| Konu: | Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 105 |
| Tarih: | 03.07.2025 |
CUMHUR UZUN (Muğla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, Anayasa'mıza göre yasama yetkisi Türk milleti adına Türkiye Büyük Millet Meclisinindir ve bu yetki devredilemez bir yetkidir. Bu hüküm sadece sözde bir Anayasa hükmü değil özde bir Anayasa hükmüdür ve mutlaka uyulmalıdır. Ne yazık ki yüce Meclisimiz, sarayda yandaş şirketlerle birlikte hazırlanan kanun tekliflerinin onay makamı hâline dönüştürülmüştür. Bu uygulamadan derhâl vazgeçilmelidir.
Bu uyarıdan sonra özellikle bahsetmek isterim ki teklifin 2, 3, 4, 7, 10, 11, 16 ve 18'inci maddeleri Anayasa'mızın 2, 7, 10, 36, 56, 123, 127 ve 168'inci maddelerine açıkça aykırılık oluşturmaktadır.
Değerli Arkadaşlar, bu teklifin en çok tartışılan 11'inci maddesiyle Maden Kanunu'na geçici madde 45 eklenmekte ve bu geçici maddeyle de Zeytincilik Kanunu'nun 20'nci maddesinde yer alan sınırlamalar aşılmak istenmektedir.
Zeytincilik Kanunu "Zeytinlik sahaları içinde ve bu sahalara en az 3 kilometre mesafede zeytinyağı fabrikası hariç zeytinliklerin gelişmesine mâni olacak kimyevi atık bırakan, toz ve duman çıkaran tesis yapılamaz ve işletilemez." hükmünü amirdir. Bu amir hükmün ortadan kaldırılması için bugüne kadar iktidar sayısız girişimde bulunmuş ama kamuoyundan gelen haklı tepkiler üzerine bu teklifleri geri çekmek zorunda kalmış ve kanunlaştıramamıştır. Bunun üzerine zeytinlere kıymaya kararlı olan iktidar aynı işlemi, Maden Kanunu'yla ilgili yönetmelik vasıtasıyla yapmak üzere yola çıkmış, bu kez de Danıştay buna geçit vermemiştir. İktidarın bu girişimi de sonuç vermeyince zeytinlere kıymak, zeytinlik alanları yok etmek konusunda anlamsız bir ısrar içinde bulunan iktidar, bu kez görüşmekte olduğumuz kanunla bir kez daha zeytinlik alanları yok etmek, zeytinlere kıymak istemektedir.
Teklife göre özetle "Madencilik yaparken zeytinlik alanlara rastlarsan hiç önemli değil; sen yoluna devam et, maden çıkarmaya devam et, zeytinlik alanları sök, at; ben maden için zeytinlerin yok sayılmasına izin veriyorum, onların atılmasına izin veriyorum." denilmektedir.
Peki, uğruna zeytinlerin sökülüp atıldığı bu maden nedir? Kömür, bildiğiniz kömür. Bu düzenleme memleketim Muğla'da 2 ayrı alan için, Yatağan ve Milâs ilçemiz sınırlarında ekli krokiye bağlanan koordinatlar içinde bulunan alanlar için yani kişiye yani yandaş şirketlere özel bir düzenleme olarak düzenlenmekte ve çıkarılmak istenmektedir.
Teklifle koordinatları verilen 2 ayrı saha, Yatağan ve Milâs ilçelerimiz içinde kalan alanlar olup bu sahalarda düşük kaliteli linyit kömürü açık ocak madenciliği yapılmaktadır. Bunlardan elde edilen düşük kaliteli linyit kömürü Yatağan, Milâs Yeniköy ve Milâs Kemerköy isimli 3 termik santralde yakılarak elektrik enerjisi üretilmektedir.
Yaklaşık kırk yıl önce kurulmuş bulunan ve ekonomik ömürleri olarak öngörülen yirmi beş yıllık süreleri çoktan tamamlamış olan bu termik santraller hâlen çalıştırılmaya devam edildiği için, temel ve tek yakıtları olan kömür maden alanları tükenmiş ve yöre insanımızın yaşam alanlarına, evlerine, köylerine, zeytinlik tarlalarına gelmiş, dayanmış bulunmaktadır. Şimdi yapılmak istenen bu düzenlemeyle, sırf üç ila beş yıllık kömür uğruna insanlarımızın evleri, tarlaları, zeytinlikleri ellerinden alınmakta, onların başka yerlere göçmeleri, yerlerinden yurtlarından atılmaları amaçlanmaktadır. Bu düzenlemeyle, doğup büyüdükleri, üretip geçindikleri köylerinden göçe zorlanan insanlarımız, kendilerine atalarından kalan, bazılarını da kendilerinin dikip yetiştirdikleri zeytin ağaçlarından ve alışkın oldukları yaşam biçimlerinden koparılmak istenmektedirler. Üstelik, bu insanların bir kısmı bunu daha öncede de yaşadılar, o yüzden yapılmak istenenlerin nelere mal olacağını çok iyi bilmektedirler. Daha önce, bu termik santralleri kurulurken ve kömür sahaları oluşturulurken Yatağan'da Eskihisar köyü tamamen kaldırıldı ve köylüler bambaşka bir coğrafyada yaşamaya mecbur edildi, oraya göçtüler. Yine, Yatağan'da Yeşilbağcılar beldesi, koskoca bir belde tamamen boşaltıldı ve başka bir yerleşim yerine alındı. Milâs'ta Hüsamlar ve Sekköy halkı evlerini, topraklarını, tarla ve zeytinliklerini, hatta mezarlıklarını bile bu kömüre feda ettiler. Şimdi bu köylerin yerinde, bu boşaltılan alanlarda üzerinde hiçbir bitkinin yetişmediği, yaşam ve canlı belirtisi olmayan devasa çukurlar oluştu ve öyle de durmakta. Bu düzenleme yasalaşırsa şu elimde gördüğünüz haritadan da görüleceği üzere, kömür için işletme izni verilecek saha Yatağan'da 14 bin hektar yani 20 bin futbol sahası büyüklüğünde bir alan iken Milâs'ta 24 bin hektar ve 33.800 futbol sahası büyüklüğündeki bir alanı işaret etmektedir. Yatağan'da bu koordinatlandırılan yerde 12 köy, Milâs Ören'de 28 köy yeniden yerinden edilme tehdidi ve tehlikesi altındadır. Daha önce bahsetmiştim "Eskihisar Yatağan'da kaldırıldı." diye. Eskihisar yeni yerinde, şimdi bu koordinatlar içinde yeniden kaldırılacak yerler içinde işaretlenmiş bulunmakta. Bir an durumun kendi doğup büyüdüğünüz köyün başına geldiğini düşünmenizi sizden istirham ediyorum. Bir an, daha önce kaldırılan köyünüzün bir kez daha kaldırılacak olması gerçeğiyle karşı karşıya kaldığınızı düşünmenizi rica ediyorum. Evinizin, tarlanızın, gelir kaynağınızın, zeytinliklerinizin elinizden alındığını düşünün, düşünün de neden yöre halkının aç, susuz ve uykusuz, saatlerce yol gelip Ankara'da Meclisin önünde seslerini sizlere duyurmak için çaba sarf ettiklerini, yırtındıklarını görün ve anlayın. İlerleyen yaşınızda tek gelir kaynağınız zeytinliklerin elinizden alındığını düşünün, yarınlarda neyle geçineceğinizi bilmediğiniz bir yaşama atılmanın korkusunun ne olduğunu düşünün ve lütfen, artık bu insanları anlayın.
Değerli arkadaşlar, bu teklifin Komisyon çalışmaları sırasında zeytin ağaçlarının kesilmeyeceği, taşınacağı, taşınınca yaşayacakları gibi bilimsel gerçeklerle de ilgisi olmayan bir sürü tartışma yapıldı. Zeytin ağacı kimileri için bir ağaç, bir bitkidir. Bir ağaç ve bitki olarak belki taşıyabilirsiniz ancak bu taşıdığınız ağaçlar artık on yıllarca ürün vermez. Biz daha önce Yatağan'da taşıdık, yaptık; olmadı, olmuyor, taşıma gününde sahip oldukları rekolteyi bir daha asla vermiyorlar. Geçimini buradan sağlayan insanımız için zeytin ağacının önemi, bitki ve ağaç olmasının yanı sıra onun verdiği zeytin taneleri ve bu tanelerden çıkarılan yağın onların geçim kaynağı olmasında saklı. Zeytin ağacını bir kez kökünden ayırdığınızda artık elinizde zeytin tanesi vermeyen ve yağ elde etmenize yetmeyen bir ağaç kalır. Bunun ekonomik bir değeri yöre halkı için hiç yoktur.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, devam edin.
CUMHUR UZUN (Devamla) - Değerli arkadaşlar, bu düzenlemeyle zeytinlik alanlar kamulaştırılarak köylümüzün elinden alınmakta, köylü bir başka yere göç etmek zorunda bırakılmakta, kamulaştırılan alanda kalan zeytinlerle köylümüzün bir ilgisi kalmamakta, kamulaştırılan zeytinler idarenin malı olmaktadır. İdare bu alanları ruhsat sahibine ya da redevansçısına bırakarak Zeytin Kanunu'nda yer alan "zeytinlik alanlar daraltılamaz" hükmünü aşabilmek için ruhsat ya da redevans sahibine zeytinlikleri taşımak ya da eş değer zeytinlik alan yaratma zorunluluğu getirmektedir. Zeytinlerin taşınması ya da yeni zeytinlik yapılması uygulamasının elinden zeytinliği ve toprakları alınan köylümüzle hiçbir ilgisi yoktur, onlar için hiçbir getirisi de bulunmamaktadır. Hiçbir kamu yararı içermeyen, Anayasa'mıza da açıkça aykırı bu teklif Aydem, Limak ve İÇDAŞ şirketlerine aktarılacak rant için kişiye özel olarak düzenlenmiştir. Bu teklif on binlerce köylümüzü...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Uzun.
CUMHUR UZUN (Devamla) - Teşekkür ederim Sayın Başkan. (CHP sıralarından alkışlar)