GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2012 YILI MERKEZÎ YÖNETİM BÜTÇESİ VE 2010 YILI MERKEZÎ YÖNETİM KESİN HESAP KANUNU TASARISI
Yasama Yılı:2
Birleşim:33
Tarih:10.12.2011

ALİ KÜÇÜKAYDIN (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2012 bütçe kanun tasarısı üzerinde üçüncü tur kurumlar bütçesiyle ilgili olarak şahsım adına lehte söz aldım. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Bu bölümde Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığının bütçesi görüşülüyor. Şüphesiz, bu Müsteşarlık yeni kurulmuş bir müsteşarlık. Kuruluş sebebi de: Başta kamu düzenini, kamu güvenliğini bozan birtakım terör örgütleriyle mücadele etmek üzere kurulmuş ve ona göre de teşkilatlanmış.  Buradan maksadımız şu: Bütün istihbari bilgilerin bir çatı altında toplanması, analizinin yapılarak ilgili olan birimlere sunulmasından ibaret.

İkinci sırada Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı var. "AFAD" da diyoruz buna kısaca. Bizim ülkemiz yüzde 90'ı itibarıyla afete maruz bölgede. Dolayısıyla bu afetler arasında, başta deprem, sonra sel felaketleri ve heyelan geliyor.

Şimdi, burada, tabii, bu kısa süremde söyleyebileceğim şu: Aslında, risk azaltıcı bazı tedbirlerin afetten önce alınması gerekiyor. Bu tedbirleri alacak kurumların başında da şüphesiz yerel yönetimlerimiz geliyor. Ama maalesef, bir asırdan beri belediyecilik sistemi bu ülkede olduğu hâlde, belediyelerimizin tedbir niteliğindeki bu riski azaltıcı faaliyeti yeterince yapamadığını görüyoruz. Bu üzücü. Neden üzücü? Belediyelerimizin yapamadığını ya da yıkarak yapamadığını afet geliyor yıkıyor ama oradan çığlıkların, feryatların yükseldiğini görüyoruz. Bu acı tablolarla mütemadiyen, gerçekten karşılaşıyoruz. İnşallah, bu felaketlerden sonra, işte bu AFAD'ın da koyacağı katkılarla belediyelerimiz ya da kırsalda özel idarelerimiz artık bu görevini yapar da bu acı çığlıkları, bu feryatları biteviye duyup durmayız diyorum ben.

Bir başka husus da benim? Diyanet İşleri Başkanlığımızın bütçesi de görüşülüyor.

Değerli arkadaşlarım, Diyanet İşleri Başkanlığımız Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk tarafından ta 1924'lerde  kurulan bir Başkanlık, teşkilat. Bu teşkilatın da uzun bir geçmişi var. Bana göre bu teşkilat hep böyle mezhebi ve meşrebi duyguların da üstünde ve siyasetin de hepten üstünde kalarak bu kadar uzun zamandan beri köklü geçmişi itibarıyla Anadolu'nun en ücra köşelerinde, kılcal damarlarının en uç noktasında ve diğer taraftan da dünyanın gelişmiş değişik ülkelerinde ve özellikle Türk soylu vatandaşlarımızın bulunduğu ya da akraba topluluklarının bulunduğu yerlerde çok ayrıntılı hizmet veren bir kuruluş olarak ben tanıyorum şahsen, öyle biliyorum.

Elbette bu kuruluş, bu hizmetini yaparken kuruluşun bünyesinde de ufak tefek arızalar da belki olabilir diye düşünüyorum ama kurumun aynı zamanda bu coğrafyada bir yaygın eğitim verdiği kanaatini de  ben taşıyorum dolayısıyla. Yani Diyanet İşleri Teşkilatımız her hafta, her cumada milyonlara hitap ediyor. Dolayısıyla milyonları irşat ediyor. İrşat etmekle kalmıyor sosyal, beşerî birtakım faaliyetleri de organize ediyor, yapıyor diye düşünüyorum. Ama benim de mesela tenkit ettiğim -ufakça- tenkit değil belki düzeltilmesini arzu ettiğim ya da bana öyle gelen- mesela bu tek merkezden vaaz, tek merkezden ezan okuma gibi, bu biraz da din adamlarımızı pasifize edecek ya da onların yetişmesinin önünde engel olacak birtakım durumların da ben kaldırılmasını doğrusu arzu ediyorum.

Bir başka husus, bizim kısaca TİKA dediğimiz örgüt? Ben TİKA'nın faaliyetlerini, bütün Türk dünyasında, Türk cumhuriyetlerinde yapmakla beraber bazı dostlarımıza, mesela Balkanlara doğru gidip TİKA'nın orada, Türkiye'den yani bu coğrafyada tanındığından daha fazla tanınacağını göreceklerine inanıyorum. Mesela, Balkanlara doğru bir uzanmak lazım. Orada TİKA'yı bir sormak lazım. Bu kuruluşu orada herkesin tanıyacağına ben inanıyorum. Ama TİKA bununla kalmıyor Afrika'da da faaliyetini yapıyor, Orta Doğu'da da yapıyor, efendim bizim Balkanlar'da da yapıyor, Kafkaslar'da da yapıyor, dünyanın bütün bu  değişik ülkelerinde de bu tür faaliyetlerini yapıyor, organize ediyor.

Bu duygularla ben diğer söyleyemediğim kuruluşların da?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ALİ KÜÇÜKAYDIN (Devamla) - ?bütçelerinin hayırlı uğurlu olmasını diliyor, saygılar sunuyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN -  Teşekkür ediyorum Sayın Küçükaydın.