GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu:
Yasama Yılı:4
Birleşim:2
Tarih:02.10.2025

YENİ YOL GRUBU ADINA ERTUĞRUL KAYA (Gaziantep) - Değerli Başkan, kıymetli milletvekilleri; sizleri YENİ YOL Grubumuz ve DEVA Partisi adına saygıyla selamlıyorum.

Yeni yasama yılımızın ülkemiz, milletimiz ve tüm kurumlarımız için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Bu yeni dönemin ülkemizin kronikleşmiş sorunlarının çözümünde gerekli adımların atıldığı, yapıcı eleştirilere kulak verildiği bir dönem olmasını ümit ediyorum.

İsrail'in Gazze'de gerçekleştirdiği soykırıma karşı dünyanın vicdanı olarak yola çıkan küresel Sumud Filosuna yapılan saldırıyı bu vesileyle lanetliyorum. Alıkonulan tüm kardeşlerimiz derhâl serbest bırakılmalıdır. Bu vicdan hareketine Gaziantep'ten katılan hemşehrimiz Gazeteci Yaşar Yavuz kardeşime ve filoda bulunan tüm gönül eri kardeşlerime geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.

Uluslararası toplum artık bir yol ayrımına girmiştir, ya insani değerleri ayakta tutmak için bu barbarlığa karşı askerî müdahale dâhil İsrail'in hak ettiği yanıtı hep birlikte verecek ya da kıyamete kadar bu utançla yaşayacaktır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Meclis çatısı altında ihdas edilen ve vatandaşlarımızın idare karşısında hak arayışının önemli bir adresi olan Kamu Denetçiliği Kurumu şüphesiz kıymetli bir görevi ifa etmektedir. Kamu Denetçiliği Kurumu, kamu yönetimindeki hukuk ihlallerini denetleyerek bireysel şikayetleri sonuçlandırmakta ve vatandaşlarımızın adalete erişim yolunu açık tutmaktadır. Kamu Denetçiliği Kurumunun Değerli Başkanı ve üyelerinin, kurum personellerinin gayretli çalışmalarını takdirle karşılıyoruz ve Kurumun yetki alanının genişletilmesi konusunda atılacak adımları da bu vesileyle destekleyeceğimizi ifade ediyoruz. Ancak burada kritik bir paradoksla karşı karşıyayız. Kamu Denetçiliği Kurumunun önüne giden dosya sayısının her yıl katlanarak artması Kurumun işleyişi açısından olumlu bir göstergedir. Ama öte yandan bu, aslında sistemin sağlıklı işleyişiyle ilgili alarm zillerinin çaldığının da açık bir göstergesidir; vatandaşlarımızın, sorunlarının çözümünü asli kurumlar olan mahkemelerde, idare birimlerinde veya bizzat yasama organlarında bulamayışının da açık bir delilidir. Sorunların çözümünde Kamu Denetçiliği Kurumuna yıldan yıla artan oranlarda ihtiyaç duyulması, idari sistemimizin ve hukukumuzun köklerindeki sorunların da açık bir işaretidir. Yapısal reformlarla bu kök sebepleri kalıcı olarak ve sadece istisnai durumlarda ihtiyaç duyulacak bir yönetim sistemi acilen inşa edilmelidir. Vatandaşlarımızın şikâyetlerinin sonuçlandırılması elbette değerli bir çabadır. Bu özverili çabalarından dolayı Kamu Denetçiliği Kurumu Değerli Başkanını, yönetimini ve tüm personellerini takdirle karşıladığımızı bir kez daha ifade etmek istiyorum. Fakat sorunun asıl çözümü, kalıcı çözümü şikâyete neden olan sistemsel hataların, yanlışlıkların kendisinin bizatihi ortadan kaldırılmasından geçiyor.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu noktada Kamu Denetçiliği Kurumunun rolünü bir adım öteye taşıyan ve sistemimizin iyileşmesi için hayati önem taşıyan iki hususa dikkatinizi çekmek istiyorum. Kamu Denetçiliği Kurumu sadece idari hataları tespit etmekle kalmıyor, aynı zamanda tavsiye kararlarıyla idareye yol gösterme fonksiyonunu da yerine getiriyor ancak bu mekanizmanın verimli çalışabilmesi için kamu kurumlarının Kamu Denetçiliği Kurumunu bir denetim tehdidi olarak değil bir gelişim ve iş birliği ortağı olarak görmesi şarttır. Kurumlarımızın Kamu Denetçiliği Kurumu kararlarına ve tavsiyelerine uyum düzeyini artırması gerekiyor. Bu anlayışın yerleşmesi için kurumların üst yönetiminden en alt kademesine kadar tüm kamu görevlilerine şeffaflık, hukuka uygunluk ve hesap verilebilirlik ilkelerini içeren hizmet içi eğitimler derhâl verilmelidir. Birlikte çalışma kültürünün yaygınlaştırılması idari yapımızın kalitesini yükseltecek ve vatandaşımızın idareye olan güvenini şüphesiz artıracaktır.

Değerli milletvekilleri, Kamu Denetçiliği Kurumunun önündeki binlerce dosya bizlere sadece bireysel mağduriyetleri değil aynı zamanda mevcut yasalarımızdaki yapısal boşlukları ve mevzuat eksikliklerini de işaret etmektedir. Kurum, düzenli olarak Meclise sunduğu raporlarda bu eksiklikler hakkında somut uyarılar ve mevzuat değişikliği tavsiyelerini iletmektedir. Bu uyarılara Meclis olarak kulak tıkamamız görevimizi ihmal ettiğimiz anlamını taşıyacaktır. Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında Kamu Denetçiliği Kurumunun mevzuat eksikliği uyarılarını ve düzenleme taleplerini acilen gündemimize almalı, bu yasal düzenlemeleri hayata geçirmeliyiz. Bir yandan Kamu Denetçiliği Kurumunun denetleme yapmasını sağlarken diğer yandan denetlemeye neden olan kanunları düzeltmemek çözüm odaklı bir yaklaşım olmayacaktır. Meclisimizin asli görevi sorunların kaynağını oluşturan yasaları iyileştirmektir. Bu taleplerin ivedilikle yerine getirilmesi yasama gücümüzün çözüm odağı olma misyonunun da aynı zamanda bir gereğidir. Bu adımlar, vatandaşımızın idare nezdinde mağdur olmasını en başta engelleyerek Kamu Denetçiliği Kurumunun amacına uygun olarak son çare kurumuna dönüşmesini sağlayacaktır.

Değerli arkadaşlar, Türkiye Büyük Millet Meclisi. milletimizin iradesinin tecelligâhı, demokrasimizin can damarı ve hakimiyeti kayıtsız şartsız milletimize veren cumhuriyetimizin değeridir. Hepinizin çok iyi bildiği gibi, Meclisimizin görevi sadece kanun yapmak değil aynı zamanda milletimiz adına denetim yetkisini kullanmak, bu minvalde de hükûmetin icraatlarını denetlemektir. Maalesef ülkemiz derin bir ekonomik krizin pençesinde kıvranmaya devam ediyor. Vatandaşlarımız fahiş enflasyon, işsizlik ve hayat pahalılığı nedeniyle geçim derdi çekmeye devam ediyor. İktidar ise yeni vergiler salarak harç miktarlarını açıklanan resmî enflasyon rakamlarının çok çok üstünde oranlarda artırmaya devam ediyor. Fakat ekonomi alanındaki bu sorunların bu şekilde çözülmeyeceği ayan beyan ortadadır. Ekonomimizin yanı sıra sağlık, eğitim ve sosyal alanlardaki yapısal problemler de çözüm bekliyor. Bugüne kadar yaptığınız çalışmalar var olan hastalıkları iyileştirmediği gibi daha da kronik hâle getirmiştir. Bundan ötürü sorunlu mevzuatları, milletimizin çözüm beklediği konuları acilen Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu gündemine getirerek kalıcı ve yapısal yasal düzenlemelerin hayata geçirilmesi için adım atmanız gerekiyor. Genel Başkanımız Sayın Ali Babacan'ın yıllar önce altını çizdiği gibi, güçlü ekonomi ve güçlü demokrasi sağlam hukuk zemininde yeşerir. Bu kürsüden onun sözlerini bir kez daha hatırlatmak isterim: "Türkiye gerçek anlamda hukuk devleti olmadıkça birinci sınıf ekonomi olamaz ve demokrasi olamaz. Hukuk devleti olmayan bir Türkiye'nin dünyanın ilk 10 ekonomisi olması bir hayal." Ne yazık ki bugün hayal satılmaktadır. Adına "reform" deyince reform olmuyor arkadaşlar, altının doldurulması gerekiyor. Reformun altı ancak hukuk devleti ilkeleriyle, şeffaflıkla ve denetlenebilirlikle doldurulabilir. DEVA Partisi olarak hazırladığımız kapsamlı eylem planlarında kurumsal ve yapısal reformlarla ilgili somut adımlar ortaya koyduk. Reform sadece makroekonomik hedefleri değiştirmek değildir, israfı, kayırmacılığı ve keyfiyeti ortadan kaldıran yönetim anlayışını değiştirmektir. Reformlar sadece ekonomiyi iyileştirmeyi değil aynı zamanda toplumsal adaleti sağlar. Eğer bir ülkede adalet sadece güçlü olanın tarafında işliyorsa refahın tabana yayılması asla mümkün değildir.

Değerli arkadaşlar, bu Meclisin temel sorumluluğu milletimizin sorunlarına omuz vermek ve çözüm üretmektir. Biz DEVA Partisi olarak bu sorunları biliyor, çözümleri hazırlıyor ve bu çözümleri hayata geçirme iradesini sonuna kadar taşıyoruz.

Sözlerimi tamamlarken Genel Başkanımız Sayın Ali Babacan'ın umut dolu çağrısını Meclis kürsüsünden bir kez daha yinelemek istiyorum: "Adaleti, hukuku, demokrasiyi hep birlikte onaracağız, ayağa kaldıracağız çünkü bu millet korkuyla değil adaletle, umutla, özgürlükle yönetilmeyi hak ediyor. Biz buradayız ve bir aradayız; omuz omuza, el ele, gönül gönüle bu büyük ve güzel ülkeyi onarmak için çalışıyoruz. Umudu yeniden büyütmek, adaleti herkese eşit şekilde tesis etmek ve refahı 85 milyona adilce paylaştırmak için buradayız."

Yeni yasama yılının bu hedeflere ulaşmamıza vesile olmasını diliyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (YENİ YOL sıralarından alkışlar)