GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: DEM PARTİ Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:103
Tarih:01.07.2025

DEM PARTİ GRUBU ADINA NEVROZ UYSAL ASLAN (Şırnak) - Teşekkürler.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye siyasi tarihinin en büyük siyasi kumpas yargılamalarından Kobani davasında hâlâ hapishanelerde rehin tutulan siyasi tutsak tüm siyasetçi arkadaşlarımı saygıyla selamlıyorum.

6-8 Ekim olayları, suçlanan partimiz ve siyasetçiler olarak birçok kez bu kürsüde "Araştırılsın." diye sunduğumuz önergeler her defasında bizi suçlayanlar tarafından reddedildi. Karar çıktı, kumpas çöktü ancak algı yönetimi ve rehinelikler devam ediyor. Tam da bu nedenle "düzmece" dediğimiz iddiaların hukuksal gerçeklikler olduğuna inanılıyorsa bugün bir kez daha burada gerçeğin açığa çıkması için araştırma önergemize "evet" demenizi bekliyoruz.

Bu kürsüden, kumpas davası olduğunu; intikam, siyasi öç alma operasyonu olduğunu; 8 savcının elinde yıllarca bekletildikten sonra görünürde hukuk ama gerçekte kumpas belgelerine dönüştürüldüğünü; TEM şubeye antetli beş sayfalık talimat notunu; özel mahkeme heyetlerinin oluşturulmasını; yargılamalardaki kritik görevlerde yer alan bazı hâkim ve savcı çetelerinin hâlâ karar çıkmayan Ata Dedeler'e mensup olduğunu; peş peşe duruşma tayinlerini; olan, olmayan, gizli olan, açık olan, aslında olmayan tanık beyanlarını; bir bütünen adil yargılamalardan, güvenceden yoksun savunma hakkının gasbedildiği tüm yargılamaların her aşamasını burada dile getirdik.

13 Mayıs 2024'te, mahkeme kararının açıklanmasının üzerinden tam on üç ay sonra önümüze konulan yaklaşık 33 bin sayfalık gerekçeli karardan sonra artık bu Meclisin farklı bir tavır alması gerekir çünkü bu bir dava değil siyasi bir operasyondu; hâlâ da öyle. Verilen gerekçeli karar, kumpasta ısrarın kumpasla sürekliliğini bizlere gösteriyor. Orada iddia edilen mevzuların, öç hâline getirilen meselelerin hesaplaşma yeri mahkeme salonları değil Meclistir, burasıdır, siyaset kurumudur; bunu sadece biz söylemiyoruz. Yargıya taşınma, kumpastaki sürekliliği ifade ettiğimizde sadece AİHM'deki Demirtaş, Yüksekdağ kararlarıyla değil -bugün bir araştırma ve tarama yaptım- Kobani dosyası dünyadaki birçok üniversitenin hukuk fakültelerinin resmî araştırma belgelerinde, akademi belgelerinde siyasi dava örneği olarak değerlendiriliyor. Türkiye'yle ilgili siyasi kumpas dosyası KCK'den sonra şu an Kobani dosyası olarak yer alıyor ve yüzlerce arama motorunda siyasi dava örneği olarak kabul edilen akademide tıpkı Dreyfus davası, tıpkı McCarthy davası, tıpkı Lula davası gibi yargılamanın başından nihai kararlarına göre kimisinde düşman ceza hukukuna kimisinde yargının siyasileşmesine kimisinde de kriminalleşen siyasete bir tipik örnek olarak gerçekleşiyor.

2014 yılında MGK kararıyla "çöktürme planı" olarak bilinen stratejinin bir uygulaması olarak bu yargılamada çok şey gördük. 33 bin sayfayla bu yargılama nihayete erişmiş görünüyor; dosyada bir suç, dosyada bir delil, dosyada bir değerlendirme yok. 33 bin sayfayı -dosyanın avukatlarının söylediği gibi- yemeden, içmeden, uyumadan, göz kırpmadan, aralıksız bile okusanız yaklaşık doksan gün sürüyor ancak verilen itiraz süresi kaç gün? Yedi gün. Mahkemeye verilen gerekçeli kararı yazma süresi kaç gündü? On beş gün. On beş günlük kararı on üç ayda yazan mahkeme, 33 bin sayfalık karara karşı yedi günlük itiraz bekliyor.

Algı değişmedi, devam etti ancak 33 bin sayfada tek bir suç tespiti, somut suç tespiti yok. Devletin siyasileşen algıları, iddiaları, algısı devam ediyor ancak şiddet, ancak ölüm; fail, yer, zamanla ilgili tek bir tespit yok. 33 bin sayfanın hemen hemen hepsinde partimizin çalışmaları, basın açıklamaları, MYK toplantısı sonrası alınan kararlar, miting konuşmalarından bahsediliyor. Bu mahkeme bile tüm bu algı yönetimine, tüm bu yıllar içerisinde kurulan propagandaya bile var olan bu ölüm iddialarıyla ilgili, yaralama iddialarıyla ilgili dosyaların temelsiz, delillerin yetersiz olduğuna karar vermeye çalıştı.

Artık kumpaslar, çöktürme planları yerine yeni bir söz, yeni bir politika, yeni bir siyaset kurma zamanıdır.

Bugün Orta Doğu'da siyasi dengelerin değiştiği, ittifakların değiştiği söyleniyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın.

NEVROZ UYSAL ASLAN (Devamla) - Tam da o gün, 2014'te Suriye'de, Kobani'de değişen bu ittifakların, IŞİD karanlığına karşı halkların bir arada mücadelesinin sesi ve mücadelesi sonucu gerçekleşen bir yargılamadan bahsediyoruz. Eğer ittifaklar değişiyor, eğer Türkiye değişiyorsa bugün demokratik siyaseti tasfiye etmek yerine halklara, bölgelere, herkese kazandıran -iflas eden politikada ısrar değil- yeni bir politika kurmak gerekir. Yargı eliyle Kürtlere, HDK'ye, yerel demokrasiye, bugün CHP'li belediye ve siyasetçilere karşı yürütülen bu iflas siyasetinden vazgeçilmelidir.

İçinde bulunduğumuz tarihî süreci, tartışmaları yürüyen, umudu büyüten süreci göze alarak diyoruz ki: Yönünüzü hukuka çevirin, kumpasları değil AİHM ve AYM kararlarını uygulayın. Siyasi rehinelikleri değil bu toplumda bu barışı inşa edecek siyasi öznelerin özgürlük yolunu açın. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)