Konu: | İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 78 |
Tarih: | 22.04.2025 |
CHP GRUBU ADINA GİZEM ÖZCAN (Muğla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Bugün size proje okulları gündemi vesilesiyle çökertilen eğitim sisteminin bir tablosunu sunacağım. En yakıcı gündem proje okulları yani liyakatin yok sayıldığı, siyasi sadakatin esas alındığı uygulamalar. Bu konuda Sayın Genel Başkan Yardımcımız Suat Özçağdaş kapsamlı değerlendirmeler yaptı, biz de geçen hafta, atamalara karşı yürütmeyi durdurma talepli davamızı açtık. Ben bugün daha geniş bir tablo çizeceğim, eğitimde nasıl bir yıkım yaşandığını birlikte görelim istiyorum.
Değerli milletvekilleri, bu ülkede 19 milyon öğrenci var ama bu öğrencilere ayrılan bütçe geçen yıllara göre yalnızca yüzde 33 artırıldı, oysa resmî enflasyon yüzde 49 yani eğitimin bütçesini utanmadan küçülttüler. Sonra, bu Bakanlık okulları temizlemeyi bile başaramadı; okullar açıldıktan on yedi gün sonra temizlik krizini fark ettiler, 8 bin liraya 120 bin temizlik personeli almaya kalktılar, yapamadılar; belediyelerimiz, velilerimiz devreye girdi. TÜİK'in güncel verilerine göre 4,4 milyon çocuk ete ulaşamıyor, 2 milyon çocuk meyve tüketemiyor; 2,2 milyon çocuğun oyuncağı yok. Çocuklarımız okullara aç gidiyor. Bir öğün sağlıklı yemek için gereken bütçe 190 milyar lira, sermayeye ayrılan vergi istisnası 791 milyar yani çocuklarımızın karnı açken sermayenin cebi dolu. Mahmut Özer döneminde okul öncesine verilen bir öğün yemek uygulaması vardı, Yusuf Tekin geldi, onu da kaldırdı. Küçücük çocuklardan esirgenen yemek sermayeye verilen kıyağın gölgesinde kaldı. (CHP sıralarından alkışlar)
Gelelim güvenliğe. Okulların güvenliği için gereken bütçe 32 milyar, sermayeye sağlanan ayrıcalığı hatırlayalım, 791 milyar. Evet, tekrar ediyorum, sermayeye var, çocuklara yok. (CHP sıralarından alkışlar)
Seçim meydanlarında "Mülakatı kaldıracağız." dediler ama 1 milyon atanmayan öğretmene mülakat zulmü yaşattılar. 1.611 öğretmen mülakat mağduru oldu. 1,2 milyon öğretmenimiz yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Bu ülkenin öğretmeni ay sonunu değil haftayı çıkaramıyor. 80 bin ücretli öğretmen âdeta yok sayılıyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
GİZEM ÖZCAN (Devamla) - Öğretmenlerimizin varlığıyla eğitimi ayakta tutuyorsunuz, onlara insanca, güvenli bir yaşamı ve çalışmayı çok görüyorsunuz.
Ve dayatılan model Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli; bilimsel dayanağı belirsiz, pedagojik yönü zayıf ama ideolojik yanı çok güçlü. Bir eğitim modeli değil, bir siyasi müdahale planı ve çok çarpıcı bir noktaya geliyorum: İlkokul öğrencilerinin yüzde 40'ı hâlâ ikili eğitimde, bu, şu demek: Bu çocuklar dört yılda aslında üç yıl eğitim alıyor. Kimin çocukları onlar? Emekçi halkımızın çocukları.
Eğitim, bu ülkenin en büyük beka sorunudur. Eğitim geleceği garanti değilse hiçbir şeyin garantisi yoktur ama kimsenin şüphesi olmasın, bu anlayışı ilk seçimde hep birlikte göndereceğiz. (CHP, İYİ Parti ve YENİ YOL sıralarından alkışlar)