Konu: | DEM PARTİ Grubu önerisi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 103 |
Tarih: | 01.07.2025 |
CHP GRUBU ADINA SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yargısı bağımsız ve tarafsız olmayan, yasaması ve yargısı yürütmeye bağlı olan, saraya bağlı olan ülkemizde tabii ki yargılamalar hukuki tahribatlı olacak. Yani burada Kobani davasının gerekçeli kararı bile on üç ay sonra -heyetin on üç ayda yazdığı 32.630 sayfalık karar var- tebliğ edilecek, iki haftalık sürede kanuni yola başvuracak avukatlar; böyle bir şey olamaz, hukuki tahribattır bu yani siyasi bir dava Kobani davası. Olay olduktan beş yıl sonra dava açılıyor, iddianamesi de doğrudan bir partinin genel başkanı tarafından yıllarca yazılıyor, sonra da dava açılıyor yani bu davanın siyasi dava olduğu burada da açıkça ortada. Uzamasıyla, zamanlamasıyla, karar duruşmasının seçimden sonraya bırakılmasıyla her yerden siyaseten kullanılmaya elverişli bir dava. Kim ne derse desin, Kobani davasında hukuk yok; kim ne derse desin, Kobani davasında adil yargılanma hakkı ihlalleri var; kim ne derse desin, Türkiye'de hukuki tahribatlı yargıyı aparat olarak kullanıp, yargıya müdahale edip siyasi operasyonlar yapılıyor. Sarayda yazılan, mahkeme salonlarında usulen okutulan kararlar önümüzde. Hiç unutmam, gözümle gördüm, kulağımla duydum; Ekrem İmamoğlu'nun "ahmak" davasında karar veren hâkim bir celse önce çıkıp o duruşma salonunda "O 'ahmak' lafı Süleyman Soylu'ya yapılmış laftır, bunu ben de biliyorum." dedi ve bir celse sonra ise çıktı YSK üyelerine hakaretten iki yıl yedi ay ceza verdi. İşte, bir örneği bu, en küçük örneği bu.
Yani bakınız, Türkiye'de hukuk devleti mi var? Yok. Şu anda iktidarsınız, olmayan hukuk devletinin uygulamaları sizi etkilemiyor ama hukuk devleti yoksa, adil yargılanma hakkı yoksa, yargı bağımsız değilse yarın bunun sonuçlarına siz de katlanacaksınız. Düşünüyorum, sabah zil çaldığı zaman saat 05.00'te, 06.00'da sütçü gelmişse bu memlekette demokrasi vardır; güvenlik kuvvetleri gelmişse, polis-jandarma gelmişse o memlekette demokrasi yoktur. (CHP sıralarından alkışlar) Bu, açık ve nettir.
Ne yaptınız yargı aparatlarıyla birlikte? 1'inci parti olan -31 Martta iktidarınızı kaybettiğiniz- Cumhuriyet Halk Partisini itibarsızlaştırmak için belediyeler üzerinden yargı aparatlarını kullanıyorsunuz. Cumhurbaşkanı adayımız Ekrem İmamoğlu'nu cezaevinde zindana attınız ve yapılan tüm yargısal faaliyetler rakibinizi kenara itme faaliyetidir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın.
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Devamla) - Ama millet biliyor, millet yaşıyor. Sandık halkın önüne geldiği zaman gereğini yapacaklar. Zulmünüz artsın, zulmünüz artsın; devam edin zulmünüzü artırmaya(!) Ne demiş Yunus Emre? Açık ve net şunu söylemiş:
"Olsun be aldırma, Yaradan vardır
Sanma ki zalimin ettiği kârdır
Mazlumun ahı indirir şahı
Her şeyin bir vakti vardır."
Vakit de geliyor.
Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)