GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:97
Tarih:17.06.2025

DEM PARTİ GRUBU ADINA SÜMEYYE BOZ (Muş) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, ekranları başında bizi izleyen değerli halklarımızı saygıyla selamlıyorum.

Bugün burada, Orta Doğu'da süregelen savaş ve İran'da derinleşen kriz üzerinde konuşurken aslında değinmemiz gereken şey; sınırlar, ordular, duvarlar değil, halkların hakları, kadınların yaşamı ve demokratik çözüm iradesidir. Bu bakımdan, öncelikle üzerine söz aldığım önergeyle ilgili birkaç kelam etmek istiyorum.

Bir savaşın yaratacağı yıkım, sosyal çöküntü, göç, ekolojik tahribat, küresel ve tarihsel kaynakların ve eserlerin yıkımı, meydana gelebilecek taciz ve tecavüzler ve cinsiyet bazlı şiddete değinmeksizin sadece bireyci, tekçi, ticari ve lojistik faaliyetler, iktisadi ve ticari zararlar, kaçakçılık ve organize suçlar üzerinden bir bakış açısıyla yazıldığını görüyoruz. Üstelik yıllarca molla rejiminin baskısına maruz kalmış, her yıl yüzlercesi işkenceye maruz bırakılmış, şiddete uğramış, idam edilmiş öldürülen binler ve on binlercesi mahkûm edilen, sürgün edilen halkların sonunda bir alternatifi olabilecek ihtimali dahi bile ödünü koparan bir akılla yazılmış olmasının çok kaygı verici olduğunu belirtmek isterim.

Bakın, Orta Doğu, bir kez daha savaşın, yıkımın ve erkek egemen iktidar hesaplarının kıskacına girmiş durumda. Bugün İsrail'de derinleşen kriz, nükleer tehdit ve çöküşe sürüklenen toplumsal yapı, milyonlarca insanı ölüm, belirsizlik ve yerinden edilme korkusuyla baş başa bırakmış durumda.

Önergede konu edilen ve sığınmacıları demografik tehdit olarak gören olası bir göç dalgası, sadece fiziki sınırlara değil aynı zamanda insanlık vicdanımıza çarpacaktır. Göçü yalnızca bir güvenlik meselesine, bir güvenlik başlığına indirgersek savaşın, sömürünün, erkek şiddetinin ve devlet zorbalığının da üzerini örtmüş oluruz çünkü. Kürtlerin, Beluçların, Azerilerin ve kadın hareketlerinin taleplerini birer tehdit olarak değil evrensel hak arayışı olarak tanımalı, dış politikayı da bu temelde yeniden şekillendirmeliyiz. Hak arayan etnik, dinî ve politik toplumsal grupları kriminalize eden anlayışları da reddetmeliyiz.

7 Ekim 2022 tarihinde aslında bugünlerin geleceğini herkes tahmin edebiliyordu ancak Sayın Öcalan'ın 2000'lerin başında dahi bu tabloyu öngörüp işaret ettiği...

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Bebek katili!

SÜMEYYE BOZ (Devamla) - ...ve bu son görüşmelerde dahi ısrarla değindiği uyarıcı, önleyici çözüm perspektifi eğer dikkate alınmış olsaydı bugün bölgesel barışın detaylarını konuşuyor olacaktık.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Bölgesel terörün sorumlusu ya!

BAŞKAN - Tamamlayın lütfen.

SÜMEYYE BOZ (Devamla) - Türkiye, militarist hesapların değil barışın, demokrasinin ve hakikatin taşıyıcısı olmalıdır. İçeride ve dışarıda eşit yurttaşlığı, barışı ve halkların kardeşliğini savunmak, yalnızca ahlaki değil aynı zamanda siyasi bir sorumluluktur.

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Suriye ve Irak için de öyle demişlerdi, sonucunu gördük.

SÜMEYYE BOZ (Devamla) - O yüzden, toplumsal barış ve demokratik toplum için komisyon kurulması tartışmalarının sürdüğü bugünlerde, İran'da krizin derinleştiği bu süreçte Meclisteki komisyonların bir an önce kurulması ve çalışmalarına devam etmesi gerekmekte. Bu çözüm üretim tartışmalarının yapılması, bununla birlikte Parlamentonun öneri ve fikirlerinin alınması, bir genel görüşmenin açılması bizim de isteğimizdir. Çok boyutlu ve çok aktörlü savaş stratejisinin hayata geçirilmek istendiği bu bölgede, tekil ve dar bir yaklaşımla değil bütün halklar ve inançların geleceğine hizmet eden enternasyonal birleşik bir barış isteğine ve ihtiyacına cevap olunmalıdır. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)