GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu:
Yasama Yılı:4
Birleşim:2
Tarih:02.10.2025

CHP GRUBU ADINA OKAN KONURALP (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün Kudüs'ün 2 Ekim 1187'de Salâhaddin Eyyubî tarafından Haçlıların elinden kurtuluşunun, kurtarılışının 838'inci yıl dönümü. Salâhaddin Eyyubî'nin bu büyük zaferinin yıl dönümünde Sumud Filosunun kararlılığını selamlıyorum. İsrail'in Gazze'ye yönelik soykırımını durdurmak ve uyguladığı ablukayı delmek amacıyla bir araya gelen farklı dinlere, dillere; cinsel, sosyal, siyasal, kültürel kimliklere sahip farklı ülkelerden yüzlerce Sumud aktivistinin bir araya gelişlerinin hepimize ve tüm dünyaya örnek olmasını diliyorum ve umarım Sumud'da olan milletvekili arkadaşlarımız da muzaffer olarak ülkelerine dönerler.

Sayın milletvekilleri, İYİ Partinin önergesi bir hakikat arayışının önergesidir çünkü kamuoyu şirketlerinin siyaset, ekonomi ya da toplumsal konularla ilgili araştırmalar yürütürken toplumun güvenini sarsmamaları, şeffaflık başta olmak üzere mesleğin etik değerlerine ve kurallarına uymaları zorunluluktur. Ancak İzmir Milletvekilimiz Sayın Yüksel Taşkın'ın da bir açıklamasında vurguladığı üzere, gelişmiş demokrasilerde anket şirketleri sadece verileri paylaşır ve yorumu ilgililere bırakırken bizde büyük bir özgüvenle analiz yapmaya da meyilliler. Çoğunun boş özgüvenleriyle meylettikleri bu durum şüphesiz bir toplum mühendisliğinden başka bir şey değil. Bu bağlamda, elbette anketler bize önerinin de konusu itibarıyla örneğin ülkenin siyasi iklimi ve yönelimi hakkında bilgi verir. Ancak anketlerin verdiği bilginin doğruluğu yanlışlığı bir yana, anketlere inanan inanmayan herkes için sakıncalı bir durum var, o da şu: Anketsiz yapamaz olmak yani anketlerin kendinden daha önemli olan, toplumun neye bağımlı hâle geldiği. Bu öneri özelinde anketlerin ve/veya kamuoyu araştırmalarının tartışmalı sonuçları, genelde de hakikati bozan diğer enstrümanların; örneğin dezenformasyon, yalan haber, sosyal medya hesaplarıyla gerçekleştirilen itibar suikastları, troller veya trol aklıyla hareket eden gerçek kişilerin hakikati büken, yalanı büyüten faaliyetleri; tüm bunların toplamı siyaset kurumunun kendisini etkisizleştirmesiyle sonuçlandı. Hiç şüphesiz ki bu bir çürüme hâlidir ve bu çürümenin yaratıcısı, sorumlusu mevcut siyasi iktidarın kendidir. Ülkemiz yıllardır siyasi iktidarın bile isteye ürettiği yalanlarla yönetiliyor; hakikat karartılıyor, gerçeklerin üstü örtülüyor. Gerçeklerden uzaklaştıkça da yaşamın her alanında ve herkes için adalet ülküsünden uzaklaşılıyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

OKAN KONURALP (Devamla) - "Adalet yerini bulsun, gerekirse dünya yıkılsın." yaklaşımı iktidarı korumak adına her yalanın mübah olduğu bir anlayışa yerini bırakmış durumda. Örneğin, TÜİK anketleriyle yalan yanlış enflasyon hesabı nedeniyle emeklinin, emekçinin, memurun cebinden milyonların çalınması. Ancak siyasi iktidar tüm özgürlük alanlarını boğmaya ve tüm bilgiye erişim kanallarını kapatmaya çalışırsa çalışsın, hakikati yok etmek mümkün değil.

Sayın milletvekilleri, unutmayın ki siyaset kurumu başta olmak üzere, tüm kurumları hakikati savunarak koruyabiliriz ve ne olursa olsun bazılarının mumlarının da sadece yatsıya kadar yandığını unutmamalıyız.

Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)