GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:109
Tarih:16.07.2025

TALAT DİNÇER (Mersin) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; teklif üzerinde şahsım adına söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Evet, öncelikle şunu söyleyeyim: Bu kanun teklifine, Anayasa'ya aykırı olan bu kanun teklifine hem Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak hem Türkiye Cumhuriyeti'nin bir vatandaşı ve milletvekili olarak karşı olduğumu belirterek konuşmama başlamak istiyorum. Memleketin bu kadar çok sorunu varken, herkes inim inim inlerken, emekliler bir köşede beklerken, dar gelirliler bir köşede beklerken, asgari ücretliler bir köşede beklerken, onların sorunlarına çare bulmak varken bugün alelacele şurada üç dört tane şirketin verdiği siparişin konularını görüşmek için toplandık, bunları görüşüyoruz.

Öncelikle, bu kanun teklifi, bir kamu yararı değil, bu ülkenin bağrına, toprağına, suyuna, tarımına vurulmuş bir hançer, bu tarımı hançerlemiş bir kanun teklifidir. Dolayısıyla bunu burada belirtmek istiyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

Değerli milletvekilleri, herhâlde zeytin ağacını hayatında görmemiş insanların hazırlamış olduğu bir kanun teklifi bu.

ALİYE TİMİSİ ERSEVER (Ankara) - Aynen öyle!

TALAT DİNÇER (Devamla) - Yani masabaşında oturup -biraz önce Konya Milletvekilimizin de anlattığı gibi- bir zeytin nasıl dikilir, nasıl yetişir, nerede yetişir, hangi şartlarda yetişir, bunu bilmeden hazırlanmış ve önümüze getirilmiş bir kanun teklifi. Öyle zeytin ağacı için dilediğiniz gibi "Buradan alayım, oraya koyayım, orada yetişir, aynı verimi verir." diyorsanız, aldanıyorsunuz. Taşınır, taşırsınız ama ne için taşırsınız? Altında piknik yapmak için, gölgede yatmak için. (CHP sıralarından alkışlar) Bunun dışında, bu zeytinlerden herhangi bir şekilde verim alma şansınız maalesef yoktur.

Bu kanun teklifi hazırlanırken o kadar ilgili taraflar var ki ya, halkımız var, köylümüz var, üreticimiz var, çevrecimiz var, meslek kuruluşlarımız var, sivil toplum kuruluşlarımız var, akademisyenlerimiz var, hukukçularımız var ama teklifin hazırlanmasında bunların hiçbiri yok. Ne var biliyor musunuz?

SAYIN BAYAR ÖZSOY (Kayseri) - Sen varsın ya, yeter!

TALAT DİNÇER (Devamla) - Bir sipariş verilmiş, zamanında özelleştirilmiş bu santral, özelleştirilirken vermişler 2,5 milyarı, almışlar, demişler ki: "Size buraları da vereceğiz." Bu söz verilmiş. E, şimdi, zaman geldi, Soma'dan kömür getiriyor vatandaşlar "Verin bizim kömürümüzü. Zeytinlikleri keselim veya taşıyalım ya da paramızı verin, santrali indirelim..." E, şimdi ne yapılacak? Parayı ödeyemeyeceklerine göre bu zeytinlikleri kesip bunlara peşkeş çekecekler. Yani burada Limakın, İçtaşın, Aydemin verdiği siparişlerin karşılanma yasasıdır bu teklif. (CHP sıralarından alkışlar) Yoksa alelacele böyle Meclise getirilip burada bunlar konuşulmazdı bence.

Değerli milletvekilleri, iktidarın kendine yakın böyle birkaç tane büyük holdingi var. Bunlardan işte Limakı var, Kolini var, İçtaşı var; var da var. Yollar, köprüler, hastaneler bunlara verilir ve bunlara öyle bir rol biçilmiş ki bunların ihtiyaçlarını karşılamak için Türk halkı çalışır, bunlara kazanç sağlamaya çalışır. Ya, vatandaş öldü bitti, maliyetlerin kaç katını kazandılar, hâlâ daha Türk halkı bunlara para ödemeye devam ediyor, daha da ödeyecek. Kırk dokuz yıllığına yollar, köprüler, hastaneler verildi. Ya, şu şirketleri Türk halkının yakasından düşürün Allah aşkına ya! İnsanlar kendi kazançlarıyla geçimini sağlamanın yollarına baksınlar.

Şimdi, sorulduğunda diyor ki: "Enerji ihtiyacını karşılamak." Ya, enerji ihtiyacı karşılanacaksa Allah bize öyle bir iklim vermiş ki on iki ay bu ülkede güneş var, rüzgârımız da var. Bunları değerlendirmek varken neden hâlâ fosil yakıtlara yükleniyorsunuz?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

TALAT DİNÇER (Devamla) - Tamamlayacağım Başkanım.

Bir taraftan Paris İklim Anlaşması'na imza atıyorsunuz, sıfır emisyon hedefi koyuyorsunuz, bir taraftan da hâlâ bu ülkenin zeytinliklerini, ormanlarını talan edeceğiz diye kanun çıkarıyorsunuz. Ya, zeytin üreticileri parkta yatıyor parkta kaç gündür! (CHP sıralarından alkışlar) Muhtarlar satın alınmış, köylüler parkta yatıyor. (CHP sıralarından alkışlar) Ya, böyle bir şey olur mu?

Değerli milletvekilleri...

SAYIN BAYAR ÖZSOY (Kayseri) - Bütün muhtarlara iftira atıyorsun!

TALAT DİNÇER (Devamla) - Sabret kardeşim, anlatıyoruz, sabret.

SAYIN BAYAR ÖZSOY (Kayseri) - Muhtarlara iftira atıyorsun ama!

TALAT DİNÇER (Devamla) - İftira atmıyoruz, açık açık söylüyoruz.

ALİYE TİMİSİ ERSEVER (Ankara) - Açlık grevine girdiler, açlık grevine!

SAYIN BAYAR ÖZSOY (Kayseri) - "Satılmış" diyorsun!

TALAT DİNÇER (Devamla) - Açık açık söylüyoruz.

SAYIN BAYAR ÖZSOY (Kayseri) - Muhtarlar duysun, kim satılmış? Muhtarlar duysun, muhtarlar!

TALAT DİNÇER (Devamla) - Bu ülkenin artık yağmaya, talana, rant düzenine değil; bu ülkenin adil, katılımcı, çevreci, saygılı, çevreye saygılı bir kalkınma modeline ihtiyacı var. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak ormanı madene, toprağı ranta, köylüyü sermayeye, hukuku keyfiyete feda etmeyeceğiz. (CHP sıralarından alkışlar)