| Konu: | Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 110 |
| Tarih: | 17.07.2025 |
ORHAN SARIBAL (Bursa) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; kanun açık; kanunun ortaya koyduğu temel dinamik, bu ülkenin temel kaynaklarını, doğasını, yer altı ve yer üstü zenginliklerini önce uluslararası şirketlerle, daha sonra da kendi yerli iş birlikçileriyle paylaşmak. Adı net, yeşil enerji, maden, sürdürülebilir kalkınma, bu gerekçelerle aslında hem ülkenin temel doğal kaynaklarını yok edip ama aynı zamanda temel zihniyetleri olan yağmalama, talan etme, bugünlerde zenginleşmeyi artırma modelinin bir parçasını net bir şekilde görüyoruz. Aslında ülkeler değişiyor, yöntemler değişiyor ama amaç ve niyet hiç ama hiç değişmiyor. Örneğin, tüm itirazlara rağmen, usul açısından ve içerik açısından onca itiraz yapılmış olmasına rağmen, bu kanunun ısrarla defalarca geri gitmesine rağmen getirilmesinin nedeni ne olabilir? Kapitalist enerji tekellerinin, kapitalist madencilerin hem dünyada hem ülkemizde ortaya koymuş oldukları net sömürü modelinin adıdır bu. Şöyle kısa kısa bir bakalım dünyaya ne yaptı emperyalizm: Petrol için Orta Doğu'yu mahvetti, maden için Afrika'yı mahvetti, şeker kamışı için Latin ülkelerini mahvetti. Geriye baktığımızda -kendi ülkemizden örnek verelim- Kaz Dağları'nı, Bergama'yı, Cerattepe'yi; bu ülkenin bütün her yerini mahvetti. Gerekçe ne? Kalkınma. Gerekçe ne? Büyüme. Soruyorum: Latin Amerika'da mı büyüme ve kalkınma var? Soruyorum: Afrika'da toplum ne durumda? Soruyorum: Cerattepe'de Artvin kalkındı mı, Kaz Dağları'nda Çanakkale kalkındı mı, Bergama'da İzmir, Ege kalkındı mı? Komisyon Başkanına soruyorum: Kirazlıyayla'yı yerle bir ettiniz, Kirazlıyayla halkı sarayda saltanat içerisinde mi yaşıyor? Hiçbir yerde yok böyle bir şey, hiçbir yerde yok. Gana'da -Kongo'da- hatırlayın, 1900'lü yılların başında İngiltere, Hindistan'ı işgal yöntemi üzerinden ormanları keserek maden gerekçesiyle ne yaptı? Britanya'nın zenginleşmesine sebep oldu. Şimdi siz, o emperyalistlerin kasasını doldurmak için bugün kendi mezarınızı, yarın çocuklarınızın geleceğini peşkeş çekiyorsunuz. Kime? Uluslararası şirketlere ve yerli iş birlikçilere. (CHP sıralarından alkışlar)
Değerli arkadaşlarım, yaptığınız iş açıkça iktidar, saray, Bakanlık ve uluslararası şirketlerle iş birliğidir. Bu iş birliği ormanları yok etme, bu iş birliği meraları yok etme, bu iş birliği geleceğimizi yok etme politikasıdır. Ne demek ya? "Meranın yetkisini MAPEG'e veriyorum." ne demek? "Ormanların yetkisini kurula veriyorum." ne demek? "Cumhurbaşkanının Başkanlık ettiği kurul bu ülkede her şeye karar verecek. Çevre Bakanlığı yok, Orman Bakanlığı yok, Tarım Bakanlığı yok; bütün bunların yetkisini alacağım, MAPEG'e ve bu kurula vereceğim." Kim bu kurul? 4 bakandan ve Cumhurbaşkanı Yardımcılığından oluşacak. Merkeziyetçi, tamamen alanı tasfiye eden; çevre hakkını, anayasal hakkı tamamen yok eden bir anlayış. Ne diyor Anayasa’nın 56'ncı maddesi? "Her yurttaş temiz ve sağlıklı bir çevrede yaşama hakkına sahiptir." diyor. Kim diyor bunu? Anayasa diyor. Hangi maddesi? 56'ncı maddesi. Sizin umurunuzda mı? Hayır. Sizin umurunuzda olan, size enerji gerekçesiyle, maden gerekçesiyle dayatılan doğal kaynaklarını teslim etme anlayışı ve politikası.
ŞENGÜL KARSLI (İstanbul) - Tek bir tane doğru cümle kur, tek bir tane.
ORHAN SARIBAL (Devamla) - Yani kısaca şunu çok net söyleyelim: Bu yaptığınız, bu ülkeye kötülüktür. Bu yaptığınız kötülüğün bedelini elbette mutlaka ve mutlaka göreceksiniz, o yüzden sandığa gitmek istemiyorsunuz. Bu ülkenin bütün kaynaklarını yandaşlarınıza teslim etmek istiyorsunuz, bunun peşindesiniz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım.
ORHAN SARIBAL (Devamla) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Şöyle demişti saraydaki yani Recep Tayyip Erdoğan: "Bana çok sert konuşuyorsunuz, ne yapayım? Ülkeme ihanet eden hainlere şiir mi yazayım?" Söyleyen Recep Tayyip Erdoğan. Şimdi biz ne yapalım? Bu ülkenin ovasını, dağını, ormanını, çocuklarının geleceğini satanlara ne yapalım, serenat mı dizelim?
ŞENGÜL KARSLI (İstanbul) - Haddini bil, haddini!
ORHAN SARIBAL (Devamla) - Ne yapalım, serenat mı dizelim? (CHP sıralarından alkışlar)
ŞENGÜL KARSLI (İstanbul) - Haddini bil!
ORHAN SARIBAL (Devamla) - Yani bu topraklara ihanet hâlindesiniz, sessiz kalan sizden beter olsun!
ŞENGÜL KARSLI (İstanbul) - Aynayı da al yerine geç, haddini bil!
ORHAN SARIBAL (Devamla) - Toprağın hafızası çok güçlüdür, unutur sanırsınız ama toprağa düştüğünüz gün hatırlatacaktır.
ŞENGÜL KARSLI (İstanbul) - Her kürsüye çıkan aynasıyla çıkıyor ya!
ORHAN SARIBAL (Devamla) - Kahrolsun diktatörlük, kahrolsun faşizm, kahrolsun emperyalizm; yaşasın dayanışma! (CHP sıralarından alkışlar)