| Konu: | Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 110 |
| Tarih: | 17.07.2025 |
SEMRA DİNÇER (Ankara) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Bugün bu kürsüye çıplak ayakla çıkıyorum çünkü kömürün karasına peşkeş çektiğiniz topraklara değil bu ülkenin emekle yoğrulmuş bereketli, tertemiz topraklarına ayak basmak istiyorum. Her adımımda emeğiyle geçinen köylüyü, zeytin dalına tutunan çocukları, yaşamı savunan insanımızı hissetmek istiyorum.
Değerli milletvekilleri, yine bir katliam yasasıyla karşı karşıyayız. Bu kanun teklifiyle hedefler seçilmiş, planlar yapılmış, krokiler çizilmiştir, şimdi de sıra tetiği çekmeye gelmiştir. AKP'nin ve ortağının rant için elleri kalkacak ve bu ülkenin zeytinlikleri katledilecektir. Bu kanun teklifine "evet" diye kalkacak her el bu katliamın suç ortağı olacaktır. Herkes şunu bilsin ki Cumhuriyet Halk Partisi olarak biz bu katliamın suç ortağı olmayacağız. Bugün önümüze getirilen bu kanun teklifi, bu ülkenin vicdanına, doğasına, geleceğine vurulmak istenen bir baltadır. "Zeytinleri yok etmeyeceğiz, taşıyacağız." diyorsunuz. Zeytin ağacını kökünden söküp bir başka toprağa taşıdığınızda onu tamamen öldürmüş olmazsınız belki ama yaşatmış da olmazsınız, tıpkı bir insanı hayatta tutan makineler gibi o da artık bitkisel hayattadır. Kökü sökülmüş bir ağacın toprağını, iklimini, suyunu, kuşunu, karıncasını taşıyabilecek misiniz? O ağaçlar başka topraklarda tutmaz arkadaşlar, kök salmaz. "Taşınır." diyorsanız vicdanınızı rahatlatıyorsunuz ama siz zaten vicdanlarınızı da başka yerlere taşımışsınız. (CHP sıralarından alkışlar)
Şimdi size soruyorum: Bu sahada kaç bin zeytin ağacı taşınacak ve bu zeytin ağaçlarının yaşı kaçtır? Zeytin üretimiyle kıyaslandığında çıkarılacak madenin daha fazla ekonomik değer yaratacağına dair etki analizini objektif bir biçimde yaptınız mı? Şimdi, deniliyor ki: "On yıl boyunca üreticiye başka bir yerden, KİT veya Çevre, Şehircilik Bakanlığından zeytinlik verilecek." Köylü bu arazilerden aynı verimi alabilecek mi? Köylünün ihtiyacını karşılayacak kadar arazi var mıdır? Varsa nerelerdedir? Köylü eğer bu zeytinliklere iyi bakarsa bir on yıl daha bu kiralamanın uzatılacağını söylüyorsunuz. Peki, bu zeytinliklere iyi bakılıp bakılmadığına kim karar verecek?
Peki, bir soru daha sorayım size: Verilecek olan arazi köylünün evine yurduna kilometrelerce uzakta bir mesafedeyse köylü zeytinliğine bakmak için evinden yurdundan da mı olacak? Yarın bu ülkenin çocukları size "Zeytin ağaçlarını neden yok ettiniz?" diye soracak ve bu ihanetinizi unutmayacak. Torunlarımız yüzyıllar sonra bu ülkede hangi madenin çıkarıldığını hatırlamayacak. Belki bu topraklar üzerinde yok edilmiş doğanın ve kaybolmuş zenginliklerin hesabını sizden soracak.
Siz "Kaz Dağları'nda siyanürle altın çıkaracağız." diye 400 bin ağacı katledenlersiniz! Siz, Afşin Elbistan'da halkına yıllardır zehri solutanlarsınız! Siz, köylüsünün karşısına Çevik Kuvvet dikerek Akbelen Ormanları'na TOMA'yla girenlersiniz! (CHP sıralarından alkışlar) Siz, Karadeniz'de HES projeleriyle derelerin doğal yaşamını yok edenlersiniz! Siz, Uzungöl gibi bir cennet doğayı "millet bahçesi" adı altında beton yığınına çevirenlersiniz! Siz, en zengin içme suyu kaynaklarımızı bir avuç maden şirketine pervasızca peşkeş çekenlersiniz! (CHP sıralarından alkışlar) Ve şimdi de bin yıllık zeytinliklerimizi dozerin altına yatırmaya kalkıyorsunuz. Huylu huyundan vazgeçmez, siz yeşile ancak doların rengi olduğu müddetçe kıymet verirsiniz! (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
Yargıyı saraya bağladınız, eğitimi tarikatlara bağladınız, sağlığı ise piyasaya; şimdi de doğayı maden şirketlerine bağlıyorsunuz. (CHP sıralarından alkışlar, AK PARTİ sıralarından gürültüler)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
İSMAİL ERDEM (İstanbul) - Kaç tane ağaç diktin bugüne kadar?
SEMRA DİNÇER (Devamla) - Adalet dağıtamayanlar şimdi zeytinlikleri dağıtıyor. Diyorsunuz ki: "Biz her şeyi yaparız; zeytin ağaçlarını da sökeriz, dereleri de kuruturuz, dağları da deler geçeriz, yetmezse güneşi satın alırız, gölgeyi de ihaleye çıkarırız." Siz bu talanınıza, yağmanıza ve pervasızlığınıza sonuna kadar devam edin, biz de sonuna kadar direneceğiz! (CHP sıralarından alkışlar) Ayaklarımızı sizin için çıkar zeminine değil köylünün, çiftçinin, emeğin, bu ülkenin verimli, temiz topraklarına basacağız.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP ve YENİ YOL sıralarından alkışlar)