GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:110
Tarih:17.07.2025

DEM PARTİ GRUBU ADINA SEMRA ÇAĞLAR GÖKALP (Bitlis) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; partimiz, yıllardır bu kürsüden adaletin, vicdanın ve insan onurunun sistematik bir şekilde ayaklar altına alındığı, kamu vicdanını yaralayan konuları gündeme getirmektedir. Kuşkusuz, bunların en başta gelenlerinden biri cezaevlerindeki ağır hasta tutsaklar meselesidir. Bu anlamıyla, önerge konusu olan Beylikdüzü Belediye Başkanı Sayın Mehmet Murat Çalık'ın ciddi sağlık sorunlarına rağmen hâlâ cezaevinde tutulması yalnızca bireysel bir mağduriyet değil hasta tutuklulara karşı sürdürülen genel bir zulüm politikasıdır. Hukukun yerini keyfiyet, insan haklarının yerini ise sistematik ihlaller almıştır. Beylikdüzü Belediye Başkanı Sayın Çalık, hakkında kesinleşmiş bir hüküm olmaksızın ağır sağlık sorunlarına rağmen cezaevinde tutulmaya devam edilmektedir. Bugün Sayın Çalık'a reva görülen tutum Mehmet Emin Çam'ın, Halil Güneş'in, Mehmet Emin Özkan'ın, Devrim Ayık'ın ve binlerce hasta tutsağın yaşadıklarıyla aynı zincirin halkasıdır.

Sağlık hakkı evrensel bir haktır. Ölüm riski altındaki bir kişiyi cezaevinde tutmak hangi hukuk sisteminin normudur? Tutuklama istisnai bir tedbirdir, yargılama süreci bitmeden kişiyi cezalandırmaya dönüşmemelidir fakat ne yazık ki iktidar, siyasi muhalifleri susturmak için bir tedbir olan tutukluluğu cezaya dönüştürmüş, hastalığı ise bir tahakküm aracına çevirmiştir. Cezaevleri muhalifler için bir tehdit aracına dönüşmüştür. Bu anlamıyla da belki de hiç olmadığı kadar geniş kesimler tarafından adalete olan güven sıfır noktasına gelmiştir. Bu ülkede tutuklu veya hükümlü hasta tutsaklar ölüme terk ediliyor. ATK'siyle, savcılığıyla, cezaevi yönetimiyle bir bütün olarak sistem intikam hukukuna göre işletilmektedir. Bakın, 85 yaşındaki Sıddık Güler; ATK'nin "Hayatını yalnız idame ettiremez." yönündeki raporuna rağmen, savcılık, toplum güvenliği bakımından tehlike oluşturup oluşturmayacağı gerekçesiyle dosyasını bekletiyor. Bu, kabul edilemez bir durumdur. 85 yaşında ağır hasta birisi nasıl olur da toplum için tehlike arz edebilir, buradan soruyoruz tekrardan?

Değerli milletvekilleri, bir ülkede yargı bağımsız değilse, ceza adaleti tarafsız değilse, hasta tutuklular birer gözdağı unsuru hâline getiriliyorsa o ülkede demokrasiden değil otoriter tahakkümden söz edebiliriz. Hasta tutsakların yaşadığı yalnızca bir hak ihlali değil aynı zamanda demokratik düzene yönelmiş bir tehdittir. DEM PARTİ olarak bir kez daha altını çiziyoruz: Yaşam hakkı hukuk devletinin temelidir. Hasta tutsaklara yaklaşım adalete ve hukuka olan yaklaşımdır aynı zamanda; adaletin ve hukukun çürüdüğü bir yerde toplum vicdanı da çürür. Mahkemeler bağımsız, tedavi hakkı kutsal, özgürlük ilkesi dokunulmaz olmalıdır; aksi hâlde demokrasiden geriye yalnızca vitrin kalır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın lütfen.

SEMRA ÇAĞLAR GÖKALP (Devamla) - Sayın Çalık da dâhil, ağır hasta tutsaklar derhâl tahliye edilmeli, hem hukukun hem vicdanın gereği yerine getirilmelidir. Adaletin terazisi adaleti siyasi baskılarla değil insan hakları ve evrensel hukuk normlarıyla tartmalıdır, cezaevlerinde ölüm değil adalet hâkim olmalıdır, cezaevlerinden tabutun değil yaşamın kendisi çıkmalıdır.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (DEM PARTİ, CHP ve YENİ YOL sıralarından alkışlar)