GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Sağlıkla İlgili Bazı Kanunlarda ve 663 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:113
Tarih:20.07.2025

DİLAN KUNT AYAN (Şanlıurfa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

AKP'nin mega kötü projelerinden olan Sağlıkta Dönüşüm Programı'nın acılarını halkla beraber yaşamaya devam ediyoruz. İktidar yetkilileri "Türkiye'de hastane yoktu." "SGK hastaneleri kimseye yetmiyordu." "AKP geldi, halk sağlığını kurtardı." dese de gerçek şudur: Hastane var ama sıra yok, hastane var ama doktor yok, hastane var ama özel olduğu için halk gidemiyor. AKP sıralarına söylüyorum: Gidin, il, ilçe teşkilatlarına sorun, günde kaç kişi torpille hastane randevusu istiyor, size söylesin. "Doktorun torpili mi olur?" diye soracaksınız, AKP isterse o da olur. Öylesine ele avuca düştü ki Türkiye'de sağlık sorunu, Lokman Hekim'in mezarında kemikleri sızlıyor.

Değerli arkadaşlar, şu günlerde gençler lise tercihleri yapıyor ve ayın 24'üne kadar süreleri var. Sözümüz, başta sağlık meslek liselerinde okuyan ve yeni tercih edecek gençlere. Sevgili gençler, çok üzülerek söylüyorum ki AKP iktidarı sağlık meslek liselerinin içeriğini tercihlerinizin bitmesine dört gün kala tamamen değiştirmek istiyor bu maddeyle. Sağlık meslek liselerinde artık sadece diş protez teknisyenliği ve sağlık bakım teknisyenliği programlarına öğrenciler alınacak, şu anda hemşire ve ebe yardımcılığı bölümünde okuyanlar ise sağlık bakım teknisyeni sayılacak. Yani, şu demek: Hemşire olmak için liseye gidiyorsunuz, mezun olduğunuzda teknisyen olarak o liseden ayrılmak zorunda kalıyorsunuz. AKP yaparsa ancak böylesini yapar.

Değerli milletvekilleri, gençlerin geleceğini böylesi etkileyen maddeleri oldubittiyle getiremezsiniz. "Alanında uzman isimlere sordunuz mu?" diye soruyoruz size: Tabii ki hayır. "Fikirlerini aldınız mı?" Tabii ki hayır. En azından, bu işin bir geçiş aşaması olur, kim, nereye, niçin gittiğini bilir; hangi liseye, hangi amaçla gittiğini ve mezun olduğunda "title"na ne yazılacağını bilmesi gerekir ama siz bunu gözetiyor musunuz? Elbette ki gözetmiyorsunuz. Kaldı ki sorun, sağlık meslek liselerinde bu bölümlerin olması değil. Bu ülkenin çok ciddi oranda sağlık çalışanına ihtiyacı var; sorun, eğitimin giderek niteliksizleşmesi, atamaların yapılmaması, bu ülkenin birçok noktasında hâlâ, hemşirelerin, ebelerin olmamasıdır.

Maddenin diğer kısmında ise diş protez teknisyenliğinin meslek liselerinde bölüm olarak kalmasına devam edilmesini istiyorsunuz. Bu meslek liselerinden mezun olan gençler için bir istihdam sahası hazırladınız mı? Elbette ki hayır. Yoksa onlar da yine, kendinden öncekiler gibi yıllarca atama mı bekleyecek? Maalesef ki evet. Bütün bu adımları, atamadan önce bunları ölçüp biçmek gerekirken siz bunlara dair bir şey yaptınız mı? Koca bir hayır. Yine "Biz yaptık, oldu." yasasıyla karşı karşıyayız.

Peki, o zaman size soruyoruz... Madem bu düzenleme sağlık hizmetlerini iyileştirmek içinse o hâlde, önce mevcut sorunları çözün. Bakın, seçim bölgem olan Urfa, bu ülkede en büyük sağlık sorunlarını yaşayan şehirlerden biri. Güya iktidar vekillerinden biri de doktor, sağlıkçı. Tövbeler olsun, Urfa'da bir sağlık hizmeti yok, halk her gün bize ulaşıyor, şikâyetlerini dile getiriyor. 3 milyonluk bir şehirden bahsediyorum, her gün bir sağlık sorunuyla karşı karşıyayız. Bakın, Türkiye'nin en yüksek doğum oranlarından birine sahip olmasına rağmen Urfa'da kadın doğum hastanesi hâlen yok, yeteri kadar yok. Yine, teknik cihaz, materyal hiçbir şekilde yok, halk maalesef ki sağlığa ulaşamıyor. 2020'de Haliliye'de 9 katlı Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesi açıldı ama polikliniklerin çoğu hâlen çalışamaz durumda. Yine, çocuk acil kısmı personel ve malzeme eksikliği nedeniyle hasta kabul edemiyor, hastalar başka illere sevk edilmek zorunda bırakılıyor. Şehir merkezine uzak mahalle ve köylerde aile sağlığı merkezleri resmen dökülüyor. Tavanı akan, boyaları dökülmüş binalarda insanlar maalesef ki şifa arıyor. Bakın, Akçakale Devlet Hastanesinde klima bile yok, geçen yaz 45 derece sıcakta yoğun bakım ünitesi çalışamaz hâle geldi. Hastalar ne yapıyor biliyor musunuz? Eğer doktor yatış verdiyse mecburen bir vantilatör sipariş vermek zorunda kalıyor çünkü 50 derece sıcakta, hastalığın da vermiş olduğu bir şeyle mahvolmuş durumdalar. Hastalar yanlarında vantilatör götürerek ancak bu işe çözüm bulmaya çalışıyor.

Değerli milletvekilleri, sonuç olarak, bu ülkede gerçekten bir sağlık reformu yapılacaksa önce bu sorunlara çözüm bulmalısınız, gençlerin gelecek hayallerini yıkarak değil halka gerçek hizmet götürerek işe başlayabilirsiniz.

Teşekkürler. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)