| Konu: | Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 109 |
| Tarih: | 16.07.2025 |
METİN ERGUN (Muğla) - Teklifin 4'üncü maddesi üzerinde İYİ Parti Grubu adına söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle, yüce heyetinizi saygılarımla selamlıyorum.
Muhterem milletvekilleri, teklifin bu maddesiyle 3213 sayılı Maden Kanunu'nda bir düzenleme yapılması amaçlanmaktadır. Düzenlemeyle "stratejik ve kritik maden" kavramları getirilmektedir. Bu metinde hangi madenlerin stratejik maden, hangi madenlerin kritik maden olduğu sorusunun objektif bir cevabı ne yazık ki yoktur, kavramsal çerçevenin belirlenmesi tamamen yürütmenin keyfîliğine bırakılmış durumdadır yani bugün keyfî bir şekilde "stratejik veya kritik maden" olarak ilan edilen bir maden yarın keyfî bir şekilde başka bir niteliğe bürünebilir. Bunun böyle olacağını iktidarın geçmişte yaptığı ve kısa süre sonra değiştirmek zorunda kaldığı pek çok düzenlemeden anlayabiliriz. Şunu ifade etmek istiyorum: Bu muğlaklık keyfî kamulaştırmalara neden olabilir ve pek çok vatandaşımızı ciddi şekilde mağdur edebilir. Mülkiyet hakkını böylesine tehdit eden bir düzenlemeyi hukukun üstünlüğüne inanan hiç kimsenin savunması mümkün değildir.
Muhterem milletvekilleri, acele yapılacak kamulaştırmalar toplumsal huzursuzluğu artıracaktır ve devlet ile vatandaş arasındaki güven bağını zedeleyebilir; maşerî vicdan yaralanırken hukuk devleti ilkesinin temeli olan meşruiyete gölge düşebilir. Dolayısıyla, bu tarz düzenlemelerde toplumsal sözleşmenin gerektirdiği rıza ve meşruluk dengesi gözetilmelidir.
Ayrıca, teklifte bağımsız bilirkişi incelemesi net değildir, etkin yargı denetimi açık değildir ve tazminatın gerçek değer üzerinden hesaplanacağı da yasal garanti altına alınmamış durumdadır. Bu temel eksiklikler Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin mülkiyet hakkı ve etkili başvuru hakkı ilkeleriyle de çelişmektedir. Hâlbuki idare ile vatandaş arasındaki güç dengesizliğini telafi edecek mekanizmalar hukuk devletinin bir gereğidir. Bu maddede vatandaşımızın haklarını teminat altına alacak düzenlemeler yapılmaz ise mağduriyetlerin önünün alınamayacağı bir sürece girebiliriz.
Muhterem milletvekilleri, bu düzenleme yürütmeye ucu açık bir takdir yetkisi tanımaktadır, vatandaşlarımızın mülkiyet hakkının hukuki güvenliğini riske atmaktadır. İYİ Parti olarak bizim bu meseledeki görüşümüz şudur: "Stratejik ve kritik maden" tanımı objektif kriterlere bağlanmalıdır. Ayrıca, idarenin acele kamulaştırma yetkisinin yalnızca olağanüstü durumlarla sınırlandırılması gerektiğini savunuyoruz. İYİ Parti olarak Komisyonda bu maddelerin çıkarılması için önerge vermiştik ancak önergemiz Cumhur İttifakı oylarıyla reddedilmişti.
Buradan bir kez daha vurgulamak isterim: Mülkiyet hakkı; hayat, özgürlük ve eşitlik hakkı gibi tarihsel olarak hukuk devletinin temel taşlarından biridir, demokrasinin ise taşıyıcı sütunlarından biridir. Unutulmamalıdır ki modern hukuk ve demokrasi anlayışı öncelikle mülkiyet hakkının güvence altına alınmasıyla başlamıştır. Bu hak yürütmenin keyfîliğine bırakılamaz, siyasi saiklerle rant ve talan politikalarına kurban edilemez. Dolayısıyla yapılacak düzenlemeler her hâl ve şart altında hukuk devleti ilkelerine uygun olmalıdır diye düşünüyoruz İYİ Parti olarak.
Bu duygu ve düşüncelerle konuşmama son verirken bir kez daha yüce heyetinizi saygılarımla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)