Konu: | Sağlıkla İlgili Bazı Kanunlarda ve 663 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 113 |
Tarih: | 20.07.2025 |
ZÜLKÜF UÇAR (Van) - Teşekkür ederim.
Ben, öncelikle, zindanlarda direnen bütün yoldaşlarımızı ve değerli halkımızı selamlayarak başlamak istiyorum.
Değerli milletvekilleri, 12'nci madde üzerine söz aldım. Madde, TÜSEB yani Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığında görevlendirilen personelin ek ödeme hakkına ilişkin bir düzenleme içeriyor ancak TÜSEB gibi gerçekte denetim dışı çalışan bir kuruma, kamu yönetiminde hesap verilebilirlik ve mali saydamlık ilkelerine uygun şekilde yapılandırılmasına dair bir düzenlemesi olmayan bir kuruma bu yönlü yeni bir düzenleme yapılması, açıkçası, mevzuata, Anayasa'ya, bütün uygulamalara aykırı. Ama şunu açıkça söylemek lazım: Güya "TÜSEB, Sağlık Bakanlığına bağlı, kamu tüzel kişiliğine, bilimsel ve idari özerkliğe sahip özel bütçeli bir başkanlık." diye tanımlanır ancak bu yetkileri sayesinde kamu denetiminden muaf, Sayıştay denetiminden geçmiyor, kurul üyelerini doğrudan Cumhurbaşkanı seçiyor. Yani Cumhurbaşkanının seçtiği bir yerde, biz burada bağımsızlıktan söz edebilecek miyiz, özerklikten söz edebilecek miyiz, bunu da konuşmak gerekiyor. Açıkçası, siyasi iktidarın tamamen denetiminde, gözetiminde olan bir kurumdan söz ediyoruz.
Sayıştay denetimi raporlarında bu kurumun birtakım temel mali kurallara uymadığı söyleniyor, usulsüz ihale kontrollerinden söz ediliyor, özel hastanelerin kalite ve yeterlilik değerlendirmelerini yapan kurullardan biri hâline geldiğinden söz ediliyor ve yine, 2024'te kamuoyuna yansıyan yenidoğan çetesi skandalında ilgili hastanelerin akreditasyonlarının TÜSEB onayıyla yapıldığı söyleniyor.
Nitekim, Türkiye Büyük Millet Meclisinde kurulan Bebek Ölümlerini Araştırma Komisyonunda bu kurulun Başkanı "Eksikliklerini tamamladıktan sonra akredite ettik." diye açıklama yapıyor ki o Komisyonda bulunan arkadaşlar herhâlde hatırlar, ciddi bir tartışmaya da sebep olmuştu Komisyonda. Bu denli büyük bir skandala, büyük bir vahşete imza atan, sebep olan "Hastaneleri, eksikliklerini tamamladıktan sonra akredite ettik." diyen bir kurula bu denli yetkilerin verilmesi ne kadar doğrudur, bunları kamuoyuna ve sizlerin vicdanına sunuyorum. Bu maddeyle ilgili düzenleme yapmak istiyorsanız hatalıdır, bu maddeyi de geri çekin ve buradan iktidara açıkça söylüyorum: TÜSEB'i eğer özerk olarak tanımladıysanız bırakın da özgür bir şekilde çalışsın, bunu yapmayacaksınız da o zaman bu kurumu da kapatın.
Tabii, sağlıkla ilgili konuşuyorken Van'dan söz etmemem mümkün değil. Bakın, Van'ın nüfusu 1 milyon 200 bin, çevre illerden gelen hastalarla beraber bu sayı çoğu zaman 2 milyonu buluyor ama Van'da bu hastalara cevap verebilecek sadece 2 hastane var. Biri Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi, diğeri Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Hastanesi. Çok net bir şekilde size Van'daki yetersizliği ortaya koyayım: Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Hastanesinde tek bir çocuk doktoru yok, bakın, çocuk doktoru diyorum. 1 milyon 200 bin nüfusu olan bir şehirde -çevre illerden, serhattan gelen diğer hastaları da düşündüğünüz zaman- Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Hastanesinde tek bir tane dahi çocuk doktoru yok; çocuk polikliniğinde çalışan çocuk doktoru yok. Hasta çocuklar geldiğinde ise acil doktorluğunda kim muayene ediyor biliyor musunuz? Aile hekimleri. Acaba Sağlık Bakanlığı bu durumun farkında mı? Acaba Sağlık Bakanlığının buna dair herhangi bir planlaması var mı? Sağlık Bakanlığı bunu sadece izlemekle mi yetinecek, buradan sormak istiyorum.
Yine, aynı şekilde, hastanelerde yaşanan diğer sorunlardan biri geçenlerde kamuoyuna yansıdı. Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tek bir hemşire kan alıyor, tansiyon ölçüyor, EKG çekiyor, yetmedi, bir de kayıt yapıyor. Neden? Personel yok. Neden? Altyapı yok. Sağlık Bakanı Van'a geldiğinde biz bir dosya sunduk. O dosya üzerinden Van'ın sorunlarını, sağlık alanında yaşanan sorunlarını sunduk ama Sağlık Bakanı geldikten sonra sorunlar daha da büyüdü. O sorunların çözülmesi noktasında Van milletvekilleri olarak sunmuş olduğumuz raporu buradan tekrar hatırlatıyoruz ve artık inisiyatif alın, çözüm gücü olun diyoruz. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)