Konu: | Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 110 |
Tarih: | 17.07.2025 |
SÜREYYA ÖNEŞ DERİCİ (Muğla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, Gazi Meclisimizin varlık sebebi aziz milletimiz; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Bugün burada, köylünün ata toprağının, geçim kaynağının maden arazilerine dönüştürülmesine imkân veren bir yasa teklifinden; köylü yerine üç beş şirketin çıkarlarını gözeten bir yasa teklifinden ve kısa vadede şirketlere, orta vadede uluslararası yatırımcıya peşkeş çekilecek olan zeytinliklerimizden; tarım alanlarından, ormanlardan, su kaynaklarından bahsediyoruz. Bugün burada, haftalardır parklarda direnen, bu uğurda ölümü göze alan İkizköylülerin, Türkiye'nin her yerinden itirazlarını dile getiren halkın çığlıklarını yok sayan bir iktidarın vatan toprağına, çocukların geleceğine olan umursamazlığından bahsediyoruz. Bu iktidar ki çok uzun zamandır uygulamalarıyla toplumun sesini kısmakta, hayatın her alanında halkın iradesini yok saymakta, suçunu ispat edemediği belediye başkanlarını tutuklamakta, 15 milyonun oyuyla Cumhurbaşkanı adayı olmuş Ekrem İmamoğlu'nu cezaevinde tutmakta; meydanlarda demokrasi için, halk için mücadeleyi büyüten Genel Başkanımız Özgür Özel'e soruşturma üzerine soruşturma açmakta; kısaca, kendisini eleştiren herkesi gözdağı vererek sindirmeye çalışmakta. (CHP sıralarından alkışlar)
Varlığını borçlu olduğu milletine arkasını dönen bu iktidar şimdi de bu kanun teklifiyle köylüsünü kurban etmekte. Türkiye'deki tarım alanları için önemli olan, Anayasa'ya baştan sona aykırı bu teklifte, sadece memleketim Muğla için bakacak olsak bile, 48 köyün yok olması önerilmekte; 48 köy! Muğla nüfusunun yüzde 3'ünün, tam 33.400 kişinin yerinden edilmesi önerilmekte. Ne için? Soruyorum: Ne için? Çatışmada mıyız? Hayır. Afet döneminde miyiz? Hayır. Hangi gerekçeyle insanları toprağından edip göçe zorluyorsunuz? Siz hangi gerekçeyle milyonların istemediği uygulamalarda bulunuyorsunuz? Hangi anayasal yetkiyle milletin toprağına çöküyorsunuz? Burada olma sebebiniz halk; varlığınızı, titrinizi, o koltukları borçlu olduğunuz halk. Yediğiniz ekmeği bu köylüye borçlusunuz. Bu halk sizin tebaanız mı? Siz padişah mısınız? Köylünün bu milletin efendisi olduğunu ne çabuk unuttunuz.
Büyük Atatürk'ün anlattığı dilden ifade edeyim: "Efendiler, konu millî irade meselesidir, konuşulması gereken tek konu budur." Zeytin ve maden teklifi için de böyle, haksız yere içeride tuttuğunuz belediye başkanları için de böyle, hukuk dışı yaptığınız her uygulama da böyle. Görüyoruz ki çeşit çeşit algı operasyonlarıyla vatandaşın doğru bildiklerini çarpıtmaya, yeni bir tarih yazmaya niyet ediyorsunuz. Her gün bir başka liyakatsiz yetkilinizin yaptığı açıklamayı millete "devlet aklı" diye yutturmaya çalışıyorsunuz. Bu topraklarda, herkesin terörsüz bir ülkede yaşamak istediği bu topraklarda bunun ancak demokrasinin, hukukun olmasıyla mümkün olacağını bu millet bilmiyor mu zannediyorsunuz? (CHP sıralarından alkışlar) İnsanların anayasal haklarına, iradelerine saygı duyulmayan bir ülkede kiminle masaya oturursanız oturun herhangi bir sorunu çözebileceğinizi mi sanıyorsunuz? Ey bu milleti hakkıyla yönetme yükümlülüğündeki iktidar sahipleri; unutma, bu topraklarda egemenlik kayıtsız şartsız milletindir; unutma, milletin rıza göstermediği hiçbir hamle köklenemez, büyüyemez. Önce köylünün sesini duyacaksın; önce çiftçinin, işçinin, çalışanın, emeklinin sesini duyacaksın; önce, suçsuz insanların dışarıda, gerçek suçluların içeride olduğu demokratik bir ülke yaratacaksın, ondan sonra planladığın her adımı millete soracaksın; o milleti etnik kökenine, dinî inancına göre ayrıştırmaya kalkmayacaksın. (CHP sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
SÜREYYA ÖNEŞ DERİCİ (Devamla) - Vatandaşlık bağıyla birbirine bağlı olan bu milleti, altını çiziyorum, Türk milletini şahsi veya uluslararası projelere yem etmeye kalkmadan önce 2 kere düşüneceksin çünkü millet her şeyin farkında, millet seni izliyor; burası Atatürk'ün kurduğu, şehitlerin kanlarıyla sulanmış Türkiye Cumhuriyeti. (İYİ Parti sıralarından alkışlar) Devleti yönetirken halkı küçümsemekten, ekmeğiyle oynamaktan, toprağına çökmekten, iradesini gasbetmekten vazgeçeceksin. Bunu yapmadığın her gün o koltukta oturmakta biraz daha zorlanacaksın ve eninde sonunda sandığı getirmeye mecbur kalacaksın. Sakın yanılgıya düşme, biz senin empoze etmeye çalıştığın Türkiye milleti değiliz; biz, birbirine kopmaz bağlarla bağlı büyük Türk milletiyiz, seni izliyoruz, her hamleni sorguluyoruz. (CHP sıralarından alkışlar) Bu ihanet yasasını geri çek, sakın unutma! (CHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)