı.
Kıbrıs Doğu Akdeniz'de Türk milletinin sancağıdır; Kıbrıs istiklalimizin mihenk taşı, Türk'ün jeopolitik kalbidir. Bu ada şehitlerimizin kanıyla yoğrulmuş, gazilerimizin cesaretiyle yoğrulmuş bir vatan toprağıdır. Bugün Kıbrıs merhum Rauf Denktaş'ın vizyonu, mücahitlerin imanıdır. Cumhuriyet Meclisinin iradesi açıktır; federasyon değil, egemen eşitliğe dayalı iki devletli çözüm esastır. Çünkü biz biliyoruz, federasyon Türk milletinin kazandığı onurlu mücadeleyi Rum'un insafına terk etmektir. Buna ne Türk milleti rıza gösterir ne de tarih izin verir. Biz tarihimizden, şehitlerimizden güç alıyoruz çünkü biz Kıbrıs'a baktığımızda vatan görüyoruz, çünkü Kıbrıs denildi mi yüreğimizde Beşparmak Dağları yankılanıyor, herkes hesabını buna göre yapmalıdır. O topraklarda dökülen kan bu milletin mührüdür ve federasyon hayaliyle avunanlar, "Karpaz'a gireceğiz." şeklinde küstah sloganlar atanlar bilsin ki bu kadar yürekten çağrılırsak gerektiğinde kuzeyden güneye kararlı adımlarla harekete geçeriz, hukuka ve meşru savunma ilkelerine uygun adımlar atarız.
Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; Filistin topraklarında yaşanan zulüm artık insanlığın tahammül sınırını aşmıştır. Bir millet yurdunda kuşatılmış, bir halk yüzyılın en vahşi saldırılarına maruz bırakılmıştır. Her ne kadar ateşkes kararının yürürlüğe girdiği açıklansa da taahhüdüne sadık kalmayan, uluslararası hukuku ayaklar altına alan haydut devletin yeni bir savaş ve katliam planı yaptığı gün gibi ortadadır. Gazze'de oluşturulan kargaşa ortamı İsrail'in kendi eliyle sahaya sürdüğü taşeron çeteler üzerinden büyütülmekte, barış umutları sistemli şekilde maalesef sabote edilmektedir. Bu kirli senaryonun bir parçası olarak şimdi de Hamas'ın silah bırakması yönünde dayatmalar yapılmaktadır. Oysa, bu çağrılar mazlum bir halkı savunmasız bırakmanın, direnişi kırmanın, zulmü meşrulaştırmanın başka bir adıdır. "Silah bırak." denilen aslında "Teslim ol." demektir ve Filistin halkı hiçbir zaman esareti, zilleti, teslimiyeti kabul etmeyecektir. Biz inanıyoruz ki Filistin'in direnişi meşrudur.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
FİLİZ KILIÇ (Nevşehir) - Filistin'in davası haklıdır. Kudüs işgalin değil, imanın ve adaletin başkentidir. Mazlumun yanında, zalimin karşısında olmayı Türk milletinin tarihî bir görevi ve manevi sorumluluğu olarak görüyoruz. Türk milleti dün olduğu gibi bugün de Kudüs'ün, Gazze'nin ve Filistin'in yanındadır. Bizim için Filistin davası bir dış politika meselesi değil, vicdanın ve insanlığın davasıdır. Unutulmamalıdır ki Kudüs düşerse insanlık düşer, Filistin susarsa adalet susar. Ne Kudüs susacak ne Türk milleti geri duracaktır. Zulüm karşısında sessiz kalmak zulme ortak olmaktır.
Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri, değerli basın mensupları; bugün 21 Ekim Dünya Gazeteciler Günü. Başta seçim bölgem Nevşehir'imiz olmak üzere Gazi Meclisimizde ve ülkemizin dört bir yanında özveriyle görev yapan, gece gündüz demeden doğruyu yazmak, milletin sesini duyurmak için çaba gösteren tüm basın emekçilerimizi saygıyla selamlıyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
FİLİZ KILIÇ (Nevşehir) - Kalemini haksızlığa ve eğriliklere değil hakikate ve millete adayan, yüreğinde millet sevgisi taşıyan tüm gazetecilerimize selam olsun; günlerini kutluyor, emeklilerinin her daim takdirle anılmasını diliyorum.
Bu duygu ve düşüncelerle Genel Kurulumuzu saygıyla selamlıyorum.
Teşekkür ederim.