GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Cumhuriyet Halk Partisi eski Bursa Milletvekili Lale Karabıyık’ın vefatına, Kıbrıs Barış Harekâtı'na ve “terörsüz Türkiye” hedefine ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:3
Birleşim:113
Tarih:20.07.2025

ABDULHAMİT GÜL (Gaziantep) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sizleri, tüm milletvekillerimizi ve aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.

Bu çatı altında hizmet etmiş, milletvekilliği yapmış Cumhuriyet Halk Partisi eski Bursa Milletvekili Profesör Doktor Lale Karabıyık Hanımefendi'ye Allah'tan rahmet diliyorum. Cumhuriyet Halk Partisi camiasına, ailesine de başsağlığı dileklerimi iletiyorum; mekânı cennet olsun.

Bugün Kıbrıs Barış Harekâtı'nın, onurlu, destansı bir günün yıl dönümünü hep beraber idrak ediyoruz. Kıbrıs Barış Harekâtı, Kıbrıs Türkünün varlığını, birliğini, adada ebediyen bayrağımızı, bağımsızlığımızı destansı bir şekilde taşımanın onurunu yaşayan, haklı gururunu yaşayan bir yıl dönümü, hep beraber idrak ediyoruz. Bu vesileyle, dönemin Başbakanı merhum Bülent Ecevit'i rahmetle anıyoruz; yine, dönemin Başbakan Yardımcısı Profesör Doktor Necmettin Erbakan Hocamızı rahmetle, minnetle yâd ediyoruz. Ben, bizzat kendisinden de Kıbrıs Barış Harekâtı'nda, o dönemde, Kabinede, Bakanlar Kurulunda yapmış oldukları mücadeleyi, Peygamber Efendimiz'in halası, Hala Sultan'a kadar olan o mücadeleyi, taarruzu yapma konusundaki gayretini, mücadelesini çok yakından da dinleme imkânı bulan bir arkadaşınız olarak o gün emeği geçen Erbakan Hocamızı ve Bakanlar Kurulunu; yine, dönemin Genelkurmay Başkanı Semih Sancar Paşamızı, çok büyük bir kararlılıkla -Türk Silahlı Kuvvetlerini, Mehmetçik'imizi- siyasetle koordineli bir şekilde bu kararı milletimiz lehine veren Semih Sancar Paşamızı ve Mehmetçiklerimizi; Kıbrıs mücahitlerini rahmetle ve minnetle yâd ediyorum. Keza, Kıbrıs davasının savunucuları Doktor Fazıl Küçük ve Rauf Denktaş Beyefendileri de yine rahmetle anıyoruz.

Beş yüz yıldır emperyalistlerin silmeye çalıştıkları; diliyle, diniyle, kültürüyle, inancıyla, varlığıyla, silemedikleri Kıbrıs Türkü davasının, haklı davasının yanında olmaya devam edeceğiz. Bugün, her zaman Kıbrıs davasının yanında olan Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde, Barış Harekâtı'nın yıl dönümünde yine Kıbrıs Türkünün yanında. Kıbrıs Türkünün egemen, eşit, otonom ve bağımsız bir şekilde her zaman, her platformda varlığını sürdürmesi için mücadelemizi kararlı bir şekilde sürdürmeye devam edeceğiz. Kıbrıs Türkünün esenliği Türkiye'nin, Türk halkının esenliği demektir. Lefkoşa, Gazimağusa huzurlu ve güvende ise Adana, Mersin, Trabzon, Gaziantep, Ankara güvendedir, huzurludur; bu güveni de hep beraber koruyacağız. Bizim Kıbrıs davamızda adımız nasıl Türkiye ise soyadımız da yine Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'dir, hep de öyle kalacaktır.

Dün Enosis hayalleri kuranların, bugün başka kisveler altında aynı niyetlerle Kıbrıs Türkünü ortadan kaldırmak isteyenlerin bu hevesleri kursağında kalacaktır. Türkiye Cumhuriyeti tüm varlığıyla Kıbrıs Türkünün varlığını kendi varlığı olarak görmektedir ve bu hep böyle kalacaktır, bu davadan asla taviz vermeyeceğiz. Adaya kalıcı, gerçeklere uygun ve adil bir çözüm gelmedikçe bu meselenin de çözülmesi asla sona ermeyecektir. Biz Kıbrıs Türkünün haklı davasının önündeki tüm engelleri kaldırma yolunda gayretimizi, diplomatik anlamda, adil ve barışçıl şekilde ki tüm temaslarımızı güçlü ve kararlı bir şekilde yine sürdüreceğiz. Kıbrıs Türkü yalnız değildir, Kıbrıs Türkünün her zaman yanındayız ve asla da yalnız bırakılmayacaktır. Kıbrıs bizimdir, her zaman bizim kalacaktır.

Tüm bu varlığımızı, ay yıldızlı bayrağımızı bağımsız bir şekilde dalgalandırmanın temel ölçütlerinden biri güçlü ve büyük bir Türkiye idealidir. Türkiye ne kadar güçlü olursa, Türkiye ne kadar hem iç cephesini güçlendirir hem dışarıda sözü güçlü, gücü tesirli olursa mazlumlar huzur içerisinde olur, tüm kardeş ve dost halklar mutlu olur.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

ABDULHAMİT GÜL (Gaziantep) - Bugün, Türkiye'nin bu anlamda ortaya koyduğu yeni yüzyılda, cumhuriyetimizin yeni yüzyılında da böyle bir ödev karşımızdadır. Cumhuriyeti kuran irade, dili, dinî inancı, her yönlü farklılıklarını bir tarafa bırakarak İstiklal Marşı için, bu bayrağımız için, Türk Bayrağı için nasıl canını verip cumhuriyeti kurduysa bizler cumhuriyetimizi yeni yüzyılda daha da güçlendireceğiz.

O yüzden Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koymuş olduğu dirayet ve Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'nin de ortaya koyduğu çağrılarla "terörsüz Türkiye" anlamında Türkiye çok önemli bir pencere açmıştır. Bu, tarihî bir dönüm noktasıdır. İnanıyorum ki Meclisimiz açıldığında da 1 Ekimde de ve bu ara verdiği süreçte de milletvekillerimiz çalışmalarına devam edecek, milletimizle beraber olacak.

BAŞKAN - Buyurun.

ABDULHAMİT GÜL (Gaziantep) - Keza, "terörsüz Türkiye" hedefinin gerçekleşmesi için siyaset, tüm partiler bu konuda da taşın altına elini koyacaktır. Türkiye'nin daha da güçlenmesi, birliğini, beraberliğini, kardeşliğini perçinlemesi, silahların ebediyen bırakılması emperyalistleri rahatsız eden bir durumdur. Bu süreç, bu hedef, "terörsüz Türkiye" hedefi Türkiye'nin almış olduğu bir karardır. Milletimizin haklı ve gururlu bir şekilde geleceğe emin adımlarla yürüyeceği bu hedefin de gerçekleşeceğine inanıyoruz. Bu konuda AK PARTİ olarak, Cumhur İttifakı olarak elimizden gelen her türlü gayreti sürdürüyoruz. İnanıyorum ki bu milletimiz de bunu bekliyor ve tüm siyasi partilerle, cumhuriyetimizi, bayrağımızı, İstiklal Marşı'mızı, birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi, hiçbir ayrımcılık ve ayrıcalık içerisine girmeden daha da güçlendireceğiz ve Türkiye güçlendikçe dünyada daha adil bir dünya kurulacaktır diyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

ABDULHAMİT GÜL (Gaziantep) - Güçlü Türkiye, adil bir dünya demektir. Ben bunun kurulacağına da inanıyorum. Bu duygularla Genel Kurulu, tüm milletvekillerimizi saygıyla selamlıyorum.

Teşekkür ediyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)