| Konu: | 2012 YILI MERKEZÎ YÖNETİM BÜTÇESİ VE 2010 YILI MERKEZÎ YÖNETİM KESİN HESAP KANUNU TASARISI |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 33 |
| Tarih: | 10.12.2011 |
CHP GRUBU ADINA İHSAN ÖZKES (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına Diyanet İşleri Başkanlığı bütçesiyle ilgili söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Cumhuriyet Halk Partisi olarak, kışlanın, yargının, okulun ve caminin siyaset üstü olmasına özen gösteriyoruz. Saygın din görevlilerimizin Mevlânâ gibi herkesi kucaklamasını önemsiyoruz çünkü İslam ilahî bir dindir, evrenseldir ve tüm insanlığa gelmiştir. Partiler üstüdür, hiçbir partinin tekelinde olamaz, siyasi vesayet altına alınamaz.
Anayasa'nın 136'ncı maddesi şöyledir: "Genel idare içinde yer alan Diyanet İşleri Başkanlığı, lâiklik ilkesi doğrultusunda, bütün siyasî görüş ve düşünüşlerin dışında kalarak ve milletçe dayanışma ve bütünleşmeyi amaç edinerek, özel kanununda gösterilen görevleri yerine getirir." Ancak Diyanetin uygulamalarına baktığımızda, bütün siyasi görüş ve düşüncelerin dışında kalıp kalmadığı, milletçe dayanışma ve bütünleşme amacını taşıyıp taşımadığı tartışılır hâle gelmiştir.
Diyanet İşleri Başkanı Sayın Görmez "Yüz bin insanın din görevlisi olduğu bir memlekette din konusunda cehalet olur mu? Olmaması lazım. Yüz bin insanın görev yaptığı bir memlekette kardeş kavgası olur mu? Olmaması lazım. Öyleyse biz görevimizi henüz tam yapamıyoruz." demiştir. Sayın Görmez, doğru söylüyor, görevini tam yapamıyor. Diyanet, siyasetten ve ticaretten uzak olursa ancak o zaman görevini tam yapabilir.
MUHARREM İNCE (Yalova) - Doğru Hocam, bravo! (CHP sıralarından alkışlar)
İHSAN ÖZKES (Devamla) - İktidarın 23'üncü Dönem bir milletvekili bir il müftüsüne "Bak, beni sinirlendirme. `Yap' diyorsam, yapacaksın. Yoksa, gelip seni o müftülüğün penceresinden aşağı atarım." diyor. Bir diğer milletvekili bir başka müftüye "Bir saat seni orada bıraktırmam ha, bir saniye bıraktırmam. Bütün Beşiri'yi senin başına musallat ettiririm, seni kepaze ettiririm ha. Nokta nokta ol git." diyor.
12 Haziran seçimleri öncesi bazı müftülerin görev yerleri değiştirildi. İktidar, müftülerin birer il başkanı gibi siyaset yapmasını istiyor. Müftü seçiminde âdeta AKP'ye bağlılık andı içenler tercih ediliyor.
Diyanet, iktidarın bir kurumu, arka bahçesi, arpalığı, camiler de siyasi bürosu değildir. İslam bir partinin flaması altına girecek kadar küçüklükte asla olamaz. (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) Allah, bu yüce dini insanların dünya ve ahiret mutluluğu için göndermiştir; birileri iktidar hırsı için kullansın diye göndermemiştir.
İktidar, Diyaneti açılımlar koordinatörü olarak görüyor. Sayın Görmez, tüm bunları görmezlik edemez. Diyanet iktidara değil, Allah'a yakın olmaya çalışmalıdır. (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) Diyanet, iktidarın koltuk değneği değildir?
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ) - Senin gibi?
İHSAN ÖZKES (Devamla) - ?iktidarın siyasi ihaleleri altında asli görevini unutmamalıdır. Atatürk'ün, makamına gelince ayağa kalktığı Diyanet İşleri Başkanı ancak siyaset üstü kalmakla saygınlığını koruyabilir. Diyanet, siyaset, ticaret sacayağının kurulması, öncelikle Allah'ın yüce dinine ve bu ülkeye yapılabilecek en büyük kötülük olur. İktidarın toplum mühendisliği projesinin taşeronluğu için Diyaneti seçmesi İslam tarihinin en büyük yanılgılarından birisi olacaktır. (CHP sıralarından alkışlar)
Bidat ve hurafeler, batıl inanışlar ülkeyi kasıp kavurmaktadır. Falcılar, muskacılar, medyumlar, cinciler, üfürükçüler kol geziyor.
İnsan Hakları Haftası'ndayız. Hak, hukuk, adalet, eşitlik, insan hakları, kul hakkı, yetim hakkı, rüşvet, devlet malını aşırma, kula kulluk etmek, iftira etmek, özel hayatın gizliliği gibi, baskı, şiddet, muhaliflere hayat hakkı tanımamak gibi konularda Diyanet suskun kalmaktadır.
Diyanet, Allah ile manevi bağ kurulacak yer olan camilerde baz istasyonları kurdurup, başka bağlantılardan, frekanslardan para kazanma çabasında olmamalıdır. (CHP sıralarından alkışlar)
Ayyuka çıkan tarihî camilerin tamiratlarındaki yolsuzluklar karşısında derin bir sessizliğe bürünenler layüsel davranamazlar çünkü sorgulanamaz olan ve dokunulamaz olan sadece Yüce Allah'tır. (CHP sıralarından alkışlar)
Diyanet fakir fukaranın, garip gurebanın vergilerinden oluşan bütçe paralarını lüks otellerde düzenlediği etkinliklerle yememelidir. Haram olan israfı anlatmakla mükellef olan Diyanet, israf batağında yüzmemelidir.
Dişinden tırnağından artıran insanımıza, dünyanın en pahalı haccını yaptıran Diyanet, ibadeti ticarete dönüştürmekten vazgeçmelidir, hacıları sermaye ve kazanç kapısı olarak görmemelidir. (CHP sıralarından alkışlar)
Diyanet denetlenemeyen para kasası olmamalıdır, kötü kokuların geldiği yer asla olmamalıdır, aksine böyle kokulara tuz olmalıdır.
İnsan hakları ve inanç özgürlüğü temelinde Alevilerin hakları tanınmalıdır. Evrensel değerlerin gerisinde kalmış ve ilkelleşmiş siyaset argümanlarıyla Aleviler oyalanamaz. Dinler arası diyalogdan önce kendi insanımızla diyalog olmalıdır. Diyanetin sayın başkanları yıllardır sarık ve cübbeleriyle Yahudi hahamları ve Hristiyan papazlarıyla sarmaş dolaş oluyorlar fakat aynı sevgiyi ve saygıyı Alevi dedelerine göstermiyorlar. (CHP sıralarından alkışlar)
AKP İktidarı döneminde kilise evler çığ gibi yayıldı. Misyonerler cirit atıyor ancak cemevi söz konusu olunca, iktidarın ve Diyanetin kimyası değişiyor. Herkese şapur şupur, Alevilere gelince Yarabbi şükür! (CHP sıralarından alkışlar) Cemevlerinin ibadet yeri sayılması için bir an önce gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır.
İktidarın Hacı Bektaşi Veli'yi belli saatlerde ziyaret etmeyi zorunlu kılan uygulaması yanlıştır. Camilerde olduğu gibi, cemevlerinin de elektrik, su gibi giderleri devlet tarafından karşılanmalıdır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Özkes.
İHSAN ÖZKES (Devamla) - Diyanet kendi çalışanlarına torpilli olup olmamalarına göre öz veya üvey evlat muamelesi yapmamalıdır. Yurt dışı ve hac görevlendirmelerinde adaletli davranmalıdır. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
OSMAN ÇAKIR (Düzce) - 28 Şubatta arkadaşlarının ne çektiğini en iyi sen biliyorsun. AK PARTİ'den önce?
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri?
Lütfen, sayın milletvekilleri? Lütfen?
İHSAN ÖZKES (Devamla) - Dinî hizmette asıl yükü çeken din görevlileri ihmal edilmemelidir.
AHMET AYDIN (Adıyaman) - Hocam, hutbe bitti, zaman doldu.
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen, bütçe görüşülüyor. Sayın hatipler eleştirecekler, tenkit yapacaklar, önerilerde bulunacaklar.
Sayın Özkes, lütfen?
İHSAN ÖZKES (Devamla) - Bayram ve resmî tatili olmayan, mesai mefhumu bulunmayan, her an görevi başında olan din görevlilerinin özlük hakları iyileştirilmelidir.
Saygılarımla. (CHP sıralarından alkışlar)
OSMAN ÇAKIR (Düzce) - 28 Şubatta ne olduğunu?
İHSAN ÖZKES (Devamla) - Sen önce, Başbakan Erdoğan'a dokunmak ibadet midir, onu açıklar mısın? (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar; AK PARTİ sıralarından gürültüler)
BAŞKAN - Sayın Özkes, lütfen kürsüyü terk ediniz. Sayın Özkes?
MUHYETTİN AKSAK (Erzurum) - Otur yerine! Yürü hadi!
HÜSEYİN ŞAHİN (Bursa) - Otur yerine!
BAŞKAN - Sayın Özkes, lütfen?
AHMET AYDIN (Adıyaman) - Sayın Başkan, kürsüyü işgal ediyor.
AYŞE NUR BAHÇEKAPILI (İstanbul) - Sayın Başkan, Meclisi geriyor, lütfen? Lütfen? (CHP sıralarından "Bravo Hocam" sesleri, alkışlar)
OSMAN ÇAKIR (Düzce) - Sen dini saptırıyorsun ve satıyorsun.
BAŞKAN - Sayın Özkes, lütfen?
İHSAN ÖZKES (Devamla) - Senin yüreğin yok, yüreğin. Önce yürek lazım, yürek. Ben yüreksizlerle konuşmam. (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)