GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu:
Yasama Yılı:4
Birleşim:3
Tarih:07.10.2025

YENİ YOL GRUBU ADINA CEMALETTİN KANİ TORUN (Bursa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; DEM PARTİ'nin vermiş olduğu grup önerisi üzerine söz aldım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

28'inci Yasama Döneminin Dördüncü Yasama Yılının ülkemiz için hayırlara vesile olmasını temenni ediyor, bu yasama yılının halkımızın huzur ve refahı açısından önemli gelişmelere gebe olduğuna dair inancımı tekrar ediyorum.

Bundan tam bir yıl önce, 1 Ekim 2024'te Milliyetçi Hareket Partisi lideri Sayın Devlet Bahçeli'nin attığı adımlar ve 22 Ekimde yaptığı konuşma üzerine tohumları atılan "terörsüz Türkiye" isimli barış ve kardeşlik sürecinde bir yıl içinde mesafeler alındı. Mecliste bir komisyon kuruldu ve 13 toplantı gerçekleştirildi. Yine, bundan altı gün önce Meclis açılışında Sayın Cumhurbaşkanı gerek konuşmadan sonra Genel Başkanlarını selamlayarak gerek resepsiyonda yapmış olduğu davetle siyasette düşmanlık yerine barışçıl rekabetin kapılarını açmıştır. Yine, Sayın Bahçeli bu sabah yaptığı grup toplantısında bir yılın sonunda hâlâ aynı yerde olduğunu, kararlılıkla hedefe yürüdüğünü tekraren ifade etmiş, sivil siyasetin ve ebedî kardeşliğin önemini vurgulamıştır.

Değerli arkadaşlar, silahların yakılması, tüm toplum kesimlerinin sorunlarını siyaset yoluyla çözme yolunu seçmesi paha biçilemez bir kıymete sahiptir. Ancak ne var ki bugün silahlı unsurların evlerine dönüşünü, sivil hayata katılımını konuşurken eline silah almamış, hak taleplerini demokratik bir zeminde dile getirme gayretinde olmuş siyasetçilerin cezaevinde bulunması büyük bir tezat olarak karşımıza çıkmaktadır. Sayın Selahattin Demirtaş ve Sayın Figen Yüksekdağ başta olmak üzere Kobani davası kapsamında cezaevinde olan tüm tutukluların Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin vermiş olduğu 3 hak ihlali kararına rağmen cezaevinde tutulmaları hukuk kaideleriyle açıklanamaz. Mahkemeye konu edilen konuşmalar, iddianamelerin geç hazırlanması, uzun yıllar süren tutukluluk süreleri bu davaların siyasi bir dava olduğu konusunu gözler önüne sermektedir. Türkiye, AİHM'in yargı etkisini kabul etmiş ve "terörsüz Türkiye"yi kendine hedef olarak seçmiş bir devlet olarak, Anayasa'ya ve barış ruhuna uygun bir şekilde, yarın kesinleşecek olan AİHM kararı çerçevesinde tüm tutukluları serbest bırakmalı ve geniş toplum kesimlerinin barışa ve kardeşliğe olan inancını tazelemelidir. Atılacak olan bu olumlu adım iç kamuoyunda olduğu kadar uluslararası alanda da ülkemizin itibarını artıracak, bölgesel barış için Türkiye'nin konumunu güçlendirecektir. Yarın verilecek bu karar, bundan sonra sadece söz söylediği için, eleştiri yaptığı için, hasılı demokratik hak ve özgürlüklerini barışçı yöntemlerle kullandığı için kimsenin yargılanmadığı bir Türkiye'nin ilk adımı olsun.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Devam edin lütfen.

CEMALETTİN KANİ TORUN (Devamla) - Hangi görüşten olursa olsun siyasetçilerin yeri cezaevleri değil kürsülerdir; elleri demir parmaklıkları değil seçmenlerinin ellerini tutmalıdır; sıkılı yumruklar artık tokalaşmak için açılmalıdır.

Bu vesileyle, tutuksuz yargılanmanın esas olduğu göz önüne alınarak tutuklu bulunan Cumhuriyet Halk Partili belediye başkanları ve Meclis üyelerinin de tutuksuz olarak yargılanması konusunda adım atılmasını bekliyoruz.

Sözlerime son verirken başta Sayın Selahattin Demirtaş olmak üzere tüm siyasi mahpuslara selamlarımı iletiyorum, heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (YENİ YOL ve DEM PARTİ sıralarından alkışlar)