Konu: | Sağlıkla İlgili Bazı Kanunlarda ve 663 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 113 |
Tarih: | 20.07.2025 |
MESUT DOĞAN (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Bazı konuşmacı arkadaşlarımızın da ifade ettiği gibi, Filistin'de vahşet devam ediyor, Filistin'de katliam devam ediyor, maalesef Filistin'de soykırım devam ediyor. Peki, bu vahşet yaşanırken biz ne yapıyoruz veya neyi bekliyoruz? İsrail terör örgütünün Filistin'de kadınları öldürmekten, çocukları öldürmekten, insanları öldürmekten yorulmasını mı bekliyoruz veya Filistin'de hiçbir canlının kalmayacağı şekilde bitmesini mi bekliyoruz.
Değerli arkadaşlar, 7 Ekim 2023 yılından bugüne kadar gayriresmî rakamlara göre 300 bin insan katledildi ve biz hiçbir şey yokmuş gibi tabiri caizse körebeleri oynuyoruz. Bu bize yakışmıyor. Bin yıl boyunca dünyaya liderlik yapmış, bin yıl boyunca dünyayı adaletle yönetmiş bir medeniyetin varisi olan Türkiye Cumhuriyeti devletine bu durum yakışmıyor. Bizlerin yanı başımızda binlerce çocuğun katledilmesi, canımızı acıtmıyorsa veya fırsat buldukça İsrailli gazetecilerin, askerlerin, siyasetçilerin Türkiye'yi tehdit etmesi veya sıranın Türkiye'de olduğunu söylemesi onurumuzu incitmiyor veya kanımıza dokunmuyorsa bizlere yazıklar olsun! Bu durum, bize ayıp olarak, günah olarak yeter.
Ben açık ve net olarak tekrar tekrar ifade ediyorum: İsrail dünyanın en köklü, en aşağılık, en sapkın terör örgütüdür. İsrail'e devlet muamelesi yapmak insanlığa yapılabilecek en büyük hakaret, en büyük iftiradır. Ondan dolayı diyoruz ki yapılabilecek tek şey, bir an önce askerî müdahaledir. Biz bunu söylediğimizde hemen "Hangi yasal haktan yola çıkarak veya hangi uluslararası sözleşmenin bize verdiği yetkiyle bunu yapacağız?" deniliyor. Direkt söylüyorum: İsrail, Suriye'ye saldırmak için hangi uluslararası sözleşmelerden besleniyor ise aynı uluslararası sözleşmelerden beslenerek bunu yapacağız.
Zaman çok dar olduğundan dolayı ben fikrimi, düşüncemi özetleyerek, damıtarak ifade etmek istiyorum:
1) Bizler biliyoruz ve inanıyoruz ki yarın sadece yaptıklarımızdan değil yapmamız gerekirken yapmadıklarınızdan da hesaba çekileceğiz.
2) İsrail'in açlıktan ölmelerine bile müsaade etmediği Filistin'e yapabileceğimiz insani yardım, İsrail'e yapacağımız askerî müdahaledir.
3) Kuralsızca insanların katledildiği bir ortamda kuralları bahane ederek sessiz kalmak veya adım atmamak suça ortak olmaktır.
4) Bu vahşet yaşanırken bir gencin söyledikleri ve yaptıkları ile devletlerin söyledikleri ve yaptıkları aynı ise ortada büyük bir sahtekârlık var.
5) Bunu üzülerek ifade ediyorum ki bugün İsrail'in en büyük pervasızlığının nedeni, AK PARTİ iktidarının neyi yapıp neyi yapamayacağını bildiği içindir.
6) Biz bunları söylerken AK PARTİ'li arkadaşlar rahatsız oluyorlar fakat ben biliyorum ki AK PARTİ'li bütün milletvekilleri bugün muhalefette olsalar idi bizden daha ağır konuşacaklardı. Ama Saadet Partisi iktidarda olsa idi bunların hiçbiri konuşulmayacaktı çünkü İsrail bu yaptıklarını yapmayı aklından bile geçiremeyecekti, çünkü tarih buna şahittir.
7) İsrail'e haddini bildirmek, İsrail'e hesap sormak, İsrail'i terbiye etmek artık Türkiye Cumhuriyeti devletinin millî bir borcudur, millî görüşçüler de bu borca kefildir.
AK PARTİ iktidarı bu borcunu ödemezse bütün dünya şahit olsun ki bizler bu borcu eninde sonunda mutlaka ödeyeceğiz diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (YENİ YOL ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)