| Konu: | |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 4 |
| Tarih: | 08.10.2025 |
FİLİZ KILIÇ (Nevşehir) - Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri ve ekranları başında bizleri takip eden yüce Türk milleti; Özgürlük Filosunda bulunan milletvekillerimiz Mehmet Atmaca, Necmettin Çalışkan, Sema Silkin Ün ve Filistin sevdalısı diğer aktivistler, işgalci İsrail askerleri tarafından maalesef zorla alıkonulmuşlardır; bu hareketi lanetliyoruz! Uluslararası sularda yaşanan rezalet sadece 3 Türk milletvekilinin alıkonulması değildir; bu hadise, yüce Türk milletine, Türkiye Büyük Millet Meclisine ve insanlık onuruna yöneltilmiş alçakça bir saldırıdır. Lanetliyoruz! Bu, Türk devletine karşı işlenmiş açık bir uluslararası suçtur. Siyasi parti gözetmeksizin vekillerimizin ve vatandaşlarımızın yanında olduğumuzu hem milletimize hem de dünyaya göstermek amacıyla bugün burada, yüce Meclisimizde, Gazi Meclisimizde hep birlikte vekillerimizle birlikteyiz. Bu amaçla devletimiz tarafından her türlü girişimde bulunulmuştur. Milletvekillerimizin ve tutulan diğer Türk vatandaşlarımızın bir an önce ülkemize geri gönderilmeleri hususunda temennimizi iletiyoruz; sağ salim, sağlıkla dönmelerini bekliyoruz; hukuka aykırı bir şekilde alıkonulan herkesin en kısa zamanda sağ salim ülkemize döneceklerine de yürekten inanıyoruz.
Türkiye Cumhuriyeti tarih boyunca bağımsızlığını, egemenliğini ve onurunu hiçbir güce çiğnetmemiştir. Dün Sevr dayatmalarına boyun eğmeyen bu millet bugün de hiçbir korsan devlete, hiçbir zalime, hiçbir işgalci zihniyete boyun eğmeyecektir. İsrail askerlerinin milletimizin vekillerine yönelik bu saldırısı sadece hukuk dışı değil insanlık dışıdır. Bu hadise İsrail'in gerçek yüzünü, zalimliğini, şımarıklığını ve insanlık değerlerinden ne kadar uzaklaştığını bir kez daha ama bir kez daha tüm dünyaya göstermiştir. Tüm insanlık bir sınavdan geçiyor, çok acı bir sınavdan geçiyor değerli milletvekili arkadaşlarım. Gazze'ye insani yardım ulaştırmak için barışçıl bir misyonla yola çıkan vatandaşlarımıza, vekillerimize yapılan bu müdahale İsrail'in zulümle beslenen, korkak ve vicdansız karakterini bir kez daha ortaya koymuştur. Hiçbir meşru hakkı olmadan, hiçbir güvenlik gerekçesi bulunmadan, sadece güç gösterisi uğruna yapılan bu saldırı insanlık vicdanında mahkûm edilmiştir. Bu sadece Türkiye'ye değil tüm insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur. Bugün hedef alınan Türkiye'nin milletvekilleri değil insanlık onurudur. Bugün susturulmak istenen Gazze'nin sesi değil adaletin ta kendisidir. Türkiye Cumhuriyeti devleti kendi seçilmiş temsilcilerine yöneltilen bu tehdidi asla cevapsız bırakmayacaktır. Devletimiz diplomatik, siyasi ve hukuki tüm yolları en sert şekilde kullanacak, milletimizin onurunu ve devletimizin itibarını sonuna kadar savunacaktır. Kimileri bu soykırıma destek veriyor? Evet, dünyaya şöyle bir bakalım; dünya devletleri, ta bu olayın başlangıcında, bundan iki yıl öncesine dönecek olursak, neredeyse Türkiye dışında tüm dünya devletleri İsrail'in yanında yer almakta ve soykırıma destek olmaktaydı. Kimileri suskun kaldı ve hâlâ suskun kalmaya devam ediyor. Dolayısıyla silahla ya da başka yollarla İsrail'e sürekli destek veren devletler aslında suskun kalarak yanında olduklarını -bir şekilde susarak- ifade ediyorlar.
Biz Türkiye Cumhuriyeti olarak, vicdanın sesi olarak var gücümüzle özgür Filistin için gayret sarf ettik. Sizler de şahitsiniz; Meclisimizde gün geçmedi ki Filistin, Filistinlilere uygulanan işkence gündeme getirilmesin. Bu, bütün siyasi partiler nezdinde aynıydı. Herkes birbirine benzer tepkiyi bu olayların başladığı, bu insanlık katliamlarının başladığı günden itibaren, tüm siyasi partiler olarak, Gazi Meclisimiz çatısı altında, her birimiz çeşitli ifadelerle bu insanlık suçunu lanetledik ve bütün dünyaya Meclisimizden seslendik. İsrail'in yalnızlaştırılmasında, uluslararası örgütlerin harekete geçirilmesinde bu sesimiz ve Türkiye Cumhuriyeti devletinin girişimleri, ilgili bakanlıkların girişimleri çok etkili oldu. Vatandaşlarımız da tepkilerini cesaretle ve kararlılıkla ilk günden itibaren dile getirdi. 81 ilimizde yapılan lanetleme ve karşı gelme toplantıları, yürüyüşleri dünya çapında ses getirdi ve etkili oldu. Evet, Türk milleti hiçbir tehdide, hiçbir saldırıya boyun eğmez, bundan sonra da eğmeyecektir. Bizim tarihimiz onurla direnişin, bağımsızlıkla varoluşun tarihidir. Bütün bu girişimlerimiz neticesinde Birleşmiş Milletler de son dönemde yaptığı toplantılarda gündem maddesi olarak Filistin'i sık sık gündeme getirmiş ve bu olaylar başladığında suskun kalan ya da silahla destekleyen ülkeler bile artık Filistin'i tanıma girişimlerinde bulunmuş, Filistin devletini tanımıştır. Dünyada artık Filistin'i tanımayan çok az devlet kalmıştır.
Kahraman ecdadımızın emaneti olan bu vatanın, bu devletin ve bu bayrağın onurunu çiğnemeye kalkan her el er ya da geç Türk'ün iradesiyle karşılaşacaktır. İsrail'in bu korsan eylemi sadece bir suç değil aynı zamanda dünya tarihine geçecek bir utanç vesikasıdır. Bu hadise hukukun, insanlığın ve adaletin utanç hanesine yazılmış, maalesef, kara bir lekedir. İsrail bilmelidir ki bu milletin sabrı teslimiyet değil vakarından gelmektedir. Biz sessiz kalırsak bu suskunluk korkudan değil, adaletli olma iradesindendir ama bir kez harekete geçtiğimizde o adaletin sesi hem zalimi hem de destekçisini sarsar. Bugün Gazze'de ağlayan her çocuk, Filistin'de evsiz kalan her anne insanlığın utancını haykırmaktadır. Gazze'deki her çığlık insan olmanın vicdanına seslenmektedir. Bu çağrıya kulak vermek sadece bir görev değil insan kalmanın da gereğidir. Kim sessiz kalırsa zulmün suç ortağı olur, kim görmezden gelirse insanlığını yitirir. Filistin özgürlüğe kavuşana, Gazze huzura erişene, zalimin zinciri kırılana kadar susmayacağız, susmadık, susmayacağız. Zulüm ne kadar karanlık olursa olsun mazlumun duası ve insanlığın vicdanı mutlaka kardan aydınlık sabahı getirecektir. İsrail'in işlediği bu insanlık suçu Türk milletinin hafızasında silinmeyecek, tarihin kara sayfalarında yerini alacaktır. Türk milleti, milletinin onurunu ve vekillerinin hukukunu korumakta kararlıdır. İşgalci İsrail'in bu hareketi cevapsız kalmayacak, Türkiye Cumhuriyeti gerektiğinde masada, gerektiğinde sahada da karşılığını verecektir. Bu toprakların evlatları olarak bizler mazlumun yanında, zalimin karşısında durmaya yemin etmiş yüce bir milletiz. Bizim tarihimiz esarete boyun eğmeyenlerin, zulme diz çökmeyenlerin tarihidir. Bugün bir kez daha haykırıyoruz: Ne Gazze yalnızdır ne Filistin sahipsizdir ne de Türk milleti sessizdir. Vekillerimizin ve vatandaşlarımızın bir an önce geleceklerine yürekten inanıyoruz, sağ salim geleceklerine yürekten inanıyoruz. Bu konuda devletimiz ve ilgili Bakanlıklarımız gerekenleri ivedilikle yapmıştır ve yapmaya da devam etmektedir.
İnsanlık onuru Türk'ün vicdanında, Filistin'in direnişinde yaşamaya devam edecektir diyor, yüce Meclisinizi ve Türk milletini tekrar saygılarımla muhabbetlerimle selamlıyorum.
Teşekkür ederim. (MHP, AK PARTİ ve YENİ YOL sıralarından alkışlar)