GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Sağlıkla İlgili Bazı Kanunlarda ve 663 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:113
Tarih:20.07.2025

MURAT ÇAN (Samsun) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Önümüze getirilen düzenleme, kenevir üretimini yalnızca ilaç etkin maddesiyle sınırlı olmaktan çıkaran bir düzenleme; "tıbbi ürün" "sağlık ve destek ürünleri" "kişisel bakım ürünleri" gibi muğlak, ucu açık tanımlamalarla geniş bir alana yayılmak isteniyor. Yapılmak istenen şey, "ekonomik fırsat" "yerli üretim" "sağlıkta devrim" gibi süslü kavramlarla ambalajlansa bile paketin içinde AKP iktidarının halk sağlığını tehlikeye atan ve rantçılara alan açan sinsi bir kumpası daha var. (CHP sıralarından alkışlar)

Değerli arkadaşlar, kenevirde hâkim etken madde kannabidiol, zararsız biliniyor ama içeriğinde tetrahidrokannabinol oranı arttıkça psikoaktif etkisi artıyor yani ürün doğrudan uyuşturucuya dönüşüyor. Şimdi, bu ürün alındığında vücuttaki kimyasal etkileşimler doğrudan tetrahidrokannabinol oranını artırabiliyor. Hâl böyleyken, şimdi bu yasayla dişi kenevir üretiminin önü açılmak ve mevzuatta tanımlı kullanım alanının kontrolsüzce genişletilmesi amaçlanıyor. "Sağlık ve destek ürünü" "kişisel bakım ürünü" gibi tanımsız ifadelerle bu ülkenin hukuk sisteminde, mevzuatında yeni bir gri alan açılıyor. Nerede satılacağı belirlenmiş olsa da hangi ürün, hangi doz, kim ruhsatlandıracak, hangi koşulda satılacak; bunların hiçbiri belli değil. İşte burayı, Türkiye Büyük Millet Meclisini, cumhuriyeti kuran bu yapıyı buna alet etmek istiyorsunuz; biz buna izin vermek istemiyoruz.

Bakın, yapılmak istenen şey, Türkiye'nin taraf olduğu, altına imza koyduğu Dünya Sağlık Örgütü ve Birleşmiş Milletler anlaşmaları, 1961 tarihli Uyuşturucu Maddeler Tek Sözleşmesi'ne de aykırıdır. Yani iktidar, bu düzenlemeyle bu hükümleri yok sayarak Türkiye'yi uluslararası alanlarda da zora sokuyor. Bu teklifi getiren milletvekilleri ve Komisyonda, burada bulunan milletvekilleri hiçbir şekilde Türk Toraks Derneği, Türk Tabipleri Birliği, Türkiye Psikiyatri Derneği uyarılarını dikkate almıyor, dinlemiyor; bu teklifte eczacılar yok sayılmıştır.

Değerli milletvekilleri, bu teklifle, esrarı masumlaştıran, masumlaştırmasa bile meşrulaştıran bir kültürel iklim yayılmak isteniyor. Sosyal medyada yıllardır yürütülen bu algı operasyonunun arkasında kimlerin olduğuna bakın, şimdi de bu yasayla kimlerin zengin edileceğini göreceksiniz; aynı isimler, aynı sermaye yapıları, aynı çıkar grupları. İktidar bağımlılıkla mücadele konusunda zaten bugüne kadar sınıfta kalmış, şimdi, sorunu daha da büyütecek nitelikte çılgınca ve hesapsızca bir işe kalkıyor. Siz önce, halkın elinden alınan sağlık hakkını iade edin, randevu sorununu halledin, yenidoğanda ölümleri engelleyin, sonra gelin tıbbi keneviri konuşalım. Aslında hiç konuşmayalım çünkü bugün ülkemizde Avrupa Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezinin atık su sistemleri analizlerinde Avrupa'da uyuşturucuyla anılan, çok bilinen şehirlere yaklaşan şehirlerimiz var; sorun zaten ziyadesiyle büyük.

Değerli milletvekilleri, bu maddede koskoca bir belirsizlik var, büyük bir toplumsal risk var, sıfır kamusal yarar var ama sayenizde baronlar ve siyasete finansman arayanlar ellerini ovuşturuyor.

1 Ekimde Meclisi açtık, önümüze getirilen ilk yasa Trendyol yasasıydı, 100 milyar liralık avantaj sağlıyordu; bugün Meclisi kapatırken zeytin alanlarını yağmalayan yasayı, oraları 3 şirkete peşkeş çeken yasayı onayladık ve sonra bugün getirdiğiniz yasa da sağlık ve destek ürünü, kişisel bakım ürünü yapan imalatçılar için adrese teslim yasa çıkarıyorsunuz; emekli, emekçi yok burada.

Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)