Konu: | Şırnak'ın yerel sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 94 |
Tarih: | 03.06.2025 |
NEVROZ UYSAL ASLAN (Şırnak) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Şırnak'ın dağlarından, ovalarından, köylerinden yükselen çığlığı, Şırnak'ta yaşanan ekokırımı bu kürsüye taşımak için söz almış bulunuyorum.
Şırnak'ın doğasına bugün de devam eden saldırılar yalnızca bir çevre sorunu olarak açıklanamaz; yaşam, devlet politikası, sağlık ve aynı zamanda bir barış meselesidir, doğa ve toplum özgürlüğü meselesidir. Şırnak coğrafyasında yürütülen madencilik faaliyetleri, asfaltit ve kömür gibi madenlerin çıkarılmasıyla derelerimizin kirletilmesi, Nerduş Deresi'nde olduğu gibi akarsularımızın zehirlenmesi, on beş günde bir tekrarlanan sistematik özel güvenlik bölgesi ilanları, yaz aylarında başlayacak olan yasaklı yaylalar, müdahale edilmeyen orman yangınları, uluslararası su krizinin bir parçası olacak, tarihî yerleşim alanlarını da kapsayacak olan Kasrik Boğazı'na gelecek...
(Uğultular)
SIRRI SAKİK (Ağrı) - Sizi duyamıyoruz, duyamıyoruz.
Sayın Başkan, hatibi dinleyemiyoruz, yeni baştan alsın.
BAŞKAN - Sayın Uysal Aslan, izin verir misiniz...
Değerli milletvekilleri, gerçekten Genel Kurulda büyük bir uğultu var, değerli hatibin sözleri anlaşılamıyor. Lütfen hatibi saygıyla dinleyelim ve uğultuyu ortadan kaldıralım.
Sürenizi tuttum Sayın Uysal Aslan.
Şimdi buyurun Sayın Aslan.
NEVROZ UYSAL ASLAN (Devamla) - Başa mı aldık, tekrardan devam mı edeceğiz?
SIRRI SAKİK (Ağrı) - Sayın Başkan, başa alın, duymadık ne konuştuğunu.
BAŞKAN - Sayın Uysal Aslan, araya girdiğim an sürenizi tuttum, o yüzden bir süre kaybı yok.
Buyurun.
NEVROZ UYSAL ASLAN (Devamla) - Tamam, başa alalım o zaman çünkü "Hiç duymadık." diyor arkadaşlar.
BAŞKAN - Buyurun.
NEVROZ UYSAL ASLAN (Devamla) - Ben baştan başlıyorum, umarım süre de belirlendiği şekilde ilerler.
SIRRI SAKİK (Ağrı) - Sayın Başkan, başa alın; lütfen, rica ediyoruz, duymadık.
NEVROZ UYSAL ASLAN (Devamla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sizlerden uğultuyu değil gerçekten bu meseleyi dinlemenizi istiyorum.
Şırnak'ın dağlarından, ovalarından, köylerinden yükselen çığlığı, Şırnak'ta yaşanan ekokırımı bu kürsüye taşımak için söz almış bulunuyorum.
Şırnak'ın doğasında bugün de devam eden saldırılar yalnızca bir çevre sorunu olarak açıklanamaz; bu mesele, bir yaşam, bir sağlık, devlet politikasının bir sonucu ve aynı zamanda bir barış meselesidir, doğa ve toplum özgürlüğü meselesidir. Şırnak coğrafyasında yürütülen madencilik faaliyetleri, derelerimizin kirletilmesi, Nerduş Deresi'nde olduğu gibi akarsularımızın zehirlenmesi, on beş günde bir tekrarlanan, sistematik hâl alan özel güvenlik bölgesi ilanları -yaz aylarındayız- başlayacak olan yasaklı yaylalar meselesi, müdahale edilmeyen orman yangınları, uluslararası su krizinin bir parçası olan, aynı zamanda tarihî yerleşim alanlarını su altında bırakacak, Kasrik Boğazı'nı kapsayan baraj projesi ve yıllardır süren ağaç kesimleriyle ilgili çok boyutlu bir ekolojik kıyımdan bahsedeceğim.
Cudi, Gabar, Besta bölgelerinde 2017'nin sonlarında başlatılan ekokırım politikaları sonucu asırlık ağaçlar, genç fideler asker gözetiminde halkın erişimine kapatılan alanlarda kesildi, yol kenarlarında istiflendi, satıldı; ormanlık alanların derinliklerine kadar bu tahribat ve kesim hâlen yayılıyor. Şimdi de yıllardır sürdürülen bu kesim politikasıyla Beytüşşebap ilçesinin Besta bölgesindeki Kaniferşik mezrasına kadar yeni kıyım planları yapılıyor. Bu hazırlıklar Melese, Hemka, Dule, Gelejer, Kespiyaniş, Setkar, Bate, Bilbes ve Berman köylerini kapsayacak şekilde yaygınlaştırılıyor. Kesimlerin yapıldığı diğer köylerde olduğu gibi buralarda da önce muhtarlar ikna edilip ortaklaşılıyor, ardından korucular ve askerî yetkililerin ortaklaşmasında köylülerin bu kesime sessiz kalması ya da ortak olması sağlanıyor. İkna adı altında köylüler itaate, devletin kurduğu sistemde ortaklığa zorlanıyor. Tüm bunların bilinçli bir devlet politikası olduğunu söylemekten rahatsız olanlara soruyorum: Her yıl on binlerce ağaç kesimi yapılan bir yerde Orman Bakanlığı ve Şırnak Orman Müdürlüğü ne yaptı? Bu ağaç kıyımını engellemesi gereken kurumlar bu ağaç kıyımına ya yol verdi ya sessiz kaldı ya da arkalarını sıvazladı. Yeni kesim planlarının yapıldığı Kaniferşik bölgesindeki köylüler mayıs ayında Şırnak Orman Müdürüyle bir görüşme gerçekleştirdi. Şırnak Ekoloji Hareketi Şırnak Valisiyle temasa geçerek orman kesimlerinin durdurulmasını istedi. Orman yangınları ve kesimlerle ilgili hazırlanan rapor 19 Mayısta Meclis Başkanı Sayın Numan Kurtulmuş'un Şırnak ziyareti sırasında kendisine sunuldu. Halk sesini duyurmak için birçok eylem, başvuru yaptı, etkinlik yaptı, hâlen de yapmaya devam ediyor ancak şu an bile ağaç kesiminin sorumluluğu hangi kurumda, ağaçları kimlerin, neden kestiğinin resmî hiçbir cevabı yok. Orman Bakanlığına soruyoruz İçişleri Bakanlığını, İçişleri Bakanlığına soruyoruz Orman Bakanlığını işaret ediyor. Oysaki Anayasa’nın 169'uncu maddesine göre ormanları korumak ve geliştirmek bizatihi tüm devlet kurumlarının sorumluluğu, ormanı korumak ve denetlemek Orman Bakanlığının sorumluluğu. Aslında her kurum açıkça bir anayasal suç işlemekte. Hukuksuz ve politik bir stratejiye büründürülen Şırnak'taki ekokırıma ne güvenlik ne de Orman Kanunu'nun göstermelik yasalarıyla gerekçe gösterilemez çünkü Orman Kanunu'nun 34 ve ilgili maddelerinin hiçbirinin ne prosedürü ne takibi ne denetimi Şırnak'ta yapılmıyor. Hiçbir yasal prosedür gerektiği gibi doğru düzgün işletilmiyor.
Bakın, bir günden, bir aydan bahsetmiyorum size. Sekiz yıldır süren bir ağaç katliamı var. Orman Bakanı 27 Martta Şırnak'taydı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Uysal Aslan, lütfen tamamlayın.
NEVROZ UYSAL ASLAN (Devamla) - Sekiz yıldır devam eden ağaç kesimine sessiz kalanlar, bir anda duyarlılığa bürünerek, Orman Bakanlığına ağaç kesimlerine karşı olduğunu gösteren bir video servis ettiler. Güya ağaç kesimine karşı olanlara karşı Bakanlık şunu söylüyor, bakın: "Tamamını mı durduralım?" diye cevap veriyor, âdeta bir itiraf niteliğinde cevap veriyor; bu, talanın sadece bir gün, bir ay değil sekiz aydır sürdürülen sorumluluğunun açık itirafı.
Bizim önergelerimize verilen cevaplarda, ne güvenlik konsepti ne de ağaç rehabilitasyonu adı altında yapılan bu orman katliamı meşrulaştırılamaz. Güvenlik ve rant politikalarının yarattığı bu tahribat doğayı geri döndürülemez bir şekilde çökertmekte, Cudi'de, Gabar'da, Besta'daki köyleri bütünen boşaltıp çöküşe sebep olmaktadır. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Uysal Aslan, teşekkür ediyorum, size bir dakika da fazla ilaveden süre verdim.
NEVROZ UYSAL ASLAN (Devamla) - Artı iki mi verdiniz?