GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Birleşimi yöneten Başkan Vekili Pervin Buldan’a ve Türkiye Büyük Millet Meclisinin yeni yasama döneminde görev üstlenen milletvekillerine, vefat eden eski Manisa Milletvekili İsmail Bilen’e, şehit Eren Bülbül’e, İsrail’in İran'a yönelik saldırılarına ve Türkiye’nin stratejik konumuna ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:3
Birleşim:100
Tarih:24.06.2025

FİLİZ KILIÇ (Nevşehir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri ve ekranları başında bizleri takip eden necip Türk milleti!

Sayın Başkan, yeni göreviniz hayırlı olsun. Bu vesileyle, Türkiye Büyük Millet Meclisinin yeni yasama döneminde görev üstlenen Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanımız Sayın Numan Kurtulmuş nezdinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan Vekillerimizi, siyasi parti gruplarımızın Grup Başkanlarını ve Grup Başkan Vekillerini, ayrıca ihtisas komisyonlarımızın başkanlıklarına seçilen kıymetli milletvekillerimizi içtenlikle tebrik ediyorum; millet iradesinin tecelligâhı olan yüce Meclisimizin yürütme, denetim ve yasama faaliyetlerinde görev alacak olan tüm arkadaşlarımıza üstün başarılar diliyorum.

Sayın milletvekilleri, 22'nci, 23'üncü, 26'ncı ve 27'nci dönemlerde AK PARTİ Manisa Milletvekilliği görevini yapan ve bugün Meclisimizde cenaze töreni düzenlenen Sayın İsmail Bilen'e Allah'tan rahmet, ailesine ve AK PARTİ camiasına başsağlığı diliyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri! "Birisi de çıkıp demiyor ki: 'Eren, iyi ki varsın!'" 24 Haziran 2017, henüz 15 yaşında bir Anadolu evladı, şehidimiz Eren Bülbül bu cümleyi yazarak gönüllerimize dokunmuştu. O gün söylediği bu sade ama derin cümle bir milletin hafızasında yer etti. Eren vatanına duyduğu bağlılıkla bizlere çok şey öğretti. Bugün milyonlarca yürek bir ağızdan söylüyor: "İyi ki varsın Eren!" Vefayla, rahmetle, minnetle anıyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; üzerinde yaşadığımız geniş coğrafya ve küresel düzen vahim bir belirsizlik ve çatışma girdabına hızla sürüklenmektedir. Risklerin arttığı, tehditlerin yoğunlaştığı bu kaotik ortam insanlığın ortak vicdanını ve geleceğini tehdit eder hâle gelmiştir. 13 Haziran 2025 tarihinde İsrail tarafından İran'a yönelik başlatılan geniş kapsamlı saldırı yalnızca iki ülke arasında yaşanan bir gerilim değil bölgemizi ve hatta tüm dünyayı etkileyebilecek çok boyutlu bir kriz dinamiğini harekete geçirmiştir. İsrail'in "Yükselen Aslan" isimli bu operasyonu sadece askerî hedefleri değil sivil alanları da kapsamış, birçok üst düzey İranlı komutan ve bilim insanı katledilmiştir. Bu saldırı, uluslararası hukukun açıkça ihlalidir. Gazze'de yaşanan insanlık trajedisini unutturmaya çalışan, emperyalist odakların desteğiyle hareket eden İsrail kan dökerek, yıkım üreterek ayakta kalma stratejisini sürdürmektedir. Sayın Genel Başkanımızın ifadesiyle "İsrail, emperyalizmin ileri karakolu, küresel barışın ise amansız muhalifidir." ABD'nin bu saldırıya doğrudan ya da dolaylı desteği bölgesel ve küresel barış çabalarını sekteye uğratmaktadır. 3 nükleer tesisin bizzat ABD tarafından bombalanması yalnızca İran'a değil aynı zamanda tüm bölge ülkelerine karşı bir tehdit mesajı içermektedir. Bu noktada, Türkiye'nin konumu son derece kritik ve stratejiktir. İsrail'in saldırgan tutumu sadece İran'ı değil Türkiye'yi de hedef almakta, Türk ve Türkiye Yüzyılı vizyonumuza, terörsüz bir geleceğe ve milletimizin birliğine gölge düşürme çabasına dönüşmektedir. Türkiye bu oyunları görmektedir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı vatan sevdası ve millet şuuruyla bu kirli senaryolara karşı durmaktadır. Milletimizin birlik ve beraberlik ruhu içimizdeki provokasyonlara, dışımızdaki komplolara geçit vermeyecektir. Barıştan yana olan Türkiye, hem bölgesel istikrarın sağlanması hem de küresel huzurun temini için her türlü yapıcı adımı desteklemektedir ancak barışı savunmak acziyeti değil; hakkın, hukukun ve adaletin yanında dimdik durmayı gerektirir. Gazze'de bebeklerin, kadınların, sivillerin katledilmesini sessizce izleyenlerin bugün insan hakları dersi vermeye kalkışması kabul edilemez bir çelişkidir. Birleşmiş Milletler pasif ve edilgen bir yapı olmaktan çıkmalı, barışa yönelik gerçek adımları atmalıdır. Savaşları sonlandırma sözü verenler yeni savaşların fitilini tutuşturuyorsa bu yalnızca politik bir tutarsızlık değil, aynı zamanda insanlık vicdanına ihanettir. İsrail'in nükleer silahlarını meşru, İran'ın nükleer programını ise tehdit olarak gören anlayış çifte standardın ötesinde açık bir adaletsizliktir. Türkiye Cumhuriyeti devleti ve büyük Türk milleti bu çarpıklıklara asla sessiz kalmayacaktır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın.

FİLİZ KILIÇ (Nevşehir) - Milliyetçi Hareket Partisi olarak barıştan yanayız ancak onurumuzdan, egemenliğimizden, bekamızdan da asla taviz vermeyiz.

Sayın Genel Başkanımız Devlet Bahçeli'nin yüksek ferasetiyle ifade ettiği gibi, başka Türkiye yoktur, bu ülke hepimizindir; bu bayrak bizimdir, bu millet bizim onurumuzdur. Yeni yüzyılda el ele verip Türkiye Yüzyılı'nı birlikte yazacağız, provokasyonlara karşı dikkatli, kara propagandalara karşı hazırlıklı olacağız. Türk milleti tarihin her döneminde hedefte olmuştur ancak her defasında bu oyunları bozmayı başarmıştır; bugün de aynı irade, aynı kararlılık, aynı millî ruh dimdik ayaktadır.

Bu duygu ve düşüncelerle Genel Kurulumuzu saygılarımla selamlıyorum.