GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:109
Tarih:16.07.2025

KAYIHAN PALA (Bursa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Ne yazık ki yine sermaye yararına bir düzenlemeyle karşı karşıyayız. Bir kez de emekçiler için, emekçi sınıflar için bir düzenleme olsa da hep birlikte gönül rahatlığıyla bu düzenlemeye "kabul" oyu versek diye buradan bir kez daha söyleme ihtiyacı duyuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

Değerli milletvekilleri, bu kanun teklifinde, 1'inci maddede de söz edildiği gibi, Çevre Kanunu'nda bir düzenleme yapılıyor. Basit soru şu: Çevre Kanunu'nda bir düzenleme yapılırken, bir kanun teklifi verilirken bunun hangi komisyonda görüşülmesi gerekir? Çevre Komisyonunda değil mi? Ama siz Sanayi Komisyonunda görüşmeyi tercih ediyorsunuz. Neden? Çünkü daha en baştan Sanayi Komisyonunda görüşerek sermayenin yanında olduğunuzu; ekolojiyi, hayatı, insanların sağlığını göz ardı ettiğinizi maalesef ortaya koymuş oluyorsunuz. Üstelik, bu Çevre Kanunu'ndaki düzenlemeyle "ÇED Gerekli Değildir." kararını ortadan kaldırarak ÇED'le ilgili muafiyet alanını da genişletiyorsunuz. Yıllardır söylediğimiz gibi...

MUSTAFA HAKAN ÖZER (Konya) - Yok öyle bir şey.

KAYIHAN PALA (Devamla) - Öyle bir şey var, bunu Komisyonda da söyledik, yanıt veremediniz.

Bakın, yirmi yıldır söylüyoruz bazı endüstriyel tesisler kurulurken tek başına ÇED kararı yeterli olmaz, bunun yanına Sağlık Etki Değerlendirmesi (SED) de mutlaka eklenmelidir diye ama bugüne kadar bu konuda hiçbir girişim olmadığını da söylemem gerekir.

Değerli milletvekilleri, bu kanun teklifinde rehabilitasyonla ilgili de bir madde var. Ben yalnızca Bursa'dan size bir örnek vereceğim. Elimde benim soru önergeme Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının verdiği yanıt var. Bakın, buna göre Bursa'da hâlen 289 maden işletme ruhsatı var ve 2006 ile 2023 arasında iptal edilen ruhsat sayısı 808, terk edilen ruhsat alanı ise 903. Peki, bu terk edilen 903 alandan kaçında rehabilitasyon işlem yapılmış, var mı bir tahmini olan? Bakanlığın yanıtını veriyorum: 903'te yalnızca 2. Bakın, böyle kanun teklifleriyle falan uğraşacağımıza önce elimizdeki terk edilmiş, yok edilmiş alanları yok edilmekten kurtaracak girişimlerle toplumun karşısına çıkmalıyız; bunu burada bir kez daha söylemek istiyorum.

Ayrıca, bu kanun teklifinde çok sakıncalı bir şey, kömür de içinde olmak üzere, fosil yakıtların sürekli teşvik edilmesi söz konusu. Elimizde IMF'nin raporu var. Türkiye'nin fosil yakıtları en yüksek teşvik eden ülke olduğunu herhâlde biliyorsunuz, daha önce de söylemiştik. Bakın, IMF'nin 2022 raporuna göre, Türkiye'de fosil yakıt teşvikleri için açık olarak ve örtük olarak yılda toplam 152 milyar dolar veriliyor.

Değerli milletvekilleri, buraya çıkan Adalet ve Kalkınma Partisine mensup bazı milletvekilleri bu maddenin mutlaka geçmesini, zeytinlerin mutlaka yok edilmesini, yer altındaki kömürlerin mutlaka çıkarılmasını savunurken 9 milyar dolarlık uzun zamana yayılacak bir kaynaktan söz ediyor. IMF diyor ki: "Siz her sene, 152 milyar doları tamamen fosil yakıtları teşvik etmek için kullanıyorsunuz." Biz de diyoruz ki bu 152 milyar doları fosil yakıtları teşvik için kullanacağınıza fosil yakıtlardan çıkış için kullanın, kömür emekçilerini yer altında ölüme mahkûm eden o çalışma koşullarını düzeltin, onlara yeni istihdam alanları yaratın. (CHP sıralarından alkışlar) Bu arada da fosil yakıtlar yüzünden her yıl 50 bin kadar insanın erken öldüğünü bir kez daha burada söylemek isterim. Erken ölümler bizim içimizi acıtmıyor mu, hastalanmalar, hastaneye yatışlar, çok yüksek sağlık faturaları? Sermayeyi, şirketleri bu kadar yüksek teşvik edeceğinize biraz da toplum yararına bir düzenlemeyle mutlaka karşımıza çıkmanız gerekir.

4'üncü maddede bir düzenleme var, az önceki konuşmacı da söyledi. "Stratejik veya kritik madenler" diye bir düzenlemeden söz ediliyor ancak düzenlemenin içeriği soyut ve belirsiz; söz konusu madenler açık olarak sıralanmamış oysa Maden Kanunu'nda maden gurupları açık olarak sıralanmış iken bu yeni kategoriyle tamamen idarenin takdirine bırakılan bir düzenleme getiriliyor. Bu gerçekten hem hukuk devleti hem kanunilik hem de yasama yetkisinin devredilememezliği üzerinden mutlaka değerlendirilmesi gereken Anayasa'ya aykırı bir düzenlemedir, bunun kabul edilmesi asla söz konusu olamaz. (CHP sıralarından alkışlar)

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

KAYIHAN PALA (Devamla) - Değerli milletvekilleri, sözü çok uzatmaya gerek yok, bir kez daha söyleyeyim: Maalesef, sermaye lehine bir düzenlemeyle karşı karşıyayız.

Bakın, şurada gördüğünüz fotoğraf Bursa Orhaneli Termik Santrali'nin nasıl kirlettiğine ilişkin güncel bir fotoğraf. Aynı şeyi Soma'da ve diğer yerlerde de görebilirsiniz. Yıllardır özelleştirilen bu termik santrallerin doğayı kirletmesini, ekolojik kırıma yol açmasını engelleyecek hiçbir düzenleme yapılmamış durumda. Lütfen, Cemal Süreya Parkı'nda şu anda da bulunan direnenlerin sesini duyun. Her şeyin fiyatını biliyor ama maalesef hayata, insana ve doğaya ilişkin neredeyse hiçbir şeyin değerini bilmiyorsunuz.

Doğayı, ekolojik dengeyi ve toplumun ortak geleceğini yok sayan bu kanun teklifini reddediyoruz. (CHP sıralarından alkışlar)