| Konu: | |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 8 |
| Tarih: | 16.10.2025 |
DEM PARTİ GRUBU ADINA ZEYNEP ODUNCU KUTEVİ (Batman) - Teşekkür ederim Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, ekranları başında bizleri izleyen değerli halklarımız; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Bugün konuşacağımız konu, yalnızca gıda enflasyonu değildir; ülkenin kanayan yarası, AKP'nin yirmi üç yıldır uyguladığı yanlış tarım politikalarının halkın sofrasına yansıyan acı hikâyesidir. Çiftçiyi borçlandırıp bankaların ve ithalat baronlarının insafına bırakan bu politikalar hem üreticiyi hem halkı yoksullaştırmıştır. Çiftçinin üretimden koparılması halkın ekmeğinin, emeğinin ve yaşam hakkının çalınmasıdır. Bir zamanlar kendi kendine yeten bir ülkeydik. Bizler ilköğretim, lisedeyken Türkiye'nin haritası önümüze getirilirdi, 7 bölgede üretilen, ihraç edilen tarım üzerindeki ürünler aktarılırdı ama şimdi ise gelinen nokta hep ithalat, hep ithalat!
Grup Başkan Vekili Sayın Leyla Şahin Usta bugün bir konuşmasında "Çiftçinin hakkını yedirmeyiz." dedi. Gerçekten durumun böyle olmasını çok isterdik, çiftçinin hakkının yedirilmemesini isterdik ama maalesef bugün tarım içler acısı, hayvancılık bitme noktasında.
Bakın, son yirmi yılda tarım arazileri 2 milyon 700 bin hektar, mera alanları 44 milyondan 13 milyon hektara düşmüştür. Mazot, gübre, yem ve tohum fiyatları son beş yılda enflasyonun katbekat üzerinde artarken destekler reel olarak değerini kaybetmiştir. Çiftçi borcunu borçla çevirmekte, toprağını kaybetmekte ve üretimden çekilmektedir. Mazot 2002'de 1 lira 48 kuruştu, bugün 51 lira 36 kuruş; gübre fiyatları yüzde 200 artmış durumda. Bu ölçekteki maliyet artışı karşısında çiftçinin ayakta kalması mümkün değildir. TÜİK Eylül 2025 Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi aylık yüzde 5,8; yıllık yüzde 46,8; on iki aylık ortalamalara göre yüzde 37,9 artmıştır. Veteriner harcamaları yüzde 63, gübre yüzde 50, yem yüzde 37, tohum yüzde 36 oranında yükselmiştir. Yani çiftçinin maliyet artışı genel yıllık enflasyonun bile üzerindedir. Bitkisel üretimde buğday yüzde 6, arpa yüzde 8 azalmış, mısır ithalatı 3,5 milyon tonu aşmıştır. ABD Tarım Bakanlığı verilerine göre Türkiye'nin 2025-2026 buğday ithalatının 10,25 milyon tona çıkacağını söylemiştir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun tamamlayın.
ZEYNEP ODUNCU KUTEVİ (Devamla) - Teşekkür ederim Başkan.
Bu, ülkenin kendi gıdasını üretme kapasitesinin zayıfladığını göstermektedir. TÜİK 2023 gıda enflasyonunu yüzde 37 olarak açıklasa da market raflarında gerçek çok daha acıdır. Her gün değişen etiketler halkın sofrasındaki gerçek yoksulluğu göstermektedir. Belki AKP sıralarında oturan vekiller rafları ya da market fiyatlarını bilmiyorlardır, biz bunu görebiliyoruz ama gerçekten artık her gün, her saniye artan fiyatlar karşısında halk yoksullaşmaya gitmektedir.
Sayın milletvekilleri, tarladan sofraya adaletinin yeniden inşası için ithalat politikalarından vazgeçilmeli, çiftçinin borç yükü hafifletilmeli ve üretime dönmesi sağlanmalıdır. Çiftçinin emeğini, halkın ekmeğini ve ülkenin üretim gücünü korumak zorundayız diyorum; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)