GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: SPORDA ŞİDDET VE DÜZENSİZLİĞİN ÖNLENMESİNE DAİR KANUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN VE ANAYASANIN 89 UNCU VE 104 ÜNCÜ MADDELERİ GEREĞİNCE CUMHURBAŞKANINCA BİR DAHA GÖRÜŞÜLMEK ÜZERE GERİ GÖNDERME TEZKERESİ
Yasama Yılı:2
Birleşim:32
Tarih:09.12.2011

GENÇLİK VE SPOR BAKANI SUAT KILIÇ (Samsun) - Evet, Sayın Başkanım, teşekkür ederim.

Öncelikle Sayın Güler'in sorusu: 6222 sayılı ya da şu anki adıyla 6250 sayılı Kanun'a ilişkin değil sorunuz ama paralel, elbette ki, tüm mevzuatların tüm birimler tarafından hassasiyetle uygulanması, başta biz olmak üzere bütün yürütme organları ve birimlerinin öncelikli görevidir. Burada elbette ki, kolluk kuvvetlerinin yapması gereken işi öncelikle Gençlik ve Spor Bakanlığı yapacak değildir ama nihayetinde kolluk kuvvetleri tarafından yürütülecek vazifeler de elbette ki, yürütme sorumluluğu içerisinde yürütülecektir. Biz de bunun takipçisi olma gayretinde olacağız ve kanunda öngörülen tüm düzenlemelerin ivedilikle, federasyonsa federasyon, kulüpse kulüpler tarafından eksiklikler tamamlanarak mevzuattaki hükümlerin uygulanabilir hâle getirilmesi, hepimizin öncelikli hedefidir.

Sayın İnce'nin sorusuna geçmek istiyorum: Sayın İnce, 8 ve 7'den önce bir de 6'ncı madde var: "Hiç kimse veya hiçbir kurum, organ, kaynağı Anayasa'da açıkça belirtilmeyen bir devlet yetkisi kullanamaz." Dolayısıyla, cümlelerinizin bir tanesine ben de katılıyorum. Sayın Başbakanın da, Sayın Cumhurbaşkanının da, herhangi bir kamu görevlisinin de kaynağı Anayasa'da ve yasalarda açıkça belirtilmeyen bir devlet yetkisini kullanabilmesi idare adına mümkün değildir. Sayın Başbakanı da, Sayın Cumhurbaşkanını da, Bakanlar Kurulu üyelerini de bağlayan Anayasa, elimizin altındaki Anayasa'dır. Nasıl ki Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanını bağlayan aynı Anayasa ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İç Tüzüğü ise, hiçbirimizin bu metinler dışında hareket edebilme serbestisi yoktur. Hiç kimse layüsel değildir, hiç kimse sorumsuz değildir. Kamu yöneticileri, devleti idare edenler de elbette ki sorumsuz değildir.

Tespitiniz doğrudur. Yasama yetkisi Türk milleti adına kullanılır, yargı yetkisi de aynı şekilde Türk milleti adına kullanılır. Yürütme yetkisinde, yürütme yetkisinin kullanımında "Türk milleti adına" vurgusuna ihtiyaç hissedilmemiştir çünkü yürütme organı zaten yasama Meclisinden çıkar ve yasama Meclisinin denetimine tabi olan bir organdır ve yine yasama Meclisi ya da yasama Meclisi tarafından götürülmesi hâlinde halk oylamasında kabul edilen Anayasa'nın hükümlerine göre eylem ve işlemlerini dizayn etmek mecburiyetindedir. Bu zaviyeden yaklaşıldığında, evet, söylediklerinizle benim söylediklerim arasında çok fazla bir fark yok, tek fark şu: Sayın Başbakana operasyon öncesi bilgi verilmiş ve "Sayın Başbakan talimatıyla mı bu operasyon gerçekleştirilmiştir?" Bunu eğer ki bir soru olarak algılayacak olursam net olarak şunu ifade etmek isterim: Sayın Başbakan ve Hükûmeti, Anayasa'da görevlerinin ve yetkilerinin ne şekilde tarif edildiğinin çok çok iyi farkındadır. Sayın Başbakan ve Hükûmeti, Türkiye'ye ilişkin idari eylem ve tasarruflarını Anayasa'nın amir hükümleri, serbestiyet ve kısıtlamaları çerçevesinde icra etmektedir. Bunun dışında bir hareket tarzı benimseyebilmemiz hiçbir zeminde söz konusu değildir.

SEYFETTİN YILMAZ (Adana) - Aynı şeyler Sayın Bakan, aynı şeyler.

GENÇLİK VE SPOR BAKANI SUAT KILIÇ (Samsun) - Ben esasında az evvel Sayın Serindağ'ın sorusuna cevap verdim. Sayın Başbakana yönelik her bilgilendirmeyi başlaması muhtemel bir operasyonla ilişkilendirmek yanlış, sağlıksız bir düşüncedir dedim. Burada Sayın Başbakana yönelik bir bilgilendirme yapılması söz konusu değil. Hukuk nezdinde, bakınız, burada kolluk kuvveti kendi başına bir işlem, bir eylem içerisinde değildir. Yargının, savcılığın talimatları çerçevesinde kolluk kuvvetinin eylem ve işlemleri gerçekleşmektedir. Dolayısıyla, hepimizin bildiği uygulama realitesi bu olduğuna göre, bunun dışında illaki zorlama yöntemlerle birtakım arayışlara girmek kesinlikle hiçbirimizi doğru bir adrese götürmeyecektir. Kaldı ki size şunu da ifade etmek isterim: Hani, burada partilerin mutabakatıyla gelmiş olan bir kanun teklifi var. Partilerin mutabakatıyla gelmiş olan?

HASİP KAPLAN (Şırnak) - Bizim mutabakatımız yok Sayın Bakan, bizim mutabakatımız yok.

GENÇLİK VE SPOR BAKANI SUAT KILIÇ (Samsun) - Sayın Kaplan Adalet Komisyonunda imzasını geri çekti.

HASİP KAPLAN (Şırnak) - BDP'nin yok. Bunun altını çiz. Allah Allah!

BAŞKAN - Sayın Kaplan?

GENÇLİK VE SPOR BAKANI SUAT KILIÇ (Samsun) - Tamam, söylüyorum, Sayın Kaplan Adalet Komisyonunda imzasını geri çekti. Şu an, Milliyetçi Hareket Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi ve Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkan vekillerinin imzaları doğrultusunda, imzalarının arkasında durmaları doğrultusunda, görüşmelerine devam ettiğimiz 6250 sayılı Kanun var. Bu Kanun'a ben baktığım zaman şunu görüyorum: Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli aynı metnin aynıyla gelmesi ve metinde ısrar edilmesi hâlinde 6250 sayılı Kanun'un tüm hükümlerinin arkasında olduklarını ifade ettiler.

MUHARREM İNCE (Yalova) - Sayın Bakan, sorduğuma pişman oldum. Bu kadar çok konuşacağınızı bilseydim vallahi sormazdım.

GENÇLİK VE SPOR BAKANI SUAT KILIÇ (Samsun) - Keza Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu, Grup Başkan vekillerinden Sayın İnce, Sayın Tarhan'ın da açıklamalarına bakıldığı zaman, onların da Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından bir daha görüşülmek üzere geri gönderilen 6250 sayılı Kanun'a ?

MUHARREM İNCE (Yalova) - Geri aldım, vallahi geri aldım.

GENÇLİK VE SPOR BAKANI SUAT KILIÇ (Samsun) - Siz geri aldınız ama ben cevabı durduramıyorum, tamamlamam lazım.

MUHARREM İNCE (Yalova) - Yeter ki konuşma, vallahi geri aldım.

GENÇLİK VE SPOR BAKANI SUAT KILIÇ (Samsun) - 6250 sayılı Kanun'a mevcut hâliyle muvafakatinin devam ettiği kanaatini Sayın Kılıçdaroğlu da ifade etti.

MUHARREM İNCE (Yalova) - Söz, sormayacağım bir daha.

GENÇLİK VE SPOR BAKANI SUAT KILIÇ (Samsun) - Bu paralelde, AK PARTİ Grubu adına da Grup Başkan vekillerimiz Sayın Nurettin Canikli, Sayın Mustafa Elitaş aynı şekilde, muhalefetle birlikte, bu Kanun'un arkasında olduklarını ilanen beyan ettiler. Hâl böyleyken, hâlâ bu soru-cevap işlemine niye gerek duyulduğunu doğrusu ben pek anlayamıyorum.

Bu çerçevede, değerli milletvekilleri, bir mutabakat sağlanmışsa, saat iki buçuk, bu mutabakat doğrultusunda hepimizin gereğini yerine getirmemiz lazım. (AK PARTİ ve CHP sıralarından alkışlar)

Sayın Başkan, başka soru yoksa sizleri saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Çok teşekkür ediyorum.