GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: (2/3092) esas numaralı 5682 Sayılı Pasaport Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi (4/108) münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:103
Tarih:01.07.2025

MUSTAFA BİLİCİ (İzmir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün bu kürsüde ekonominin görünmeyen ama hayati taşıyıcılarından biri olan bir meslek grubunun hakkını savunmak için söz almış bulunuyorum. Bahsettiğim meslek grubu, serbest muhasebeci mali müşavirlerdir. Bu kürsüde onların sesini duyurmak, yıllardır biriken taleplerinden yalnızca birini ama çok temel bir tanesini yüce Meclisin dikkatine sunmak istiyorum. Tarafımızdan Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunulan kanun teklifi, mesleğinde en az on yılı tamamlamış serbest muhasebeci mali müşavirlere hususi damgalı pasaport yani yeşil pasaport verilmesini amaçlamaktadır. Bugün Türkiye'de yaklaşık 130 bin mali müşavir ve 5 bine yakın yeminli mali müşavir devletimizin vergi gelirlerinin toplanması, kayıt dışı ekonomiyle mücadele ve mali disiplinin sağlanması için çalışmaktadır ancak ne yazık ki bugüne kadar kamusal ayrıcalıklardan yararlananlar arasında isimleri hiç geçmemiştir. Unutulmamalıdır ki mali müşavirler yalnızca defter tutmaz, onlar aynı zamanda şirketlerin doğuşundan tasfiyesine kadar her aşamada yer alan profesyonellerdir. Bir iş yeri kurulurken, vergi numarası alınırken, sigortalı ilk çalışan bildirilirken, her türlü kamu yükümlülüğü yerine getirilirken o masada mutlaka bir mali müşavir vardır; adları geçmez, faturada isimleri yazmaz fakat sorumlulukları büyüktür. Beyanname yanlış olursa ceza mükellefe değil, önce mali müşavire gider; kurallar değişirse uyumsuzlukla suçlanan yine mali müşavirdir; sorun çözülmezse kapıyı ilk çalan müfettiş de soruyu ilk soran vatandaş da mali müşaviri muhatap alır. Bugün, ülkemizde faaliyet gösteren tüm işletmelerin, tüm serbest çalışanların, tüm sivil toplum kuruluşlarının hatta birçok kamu-özel ortaklığının finansman süreçlerinde mali müşavirlerin emeği vardır. Vergi idaresi ile mükellef arasında köprü olan bu meslek grubu aynı zamanda devlet ile toplum arasında güven ilişkisini sürdüren bir yapının temel taşlarıdır fakat ne yazık ki bu ağır sorumluluğa rağmen mali müşavirler birçok hakkın dışında tutulmuşlardır.

Sayın milletvekilleri, hususi damgalı pasaport kamuyu temsilen yurt dışında görevlendirilenler kadar kamuya uzun yıllar hizmet etmiş, belirli kriterleri sağlamış kişilere de tanınmaktadır. Bu hak, avukatlara on beş yıl kıdem şartıyla tanınmıştır. Akademisyenler, üst düzey bürokratlar, bazı meslek örgütü mensupları bu haktan yararlanmaktadırlar. Bizim önerimiz ise on yıl boyunca mesleğini disiplinle icra etmiş mali müşavirlere de bu imkânın sağlanmasıdır çünkü mali müşavirler yalnızca masabaşında evrak hazırlamazlar; uluslararası fuarlara giden iş insanlarına danışmanlık hizmeti verirler, yurt dışındaki işlemlerin muhasebeleştirilmesine katkı sunarlar, dış ticaret işlemlerinin en kritik mali adımlarında aktiftirler. Bu nedenle, vize işlemleriyle aylar kaybetmeleri, yurt dışında mesleki temsil ya da eğitim faaliyetlerine katılamamaları sadece onların değil, Türkiye'nin kaybıdır. Yeşil pasaport bu noktada kişisel bir ayrıcalık değil, kamusal bir fayda aracı hâline gelir. Burada tekrar vurgulamak isterim ki bu teklifin kamuya maliyeti yoktur yani bir istihdam, ücret artışı ya da ekonomik yük getirmemektedir. Tek kriter şudur: En az on yılını bu mesleğe vermiş olmak ve meslek onurunu zedeleyecek herhangi bir sicil kaydına sahip olmamak. Bu şartları taşıyan bir mali müşavirin neden bu haktan yararlanamayacağını samimiyetle sorgulamak gerekiyor.

Değerli arkadaşlar, bir meslektaşım bana şöyle yazdı: "Mustafa Bey, biz yeşil pasaportla tatile gitmeyeceğiz. Biz, çocuğumuzun mezuniyetine, yurt dışı toplantımıza vize kuyruğunda beklemeden katılmak istiyoruz. Yıllardır yalnız hissettik, devletimizin bizi de hatırlamasını istiyoruz." Bu kürsüde farklı dönemlerde farklı meslek grupları için haklı talepler dile getirildi. Biz, bugün, burada, yıllardır ekonomik sistemin yükünü omuzlayan ama görünmez bırakılan bir meslek grubunun haklı sesini duyuruyoruz. Bu teklifin herhangi bir siyasi polemik ya da tartışma konusu hâline getirilmeden ortak bir akıl ve toplumsal adalet ilkesiyle değerlendirilmesini talep ediyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın.

MUSTAFA BİLİCİ (Devamla) - Hep birlikte sadece bir meslek grubunun değil, kamu vicdanının da rahatlayacağı bir karara imza atabiliriz. Gelin, mali müşavirlerin sesi olalım, bu kanun teklifini yasalaştırarak hak edenin hakkını verelim diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (YENİ YOL ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)