| Konu: | 2012 YILI MERKEZÎ YÖNETİM BÜTÇESİ VE 2010 YILI MERKEZÎ YÖNETİM KESİN HESAP KANUNU TASARISI |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 33 |
| Tarih: | 10.12.2011 |
ALİM IŞIK (Kütahya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2012 Yılı Merkezî Yönetim Bütçesi Kanun Tasarısı'nın aleyhine şahsım üzerine söz almış bulunmaktayım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, genel olarak sosyal adaletten uzak, hastanın, yoksulun, işsizin, fakir fukaranın, çiftçinin, emeklinin, çalışanın, üretenin ve kısacası dürüst vatandaşın unutulduğu 2012 bütçesi, bir avuç mutlu azınlığın? (AK PARTİ ve CHP milletvekilleri arasında karşılıklı laf atmalar, gürültüler)
(CHP'li bir grup milletvekili TİKA tanıtım broşürünü CHP sıraları önüne bıraktı)
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Ayıptır ya, her sayfada Bakanın resmi var.
AYŞE NUR BAHÇEKAPILI (İstanbul) - Ay yıldız var?
AKİF ÇAĞATAY KILIÇ (Samsun) - Ay yıldız var onun üstünde.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Geç? Geç?
AKİF ÇAĞATAY KILIÇ (Samsun) - Ay yıldız var, yere attığınızın üzerinde ay yıldız var.
AYŞE NUR BAHÇEKAPILI (İstanbul) - Bayrağı yere attınız.
OSMAN AŞKIN BAK (İstanbul) - Saygısızlık yaptınız arkadaşlar.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Siz Bayrak yaktırıyorsunuz Suriye'de. Geç onları, geç?
MEHMET ŞANDIR (Mersin) - Sayın Başkan? Sayın Başkan, lütfen sükûneti sağlayın.
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, gerçekten Meclisin mehabetine yakışmıyor yani. Lütfen?
ALİM IŞIK (Devamla) - Sayın Başkanım?
BAŞKAN - Sürenizi tekrarlarım. Bir saniye?
Lütfen sayın milletvekilleri? Sayın milletvekilleri, istirham ediyorum, 75 milyonluk milletimiz seyrediyor, Türk cumhuriyetleri seyrediyor, tüm dünyada yaşayan vatandaşlarımız seyrediyor ve dünya bizi seyrediyor. (CHP sıralarından gürültüler)
Lütfen? Lütfen?
MUHARREM İNCE (Yalova) - Dünyanın başka işi yok mu Sayın Başkan?
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Bir de Bakanı seyrediyor, bir de Bakana bakıyor Sayın Başkan, onu da söyle.
AYŞE NUR BAHÇEKAPILI (İstanbul) - Alkışlıyor Bakanı.
BAŞKAN - Herkes seyrediyor, tüm Genel Kurulu seyrediyor.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Devletin vergileriyle yapılan, vatandaşımızın vergileriyle yapılan bu kitapçığın her sayfasında resmi var. Ayıp ya!
AYŞE NUR BAHÇEKAPILI (İstanbul) - Alkışlıyor Bakanı.
BAŞKAN - Sayın Işık, sürenizi yeniden başlatıyorum.
Buyurun.
ALİM IŞIK (Devamla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Genel olarak 2012 bütçesi sosyal adaletten uzak, hastanın, yoksulun, işsizin, fakir fukaranın, çiftçinin, emeklinin, çalışanın, üretenin, velhasıl, dürüst vatandaşın unutulduğu ancak buna karşın bir avuç mutlu azınlığın daha da mutlu edileceği, iktidar yandaşlarının servetlerine servet katacağı, ithalata dayalı bir büyümenin hedeflendiği ve her sayfasında âdeta tüccar zihniyetinin koktuğu bir bütçedir.
Millet iradesi hiçe sayılarak son altı ayda tam otuz beş adet kanun hükmünde kararnamenin çıkartılmasıyla devletin temelleri sarsılmış, birçok kurum yok edilmiş, egemen güçlerin ve terör örgütünün taleplerinin tek tek yerine getirilmiş olduğu bir dönemde hazırlanan bu bütçeyi, içinde bulunduğumuz bu sürecin birlikte değerlendirilmesiyle anlayabiliriz.
Süremin kısıtlılığı nedeniyle sadece bir kurumun, kısa adı "AFAD" olan Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının bütçesini örnek alarak görüşlerimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu vesileyle, anılan kurum çalışanlarına da başarılar diliyorum. Afet ve acil durumlar ile sivil savunmaya ilişkin hizmetleri yürütmek üzere 5902 sayılı Kanun'la Başbakanlığa bağlı olarak kurulan bu kurumun görevleri ve teşkilat şeması kanunda açıklanmıştır. Ayrıca ilgili mevzuat ve kurumun faaliyetleri de kurumun resmî web sitesinden yayınlanmıştır. Ancak kurum sitesinin bir an önce güncellenerek Hükûmetin âdeta bir reklam sitesi olmasından çıkartılması gerekiyor.
Peki, bu önemli kurumumuz kanunda belirtilen görevleri yerine getirebilmiş midir? Bunu sadece son altı ayda yaşanan Simav depremi, Antalya ve Muğla sel baskınları ve Van depremi gibi üç büyük felakette yaşananlarla anlatmak mümkündür. Yaşanan bu afetlerde kurum, maalesef, kendi iradesiyle çalıştırılmamış, kurumun iç işlerine siyaset karıştırılmış, insan olarak hepimizi üzen ve utandıran görüntülerin yaşanmasına neden olunmuştur. Bunların en son yaşananı, "Depremzede reklam için gönderilen AKP battaniyesini yırttı." başlığıyla on gün önce medyada çıkan bu görüntüdür. Bu görüntü, bir camiden dağıtılan, Van'daki depremzedelerin açtığı paketten çıkan AKP yazılı AK PARTİ reklamını veren battaniye görüntüsüdür. Bu utanç vericidir, bu çağda bu ülkede böyle bir görüntü hiç kimseye yakışmıyor.
Bir bakanının maalesef "Van ve Erciş en güvenilir bölgedir, az hasarlı binalara girilebilir." diye ifade ettiği bir tavsiyenin ardından onlarca vatandaşımız göçük altında canını kaybetmiştir. Mayıs ayında Simav'da meydana gelen ve bölgedeki on dört bin dolayındaki konutun yüzde 55'inin hasar gördüğü bir deprem sonucu feryatlar duyulmamış, her türlü girişim ve başvurular sonuçsuz kalmış, vatandaşın mağduriyeti bugüne kadar çözülememiştir. Sayın Maliye Bakanının Van depreminden zarar gören depremzedelere Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'na eklenen geçici maddeyle kurumca aylık bağlanacağı yönündeki bir kanun tasarısının hazırlandığı ve Van merkez ve Erciş'te görev yapan kamu çalışanlarına altı ay süreyle 300 TL tazminat ödeneceği yönündeki açıklamaları Van'daki depremzedeler için sevindiricidir, daha fazlası yapılmalıdır. Ancak aynı konuda Kütahya Valiliğinin 27/6/2011 tarih ve 521 sayılı resmî müracaatına rağmen Simav depreminde çalışan devlet memurlarının yok sayılması, bu açıklamalara dâhil edilmemesi zihniyetin ne olduğunu tüm milletimize açıkça göstermektedir. Bu ayrımcı zihniyetin derhâl bitirilmesi lazımdır.
Sayın bakanlara buradan soruyorum: Sayın bakanlar, Van'da yaşanan deprem de Simav da yaşanan deprem değil mi? Van'da çalışanlar devlet memuru da Simav'da çalışanlar, Kütahya'nın diğer ilçelerinde çalışanlar devlet memuru değil mi? Bu nasıl adalet? Bu nasıl kalkınma? Bu nasıl bir anlayış? Lütfen, derhâl bu ayrımcılığa son veriniz. Kafanızda insanları bölmek isteyebilirsiniz ama 75 milyon kardeştir, bunu bölemeyeceksiniz.
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 11 dolayında artırılarak 768 milyon TL'ye çıkarılan bütçesi, maalesef bu kurum için son derece yetersizdir. Daha birçok acının ve kötü görüntünün yaşanmasına neden olacaktır.
Bu vesileyle, tekrar, ülkemizde bir afet daha yaşanmamasını diliyor, 2012 bütçesinin hayırlara vesile olması temennisiyle saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Işık.